Galaksi Tarihi 19
LW: Galaksi Tarihimizin 19. bölümüne hoş geldiniz. Ben Lance White, Andrew
Bartzis ile birlikteyim.
AB: Nasılsınız?
LW: Hoş geldiniz! Eee, 4. Piramit güçlendirmesinde ve Lemuria’lıların kurbağa
sıçramalarında kalmıştık...
AB: Havada asılı
şehirleri ile birlikte zaman içinde ileri ve geri yapılan kurbağa sıçramaları.
LW: yeryüzü ile kontratları tazeledikleri zaman burada kim vardı?
AB: Lemuria “bizler buradayız” dediğinde, Yeryüzünde Işık ve Karanlık ile
gitmeyip Yeryüzünde kalmayı tercih eden göçmen Tür’ler bulunmaktaydı. Fakat
hala teknolojiye sahiptiler vede tutuklu oldukları zamanın etkilerini de
taşımaktaydılar. ÇokBoyutlu Varlıklar ağaçlar olarak Yeryüzünde vardılar,
duyarlı Varlıklardı, buradaydılar; ve gizlice teknolojiyi de getirmişlerdi, ve teknolojiyi
dağların arasına dağlar ile bir bütünlük sağlıyarak gömmüşlerdi, kimse yerini
belirleyemiyordu, çünkü burada olan herkesin küçük “gizli hikayeleri” vardı. İşte
bu durumda Lemuria “Biz geri geldik” diyordu, daha önce bahsettiğim havada
asılı şehirler hepsi Kuzey ve Güney Kutuplarında belirip ortaya çıkmaya
başladılar, ve tekrar Yeryüzü ile ruya görmeye başladılar, ruya görmeye devam
ettikçe, ileriye doğru genişleyerek, Evrensel Zamanın Çok-Yönlü Alanı’nın içine
girdiler, böylelikle kaybetmiş oldukları diğer havada asılı şehirlerini de
bulup geri kazandılar. Çünkü her şey her zaman başlangıca dönmek ve Tür’lerini
bu Zaman-Akımı savaşlarının oluşturduğu zaman içine tekrar sokmak ile ilgili. Aniden
Lemuria geri geliyor, fakat mezun olma Zaman-Akımın’da yozlaşma var; çok sayıda
Varlığı mezun edeceklerini düşünüyorlardı, her şey iyi ve mükemmel olacaktı,
ancak savaş çıktı: içeride ve dışarıda savaş vardı. Lemuria Karanlık Güçleri
karşılamak için tüm hazırlıklarını yapmıştı. Durmadan genişleyip büyüyen enerji
savunma ağını kullanıyorlardı, Bu ağa enerji yükledikçe, Güneş’imizin Çok-Yönlü
alanı 10.000 defa genişledi; Dolayısı ile
özel kodları olmadan Güneş Sistemimize hiç bir şey giremez oldu.
ÇokBoyutlu Varlıklar “şu andan itibaren Mafya olup kodları alıp satacağız”
dediler, böylelikle Karanlık Güçler içeri rahat girip bizim işlerimizi bizler
için yaparlar diye düşündüler. Bu da Lemuria’nın düşüşü, gezegenin ışınlanması,
5. Güçlendirme = Cin’lerin getirilmesi.
LW: 5.güçlendirmede Cin’ler getirildi....
AB: Cin’ler ÇokBoyutlu Varlıkların hakim olduğu Baskı ve Kontrol
Sistemlerinin oluşturduğu guruplardan getirildi. 4. Yoğunluğun, 4. vibrasyonun
ortasında olan bu Varlıkları alıp, adına ne dersek diyelim, sahte seromoni
enerjileri vererek bu Varlıkları kendi çıkarları doğrultusunda değiştirdiler,
Karanlık Güçlerin yaptığı gibi, ve onlara “Tanrı Saplantısı” verdiler sonra
enerji formunda Galaksinin öbür ucuna şutladılar. Güneş’in Çok-Yönlü Alanı olan
Yeryüzü’nün enkarnasyon Ağı’na sokuldular, Güneş “Tamam, Yeryüzünde olanlar ile
DNA bağların var; içeri girmene izin verildi” dedi. Cin’ler işte böyle içeriye
girdi. Ve sonra enkarne olmaya başladılar, ilk bedenlenmelerini gerçekleştirip,
Lemuria toplumunda büyük bir yozlaşmaya neden oldular, çünkü onlar her yöne
dağılabilen düzensizlik ve bozulma eğilimidirler, çünkü Zaman - Akımı Savaşları
da bozulma ile eş anlamlıdır ve paradoks’un nasıl bertaraf edildiğini sergiler.
