Galaksi Tarihi 17
LW: Yayındayız! Eveet. Galaksi Tarihimize tekrar hoş geldiniz, 17. Bölümdeyiz.
David Waterfall’a dün benim yerimi doldurup yapmış olduğu çok yoğun bölümler
için teşekkür ederim, mükemmeldi. Yapılan bölümlerden birini izledim, şahane
bilgiler; çok pratik bilgiler. Bugün Haziran’ın 24’dü, Halen Shasta
Dağındayız...
AB: Steward
Mineral Kaynağı?
LW: (gülüyor) Steward Mineral Tesisleri, öyle değil mi?
AB: Havuzlara girdin mi?
LW: Evet girdim, bir sulfat banyosu; evet, fazla suda kalmaktan dolayı
vucudumun bazı yerlerinde kızarıklar oluştu! Hali hazırda iyileşmiş durumdayım.
Ve bildiğiniz üzere benim adım Lance White ve şimdiye kadar bilmiş olmanız
gerekir, karşımda duran da Andrew Bartzis (el sıkışıyorlar), shovumuza hoş
geldiniz!
AB: Beni ağırladığınız için teşekkür ederim; seçkin bir reportaj, David’de de
teşekkür ederim.
LW: Evet... bugün, belkide herkesin merak ettiği ve çok sayıda insanın
bildiği konu olan Piramitler hakkında konuşmaya karar verdik. (bilinmeyen
zamanlara ait çok sayıda Piramitler var Dünyanın her yerinde, benim konuşmak
istediğim Giza’da olan Mısır Piramitleri). Andrew’un verdiği bilgilerde
Dünyanın ilk Piramitlerinin oluşumu çok daha geriye gitmekte, bu farklı bir
konu, tamami ile ÇokBoyutlu ve şaşırtıcı bir konu.
AB: Oh, iyi bir
konu.
LW: Evet.. temelden başlıyalım, bu konuda hiç bir şey bilmediğimi farzedelim.
İlk olarak Mısır’daki Piramitler kaç yaşındadır, ne zaman yapıldılar, ve....
AB: (Orijinal Piramitler) Yeryüzü ilk 7. Boyut Galaksi tohum gezegeni
olduğunda Yeryüzü’nün temelleri olarak inşa edilmiştirler. İlk Piramit serisi
başka Dünyalardan getirilmiştir, Dünya ana kendi formunu oluşturup enerji
bünyesi haline geldikten hemen sonra Yeryüzüne indirilmişlerdir. Piramitler
Dünya ana’nın yeni ağına, enerji ağı yüzeyine indiler. Dünya enerjisi ile birleştiler
ve yüzlerce ama yüzlerce başka Dünyaların bilinçleri her bir Piramit'in üzerinde
oluşan çok yüzlü, dört yüzlü ve oniki yüzlü olan enerji alanlarına odaklandılar.
Gezegenler bilinçlerini Dünya ile birleştirip Boyutlarını yükselterek, Dünya
enerjisinin 7. Boyut tohum gezegeni olması için gerekli olan bilincin doğum
sürecine katkıda bulunarak süreci tamamladılar. Böylelikle yaratılan
Piramitlerin ilk safhası tamamlanmış oldu. İkinci, üçüncü ve dördüncü
bilinçler, diyelim; orada olan diğer gezegenlerlerdeki Varlıklar göçmen
yaşam güçlerini hemen yeryüzüne indirerek
“Burası benim yerim ve satılık ilanını asarak eğer gelmek istersen çok boş
yerim var” diyebildiler. Tamam mı? Gezegeni oturuma açtılar, dolayısı ile
trilyonlarca Varlık Yeryüzüne doğdu, bunlar Yeryüzünün ilk yerli, bilinçli
keşif gurubunu oluşturdular. Fakat bunlar Dünyalı değillerdi. Dünya ana henüz
ilk doğumunu yapmamıştı. Gezegene gelen ilk bilinçler tekrar yaratmanın ve
yenilemenin enerjisini deneyimlediler ve sonra Rahim Şakralarının ilk açılışlarını
deneyimlediler, ki bunlar Ekvatorun üstünde ve altında olan bir gurup Şakralar.