Paradoks oluştuğunda, sonlanıp paradoksun başladığı zamandan önceye döner;
gezegenin ışınlanmasını dikkate alıyorsan, bütün bu paradokslar, bütün bu
Zaman-Akımı teğetleri sonlanır ve yeni bir X/Y ekseni bulup yeniden başlamanız
gerekir. Dolayısı ile: Arkon’lar burada, süratle gezegeni ve Lemuria’lıları ele
geçirmekte, yozlaşmışlık, bozulmaya eğilimli olan alanlar, yapılabilecek her
şey yapıldı. Buraya geri gelecekleri Zaman-Akımı büyük zarar görmüştü.
ÇokBoyutlu Varlıklar kitleler halinde enkarne olup yaşayan nufusun % 40’ını
oluşturmuşlar. Bu an, nufusun 89 milyara ulaştığı ve bunun %40’ını ÇokBoyutlu
Varlıkların oluşturduğu zamandır.
LW: Bunun anlamı nedir...
AB: Herkesin ruh
akrabası olmak, çünkü bu tür bir Baskı ve Kontrol sistemini aşılamaya
çalışıyorlardı, bunu diğer Dünya’larda yapmışladı ve bizm Dünya’mızda da Yüksek
Lisans yapmaktaydılar.
LW: Burada Yüksek Lisans yapmak, ne zaman... onların...
AB: Burada hiç hata yapılmıyor! (ustalaşmışlar)
LW: Hayır... belirli bir noktaya kadar rafine etmişler...
AB: Evet. Tahmin bilmi işleri kolaylaştırdı, amaçları gezegeni daha düşük
seviyelere indirgemekti, enerjisini düşürmekti. Yüksek enerjili Karanlık ve
Işık Varlıklar az eğitim görmüş küçük askeri ve Boyutsal güçler göndererek,
büyük bir ordunun bir seferde yapabilecekleri işi yaptılar. İris’in (gözün)
kapasitesini düşürüp, sadece belirli vibrasyonları algılamasına izin verip
diğer vibrasyonları algılamayacağından dolayı görebileceğin çok şeyi göremez
hale getiriliyorsun, “kukla dünyası” herşey başkaları tarafından oynatılıyor
burada. (Tahmin bilmi; davranış kalıplarını öğrenip, gelecekte nasıl
davranacağını bilme bilmi. Onun için internette ne yaptıklarımızı kayıt altında
tutmaktalar ki bizleri rahat kontrol edebilsinler, tüm girdiğimiz sayfalar,
emaillerimiz, dosyalarımız v.b. onlar tarafından izlenmekte. Andrew zaman zaman
beklenmedik davranışlarda bulunun demekte, ki sizin ne yapacağınızı tahmin
edemesinler. Rutin davranışlardan zaman zaman vazgeçin, yatağın diğer
tarafından kalkın, ilk çayı her zaman iş yerinde içmeyip değil evde için
gibi..Naci)
LW: Olan biten her şey “gözün yapısı” gibi.
AB: Evet.
LW: Bu “teknolojik bir göz” veya her şeyi kontrol eden “sahte göz”. Bu dolar
bankonotunun üzerinde de var.
AB: Doğru: Her şeyi gören göz, Gizemli Geaometrisi olan şehirler, Gizli
Geometri olan Dilbilimleri, her şeyi sınırlayan BİLİM yaratıldı ve sonra
kurumlaştırılıp guruplaştırılarak, bilinci “aşağıya” çekerek, düşürdüler,
düşürdüler. Böylelikle gerçek Piramit Kontrol Odaları enerjiyi daha da düşürmek
için kullanılabildi, propaganda kullanıma sokulabildi, enerji alanı tekrar,
tekrar, tekrar düşürüldü.
LW: Arkon’lar ne zaman fiziksel formda buraya enkarne oldular?
AB: Ve sonra tekrar enerji Varlıklar haline döndüler, bir nevi “içerden
yükseldiler (terfi)”, gerekli olanı yapıp mezun olmak için dosyaları hazırlayıp
eline veren okul müdürü pozisyonuna geldiler. Ruhsal Mahkemeleri de ele
geçirdiler.
LW: Bu rolleri üstlenmiş Varlıkları görevlerinden nasıl aldılar?
AB: Bu...
LW: Bunu yaptılar!
AB: Evet, yaptıkları buydu... doğru.
LW: Ruhsal adalet ile uyumlu olan organik enkarnasyon sürecinden geçerek bunu
başardılar....
AB: Doğru.
LW: Daha sonra Arkon’lar kontrolde olanlar olarak enkarne olup Ruhsal
kontratlarımız üzerinde olan “küçük karakterli harfler ile yazılan şartname”yi
hazırlayan Ruhsal Mahkemelerin kontrolunu ele geçirdiler. Ruhsal bir plan ile
buraya gelip, bu doğrultuda yaşamını sürdürmek için aileni seçerek, deneyimde
bulunup, mezun olacağın ortamı ortadan kaldırıp, yükseliş sürecini
kilitlediler.
AB: Doğru.
LW: Dolayısı ile, gelen ruhlar her geldiğinde Karmik dersleri tekrarlamaktan
başka şey yapmıyor ve hatta gereksiz daha da fazla Karma yapıp yükleniyorlar.
AB: Doğru.... ve borçlanma yapılıyor.
LW: Ve borçlanma doğru. Ve sonra Karanlık taraf ve 15 Varlık eğlencenin
dozunu artırmak için uyuşturucular, sex, mafya, politik kontrol, savaşlar, atom
bombaları patlatma, gizli yeraltı üstleri gibi eylemleri gündemde tutup destekliyorlar.
Şüpesiz bunlar zaden vardı, çünkü bu tür eylemlere, yerlere enkarne
oluyorlar...
AB: Evet.
LW: Telos (Agarta şehri) ve tövbe
etmiş guruplar dışında, ki bunları eline geçiremediler...
AB: Yeryüzü
içindeki boşlukta olan Dünya’nın işkali.
ÇokBoyutlu Varlıklar ve Lemuria’lılar Yeryüzü içindeki boşlukta olan Dünya’yı hiç bir zaman ele geçiremediler. Yeryüzü
içindeki boşlukta olan Dünya’daki
Varlıklar Kutsal Tarafsız Varlıklar olup Yeryüzü’nün gezegen olduğu andaki
orijinal ruh akrabalarıdırlar.
LW: Tamam. Dolayısı ile, organik olarak aynı hizada durduğumuz, en yüksek
vibrasyonlu olanlar, İçi Boş Dünyada olanlar olmalı.
AB: Doğru... Kendi Tür’lerinin devamını sağlamak için göç edip göç alsalar
bile, her zaman dört dörtlük kodlarını koruyup devamından emin olmaktalar. Orijinal
Tür’ler, hepsi, bizim.... müzemiz gibi....kestetdiğim gerçek bir müze değil, yaşanılan
bir yer orası, Yeryüzünde olan her şey orada da var; her şey korunmuş.
LW: Anlaşıldı... kaybolmuş Tür’lerde mi dahil?
AB: Evet.
LW: İçi Boş Dünyada bulunuyorlar, bu Tür’ler Yeryüzü içindeki boşlukta olan Dünyanın altında ve ötesinde de varlar mı?