Ekvator cıvarında ve Kuzey Kutubunda tepe noktalar var, bunlar Güney Kutubuna
ve Volkanlara yakın olan adalara da yayılmışlardır. Bütün bu Rahim Şakraları
açılıp Yeryüzünün ilk Tür’leri olarak çiçek açtı. Yeni Piramit ağları bu Rahim
Şakraları üzerine taşınıp çevrelerine inşa edildiler. Oralarda yaşayanlar için,
Piramitler Daire, yarım daire, kare veya bir tür Gizemli Geometri şeklinde
yapılandırılıp Rahim Şakralarındaki enerjiyi bilinç keşfi enerjisine
dönüştürdüler. Suriye’de ve İsrail’de niye hep savaş var, çünkü bilinç yükselten aletler tekrar aktif
hale gelmekte, karanlık güçler bunu bastırıp durdurmaktalar. Rahim Şakralarının
uyanmasını durdurmak zorundalar. Piremitlerin amacı; Piremitlerin çevresinde
yaşayanların yaralanması için, sürtünme ve vibrasyonun enerjisini Yerkabuğuna
alarak oradan vibrasyon yolu ile bedava, hali hazırda var olan “bilinç
yükselten” enerjiye dönüştürmek.
LW: Tamam... 3 tip bilinç dediğinizde, veya?
AB: Herhangi tip bilinç, bedava enerji gibi ama bu bedava bilinç enerjisi.
LW: Oh, bedava bilinç enerjisi!
AB: Doğru, seni
devamlı yükselen enerji sistemine yapılandırıyor, dolayısı ile anlayışın
gelişiyor; herzaman bilgi ve arayış içindesin, aslında her zaman değil,
bilgilisin ve limitsiz enerjisi olan bir arayış durumundasın. “zamansızlığın”
içinde olmak, çok fonksiyonlu olmak, ÇokBoyutlu olmak dolayısı ile yaptığın her
hangi bir bilinç keşif sanatı için gerekli olan bütün enerjiye sahipsin.
LW: Tamam; teknik olarak baktığımızda Piramitler Yeryüzünün yaradılışı ile
birlikte yapılmış, en azından Dünya kadar yaşlılar, yaşları 7 milyarın üstünde.
AB: Doğru.
LW: Tamam... neye benziyorlardı?
AB: İlk olarak metalden yapılmışlardı. Metal yapılardı.
LW: Metal miydiler? Gemi miydiler?
AB: Hayır,
aslında, bir anlamda gemi idiler, evet. Fakat aynı zamanda çevrelerine flaş
halinde enerji yayıyorlardı, dolayısı ile bu yolla etrafındaki herşey Evren’nin
herhangi bir köşesine Boyutsal taşınabiliyordu.
LW: Wow...
AB: Aynı zamanda insan-taşıma değişim sistemleri vardı, ticaret sistemleri;
gezegenin bilinci bu gezegenden o Galaksiye yapılan nakliyenin data hesapları
için gerekli olan enerjiyi sağladığından her şey bu yolla işlevini yerine
getirmekteydi.
LW: Öyle ise, Dünya üzerinde olan Rahim Şakraları ekilebilmek için yeni yaşam
kalıpları yapıyor. Piramitler yolu ile mi bu olmakta? Veya sadece...
AB: O yolla olabilir....Rahim Şakraları çevresinde yaşayanlar, bunlar DNA
artistleri oldular: usta yetiştiriciler, ekip biçerler de, gerçekten taze
bitkiler hazırlarlar, yeni gerçekliğe dikilmek, yayıp çoğaltmak için yeni
ağaçlar hazırlarlar, yani fidanlıkları var. Dolayısı ile Yeryüzü bir anlamda
Galaksi Fidanlığıdır. Fidanlar ekilecek duruma geldiğinde, boş olan gezegene
götürülmaye hazır hale gelirler, bulundukları yerden alınarak toprak ile
örtülmüş yeni gezegenin yüzeyine anında nakledilir, sonra gezegenin enerjisi ve
çevredeki olan bütün yöresel gerçeklikler ile uyum sağlanır.
LW: Hm...
AB: Gezegeni
yöresel gerçeklikler ile uyumlu hale getirirler, gezegenin bilinci tümü
algılayarak tehelleri ordadan kaldırır, ve tam bir gezegen olur. DNA kayıtları
yeryüzünden gönderilmiş, ne olacaklarını seçebilecekleri uzun bir listesi olan
yeni bir gezegen.
LW: Wow.. Milyonlarca yıl sonra büyük bir kısmı yozlaşmış, bunu sık sık
konuşuyoruz. Orijinal Piremitler milyonlarca yıl amacı doğrultusunda
işlevlerini sürdürmüşler...
AB: Milyonlarca, milyonlarca yıl. Bugünkü taş Piremitler, orijinallerinin
yeniden yaratılmasıdır; Çünkü burada başka bir 7. Boyut Galaksi Tohum Gezegeni
yaratmak isteyen Türler vardı. Bunu yapmak hatta yapmaya kalkışmak bile
binlerce yıldızın bilincini gerektirmekte, ve 7. Boyut Tohum Gezegeni olmaya
çalışan başka yartıklar da vardı. Bir çoğu bunu gerçekleştirmenin yakınlarına
bile gelemedi; yapabilmek için trilyonlarca Ruh Ailelerinin bir araya gelmesi
gerekir. Anlatmak istediğim, eninde sonunda Yeryüzü'nün Evrene verilen bir hediye
olduğunu bilen bir tür bilinç, Karmik düzeyde de aynı zamanda; söylemek
istediğim, hali hazırda yozlaştırıldı fakat bu işi yapabilecek en iyi gezegen.