AB: Bazıları
başka gezegenlerde, Yeryüzü içindeki boşlukta olan Dünya’da var oldukları sürece, Rahim Şakrası
yolu ile bağlantı kurulup, istenilen yere tekrar gönderilebilir.
LW: Rahim Şakrasını şu anda kim kontrol ediyor?
AB: Gerçekten hiç kimse kontrolde değil. Şu anda bastırılmış Yeryüzü
enerjisidir, doğal durumuna dönmesine izin verildiği an, bilinç milyon kez
artar. Bundan dolayı onların üzerinde olan savaşı her zaman canlı tutmaktalar,
yıkım, ölüm, sahte ruya şehirleri vede bütün diğer teknolojiler de şakralar
üzerinde devamlı bulundurulmakta.
LW: Dolayısı ile her büyük şehir bir ağ, kısaca söylersek... kontrol edilmek
istiyorsan, büyük şehirlere git.
AB: Doğru.
LW: Her hangi bir şehir, doğrusu, onların hepsi yozlaştırılmış.
AB: Doğru...
enerji ağını değiştirir değiştirmez, negatif olan şehirin Gizemli Geometrisi
tekrar düzenleniyor. Çok zor bir iş değil, gerçekten yeniden inşa için ellerini
havaya kaldırıp gönüllü olacak çok insan var.
LW: Evet... yüksek bir enerji sistemi inşa etmek için.
AB: Altyapıyı oluşturacak parçalar hali hazırda orada, sadece yeni devre
bağlantıları yapılacak.
LW: Tamam; bütün her yarde büyük bir olasılıkla geçerli olan “mülkiyetin en
değerli parçaları”.... ruhsal mülkiyet.
AB: Doğru, tamamen öyle.
LW: Ve Yeryüzü enerjisi bastırılmış durumda, yok edilemez, teknik olarak; eh,
eğer siz..?
AB: ÇokBoyutlu
Varlıklaklardan kurtulmak için, Lemuria’lıların ve Atlantis’lilerin yaptığı
gibi Atom Bombası kullanırsan ki bir çok değişik katmandaki ÇokBoyutlu
Varlıklara zarar verdiğini bilmelerine rağmen, Atom Bombasını kullandılar.
Fakat başka seçenekleri yoktu, yozlaşmışlıktan nasıl kurtulacaklardı? Kavurup
yakma; Kendi Zaman-Akımı’nın biteceğini ve tekrar geri gelip tekrar
yapacaklarını bilmelerine rağmen.
LW: Dolayısı ile nükleer çarpışmalar olmuş.
AB: Nükleerden bile daha kötü.
LW: Daha da mı kötü..... belkide daha da ileri teknoloji tasarımları....
AB: Daha da ileri.... sadece vucutların yakılması ve bu teknolojiden
kalan.... veya vucutların parçalanması.
LW: Bu teknoloji şu an kimlerin elinde?
AB: herkesin.
Sadece kullanmıyorlar.
LW: Neden?
AB: Amacı yok, mezun olan sınıfı öldürüyorsun, aslında onlar bizi istiyorlar,
bu mezun olan sınıfı istiyorlar; buradan ayrılmak isteyen sayısı kabarık olan
insanları istemekteler.
LW: Şüpesiz Baş Yaratıcı’nın da söyleyecekleri var; orijinal bir plan var,
kirletilmiş ve yozlaşmış olsa bile....
AB: Çünkü Özgür İrade var. Ve daha üst Yaratıcılar sınırlama getirerek,
onların Özgür İradesini kullanmayın, bizim gidip problemi çözmemize izin verin
deyip, 12 Üyeli Kurulu kurmak için bir kaç defa gelmelerine rağmen, sonunda uymadıkları
kuralları vermelerine reğmen; fakat bu yolla en azından bu delice davranışlar
karşısında onlara bir tema verilmiş oldu.
LW: Ve sonra, şüpesiz bu 12 Üyeli Kurul amacından saptırıldı, daha önce hali
hazırda bunu konuştuk.
AB: Aynen.
LW: Şu anda 12 üyeli Kurul tekrar mı oluşturuluyor.
AB: Bunu yapmış olmalılar, aynı zamanda Cin’lerin ağında da bu yapıldı. Ancak
onlara 490.000 yıl öncesine kadar Baş Yaratıcı tarafından bir ödev
verilmemişti.
LW: Dolayısı ile bu bizi 4. Piramit güçlendirmesine getiriyor; bu bizleri 5.
ye taşır mı?
AB: Hali hazırda bizler 5. deyiz.
LW: 5. de miyiz....
AB: 5. Arkon’lar
Ağının kurulmasıdır.
LW: Ah, Tamam.
AB: Ve ağın tekrar güçlendirilmesi, buda buraya enkarne olmayı çok zor yaptı.
Böylelikle Ruhsal Adalet Mahkemelerine yeni bir KONTROL alanı verildi.
LW: Öyleyse bu sanki bir.... “hızlandırm” kelimesini kullanacaktım. Yapılan
sanki yoğunlaştırma sürecini “çabuklaştırma”.
AB: Doğru.
LW: Piremitlerin 6. güçlendirme safhası zamanları.
AB: Dolayısı ile
5. ve 6. arasında, Lemuria tekrar yükselip düşmekte.
LW: Bu 2. düşüş mü?
AB: 2. yükseliş ve düşüş, 3. yükseliş ve düşüş. Bu süreçler arsında.....
çünkü zaman savaşları nedeni ile zamanın dışında kilitlenip kalmışlardı, tekrar
bir kere daha deneyip, gezegenin Evrenin neresinde ve hangi zamanda olduğunu
bulmaya çalışıyorlardı. Sonra ruya zamanı ağını tekrar bağladılar vede herkesi
geri getirerek, tekrar bağlı oldukları zaman akımını eklediler.
LW: Atlantis’liler işin neresinde?
AB: Birbirlerine raslamaları.....Lemuria’lıların, yeni bir zaman seyehati
toplumu olan Atlantis’in Lemuria’lılardan az önce olan biteni anladığı zaman
akımına, atladıkları zaman birbirlerine rastladılar. Dolayısı ile Atlantis hali
hazırda oradaydı. Atlantis çok çabuk yükseliyordu, fakat aniden Lemuria’lılar,
“Biz buradayız” deyip ortaya çıktılar. Hey “siz kimsiniz!” İşte burada bir
taraf “Oh, siz bizim soyumuzdan olan torunlarımızsınız” diğer taraf, “Bir
dakika, sizler bizim atalarımızsınız” diyerek şaşkınlığa düşerken, çok büyük
bir savaş patladı. Rasgele birbirlerini buldukları an, Karanlık heriflere de
rasladılar. Bütün hepsi aynı anda oldu!
LW: Wow... kaza sonucu mu oldu bu?!
AB: Hayır, hayır.
Daha önce bahsettiğim RASLANTInın en büyük ölçeği.
LW: En büyük ölçeği.
AB: Bu sıralarda da, ÇokBoyutlu Varlıklar ipleri çekerek savaşları daha çetin
hale getiriyorlardı.
LW: Çünkü, bunun böyle olmasını istiyorlardı.
AB: Bunun böyle olmasını istiyorlardı.
LW: Atlantis’in ve Lemuria’nın düşmesini istiyorlardı, çünkü bu onların
avantajı idi.
AB: Teknolojiyi
aldılar, ruhlara ve enkarnasyon ağına sahip oldular vede güçlendirmenin avantajlarını
da edindiler.
LW: Wow.... Ve Arkon’ların meşkuliyeti....
AB: İnce eleyip sık dokumak ile meşküllerdi. “Senden hoşlanmıyorum, senin
ruhsal gurubun matrak, sen neşelisin, gir içeri” gibi.
LW: O zamandan bu yana, enkarnasyon süreci tamamen yozlaştırıldı, hiç kimse
mezun olamıyor ve onlar (Cin’ler) kimin girip çıkacağına karar verip küçük
karakterli haflerden oluşan şartnameyi kontratlara ekliyor; aynı zamanda plan
doğrultusunda, gelen göçmenlerin sayısını artırıyorlar, “ Oh... bu aile var
elimde ve şunu yapacağım... ve sonra
son dakikada yaşamdan öğrendikleri pedofili, uyuşturucu ve kölelik olan normal
düzeyde işlevlerini yerine getiremeyen ailelerin enkarnasyonunu hızlandırmak
gibi falan filan işleri yaptılar.
AB: İşte!... yem ve kapan.
LW: Yem ve kapan, bu böyle çok uzun bir zamandan beri yürüyor...
AB: Çok uzun bir
zaman.
LW: Şimdi Super Askerler ve Hedeflenmiş bireyler var, yukarı tırmanış var ve
sanki ruhsal Varlık kendini yiyiyor vede bu anlamda kimse kazanmıyor.
AB: Yamyamlar. Molayı veren Baş Yaratıcıdır, bundan dolayı denetimi yaptı,
bundan dolayıdır ki Bedene - Girmeyi uygulamaya soktu.
LW: Bedene-Girenler şu anda buradalar, gelmeye devam ediyorlar ?
AB: Doğru.
LW: Anlamı: Haziran 2013’den öte, bütün bu zaman dilimi monopoli oyununun
sonunun planladığı dilim, değil mi?
AB: Bankadaki
paranın bitmiş olduğu durum gibi, Monopoli oyunundaki durum bu. Annenin yatağa
git” demesi gibi, bankada para bitti ve anne “yatağa git” demekte ve şu an
benim tahta yolumdan yürümeye başladın; ödemeyeceğim!
LW: Demek ki biz geldik dediğimiz an bu an! Yaşam normal akışında gidiyormuş
gibi görünse bile, bankalar hala oradalar, Vatikan hala “sözüm ona, kontrolde”
ve kraliçenin tüm mücevherleri hala kasasında, Rothschild’lar ve
Rockefeller’ler ve her kim ipleri çekiyorsa vede Cin’ler geri kazanılmış
“artıklara” reenkarne olmaktalar ve “ruh havuzları: soysal ruh havuzları” ve
enkarne olan “astral kabuklar”, doğru mu? İhtimalen Karanlık olan doğalarından
dolayı bunlar mezun olamadılar, Karanlık tarafta işlerine devam edebilmeleri
için onlara yaşam ve hisler verildi.
AB: Tamami ile doğru, anlamaya başladın!
LW: Nasıl dilimlersen dilimle, çok ilginç bir zaman olacak.
AB: Evet, ÇokBoyutlu bir kek..... üzerindeki 7. boyuta ait bir dondurma ile.
LW: Öyleyse bu Piramitin yapısının 6. ve 7. Güçlendirmesi. Şimdi 7. ve 8. de
ne oldu? Çünkü 9. ya kadar gidiyor, değil mi?
AB: 7. ve 8. arasında
Yeryüzü 3 kez daha ışınlandı, her ışınlanmada ağır yaralandı.
LW: Çok zor bir süreç....
AB: Doğal bir Birlik Bilinci Güdüsü değildi, birileri fiziksel saldırarak
yerinden sökülüp aldı: birkaç düzüne gezegensel bilinç bir araya gelerek
gezegene fiziksel saldırıp kendi gerçeğinden sökülüp alınarak yeni bir
gerçekliğe götürülür, fideyi topraktan söküp başka bir yere dikmek gibi.
LW: Tamamen beklenmedik bir şey miydi?
AB: Doğal bir oyundu, bir “yer değiştirme”..... Işık ve Karanlık tarafından
yapılan yer değiştirme, çünkü her iki taraf ta bunu yaptı. Işık ve Karanlık
Güçler hasarı en aza indirgemek istediler ama hasar büyüktü. 15 ÇokBoyutlu
Varlık bu işi hasar verip çevreyi kirleterek yaptılar, böylelikle daha fazla
insanı sınırlayıp daha fazla insanı enkarne ağından attılar. Makineye(yükseliş)
geri dönmek zorunda kaldılar ve diğer bölümlere, diğer 66 gezegene deneyim için
gittiler. Oralarda “Hayır... oyun bir süre için kapalı, dışarı çıkın, giriş
yok, hiç boş yer yok” dediler.
LW: Hava durumunu değiştiren teknolojinin yapımı ile ilgisi var mı?
AB: Hava durumu
bilinç kontroludur. Chemtrail’ler hava durumu yaratarak korkuyu eklerler ve
korku yaratacak her şeyi bunun üstüne eklerler. Hava durumunu değiştirip bir
şehiri hedeflediklerinde, şehirin üzerindeki hava enerjinin hasatını artırır,
istenilen enerjileri şehire taşır, daha fazla acı, ölüm ve yıkım yaratır. Maden
ocağı gibi bilincini işleyerek bilincini etkiler. Bundan dolayı hava durumu
için savaşlar yapılmaktadır, hava durumu bilinç kontrolünün yapılmasını
kolaylaştırır.
LW: Herşeyi gözeten Yapay Zeka ile ilgili olmalı, gerçek anlamda her şeyi
izleyen..
AB: İşte bu şekilde, hava durumunu savaşları çıkararak, dataları ayarlayıp
düzenlemekteler.
LW: Sonra, fiziksel olarak her şey ile ilintili olan, etherik kontroller,
uydular ve Kontrol Odalarına kadar uzanıyor.
AB: Bunlar her şey ile bağlantılı ve öngörücü Modeller (Tahmini)
yapmaktalar.(davranış kalıplarını izleyerek, gelecekte nasıl davranacağınız
hakkında tahminde bulunarak kontrol ediliyoruz, son zamanlarda dikkat
ettiyseniz dijital ortamda yaptığımız her şey izlenip depolanmakta, eğer
bilgiyi toplamalarına izin vermezseniz girmek istediğiniz sayfalara girmenize
izin vermiyorlar – Naci).
LW: Öngörücü Modeller, evet. Dolayısı ile 8. güçlendirme.....
AB: Atlantis 2.
düşüşünde.
LW: Atlantis ikinci düşüşünde....
AB: O an Atlantis, Lemuria’lıların denemelerinin aynı zamanda kendi
denemeleri olduğunu anladığı zamandır; aynı soydan olup birbirlerini farklı
denemekteydiler. Atlantis’liler ilk Tür’ü yararatmaya çalıştılar, Lemuria’lılar
ve bütün Karanlık Güçler vede Bütün Işık Güçleri hepsi ilk Tür’ü yaratmak
istediler. Atlantis’liler aniden diğer bütün Zaman Seyahati Güçlerinin ilk
Tür’ü yaratma çabalarına fazla önem vermeme kararı aldıklarını fark ettiler.
Onların yapmak istedikleri; küçük bir çalışma ile tohumlarını taşıyıp yöresel
gerçeklikte bir yerlere saklamak, makinanın (Yükseliş makinası) öğütmesi
durduğunda bunları ortaya çıkartarak soylarının devamını sağlamak. Okyanusta
yüzen Hindistan Cevizinin adaya vurup orada kök salması gibi. Bu Hindistan
Cevizinin büyümesi 70 yılı alabilir. O sıralar Yeryüzün’de bir sürü küçük
Tür’ler de aynı şeyi yapmaktaydılar, bundan dolayı 72 Tür var. Dolayısı ile
bütün hepsi Yeryüzünün ruhsal aileleri ile kaynaşmaktaydı vede bütün bu ruhsal
aileler Yeryüzüne göç edip bir birleri ile birleşerek ürediler, ÇokBoyutlu
Varlıklar ile de karışıp ürediler. Bu günde de olduğu gibi, 2.200 ana ruh ailesi,
2.300 farklı Tür, Devasa bir yatırım.
LW: Dolayısı ile oyunda herkesin bir hissesi var.
AB: Yeryüzünün ürettiği orijinal deri-elbise içinde isen, Ferrari’sin.
W: Fakat bozuk bir araba ile dolaşıyoruz....
AB: Tekerlekleri
40 Dolar olan, kırık camlı bir ferrari.... paslanmış...
LW: Tabanındaki deliklerden Çakmaktaşlar’ın ayaklarını sokup arabayı hareket
ettirmeye çalıştıkları araba gibi.
AB: AM/FM.... önemsiz bir parça. Bir “külüstür”.
LW: Neler olduğunu çoğumuz farkettik çünkü, nereye dönersen dön, hiç bir
çıkışın olmadığı görülmekteydi.
AB: Her zaman bir çıkış vardı: bağımsızlığını istemek. Bundan dolayı Atlantis
ve Lemuria çok güçlü toplumlardı ve boş bir hafıza ile buraya gelmiş olsak bile
sonunda her şeyi hatırlıyoruz, çünkü olan biten Akaşik Kayıtlarda çok
etkileyici vede ruya gördüğünde Akaşik Kayıtlarda ruya görebilirsin, evet
görebilirsin. Bunun için geri geldin, kendi kalbine Atlantis’in ve Lemuria’nın
bilgisini böyle eklersin. Bu konuda başkalarının yazdığı kitapları okuduğunda,
kitaplardaki bilgi aranızdaki olan bu bağı devreye sokar.
LW: 8. Piramit güçlendirmesinde kalmıştık.
AB: Burada
Atlantis silahlanma sistemini ele geçirecek olan Kontrol Odaları konusunda
ciddileşti, silahları ve savunma sistemlerini “gelecekteki bilimden”
uzaklaştırmak. Çok Boyutlu Varlıkların neler olduğunu fark etmeden önce Kontrol
Odalarını çoğaltılar, bu noktada ilave Odaları, kontrol özelliklerini
eklediler; herkes biribiri ile ruhsal akraba olmalı ve Kontrol Odalarında,
Birlik Bilinci içinde 2.200 ruh ailesinin hepsi temsil edilmeliydi.
LW: Tamam.
AB: İki gücün her zaman, birlik Bilincini bozmak için çabaladıklarının bilincincindeydiler,
dolayısı ile onların her şeyi zapt etmelerini çok zorlaştırdılar.
LW: Kaç tane Kontrol Odaları var?.
AB: 40.
LW: 40... ve 15.....
AB: Doğrusu, 21, karanlık ve Işığın hakim olduğu.....Ve nerede olduklarını
bilmedikleri 19 tane daha var. Hepsi bir yerlere saklanıp kilitlendi ve Yeryüzü
içindeki boşlukta olan Dünya’nın,
Agarta’lıların Ağı tarıfından kontrol edilmekteler.
LW: Göründüğü kadar, bu oktada oynanan oyun, oyunun bir parçası, bu 21 odaya
girip odaların kontrolünü sağlamak.
AB: Doğru.
LW: Belkide bu odalara girmek mümkün olmadığından hali hazırda vazgeçmiş
olabilirler.
AB: Yeryüzü içindeki boşlukta olan
Dünya’ya her zaman girmeye çalışıyorlar, her zaman deniyorlar, zayıf bir
nokta arıyorlar, ve bizler bu zayıf noktayız. Bizler mezun olma
Zaman-Akımı’ndayız. Onlarsa öğlen yemeği için seni dövenler, bunu yapmalarının
amacı ise, seni kurtarmaya birilerinin gelip gelmiyeceğini görmek.
LW: Ah... evet! Bize ne kadar çok saldırırlarsa o denli bizi koruyanları
bulma olasılıkları artıyor.
AB: Anladığın
gibi!
LW: Ah, çok akıllıca.
AB: Tokalaşma zamanı geldi.
LW: Ah, görüşmeyi bitirme zamanı geldi; geri geldiğimizde, ara vermeksizin 8.
güçlendirmeden 9. güçlendirmeye kadar olan zamanı konuşacağız.
AB: Ve son
ışınlamaları.
LW: pekala, geri döeneceğiz!
AB: özel bir bölüm oldu!
LW: Evet, aslında bütün bölümler güzeldi!
Çeviren: Naci
Gülşan.
çok teşekkürler
YanıtlaSil