LW: Ve bizi 3. (yoğunluk) ye düşüren “yoğunluk süreci” gerçekten Yeryüzünün
daha önce yaptıklarını tekrar yapabilmesini sınırlandırdı..
AB: Doğru.
LW: ....amacını; ve sonra, Baş
Yaratıcının yapmakta olduğu...
AB: Yönetimi sıkıştırmak.
LW: Evet, evet.
AB: İhbarname.
LW: Evet, evet... bütün her şey anlaşılıyor şimdi. Umm, ilk Piramit serisi
yolu ile gelen bu binlerce orijinal Varlıkların tüm başka Galaksilerden mi
geldi?
AB: Bütün hepsi
bu Galaksiden geldi, fakat sonuçta başka bir Evrenden bu Galaksiye veya başka
bir Evrenden başka bir Galaksiye oradan da buraya göç etmişlerdir. 17 Evrendeki
herkese, kaynakları akıllıca kurup düzenleyebilecekleri her şeyi alıp gelmesi
için davetiye verildi.
LW: Tamam; ve sonra, gezegene gelen her bir Varlık, her bir değişik
kademelerde “istifa ederek” Güneş sisteminin ve Evrende gideceği her bir
gezegenin kodlarını almak zorunda mı?
AB: Gideceği yere gitmek için, doğru.
LW: Tamam. Tahmin ediyorum ki
“milyarlarca yıl önce” Dünya’ya ilk yerleşmiş olanlar fiziksel değillerdi, bir
bedenleri yoktu.
AB: Hem fiziksel hemde fiziksel değillerdi, her iki durumdalardı. ÇokBoyutlu
idiler.
LW: Hiç biri “Yeryüzü’ne ait” değildi, (gülüyorlar) doğru mu? O zaman Dünya
insanı diye bir şey yoktu!
AB: Tamami ile
doğru.
LW: Yanlızca bir gezegen, anlaşılıyor... tamam.
AB: Biyolojik kaynakları yaratıp bütün Galaksiye yaymak için kontrat
imzalamış olan her tür bilinçli yaşamı destekleyen bir gezegen. Kontratlarda:
çiftçi olmak, şifacı olmak, değerli ağaçları yetiştirmek var; günümüzde bu tür
değerli ağaçlar az bulunmakta. Bu tür ağaçları atıyoruz. Bu ağaçlar bilinçtir.
LW: Ah, evet!
AB: Ağaç bilincini getirerek, bitki bilincini, taş bilincini, insan bilincini
veya köpek, kedi ve buna benzer doğadaki bütün bilinçleri... mikro
organizmaları getirerek gezegeni düzenlemekteyiz.
LW: Evet.. bakteri ve bunlara benzer herşeyi. Kaynak ile bağlarımız kesilerek
neler yapıldı bizlere, baptism ve aşılar v.b. yolu ile, bilinç kontrolü, eterik
uydular ve buna benzer diğerleri. Gerçek ile olan bağımızı kaybediyoruz,
ağaçların duyarlı canlı varlıklar olduklarını unuttuğumuz gibi....
AB: Doğru.
LW: Herşey duyarlıdır, hepsinin yol gösteren ruhsal yaşam enerjileri var...
dolayısı ile bizleri metaryalist toplum haline döndürme süreci ile enerjinin
gerçek değerinden uzaklaştırmaktalar.
AB: Konuyu anlıyorsun!
LW: (her ikisi de gülüyor)... hepimiz aldatılmakta, “bir ağaç nedir ki? Kes
gitsin” fakat ağaç belkide çığlık atıyor ve yaratıcı güçler ve Elementler
şehirlerini kestiğiniz için kızgın, New York yıkıldı!
AB: Evet. Eylül 2011’i yaptın!
LW: Eveet, ve insanların hiç haberleri yok. Yolun kenarından yürüyerek, sigara
ismaritini atarlar, bilinçsiz küçük jestler bile yapılmaz, çünkü yaşamın
bütünlüğü ve yaşamın ruhsallığı ile olan bağları koparttık, gördüğüm kadarıyla
ışık işçileri, ruhsallığa önem veren insanlar, bazı dindar insanlar Kaynak ile
olan bağlarını güçlendirmeye çalışıyorlar, anlamı senin kendi Kaynağınla, sen
ve senin içinde olanla bağı güçlendirmek.
AB: Doğru.
LW: Bir kere bunu başardınızmı, kendi içindeki yaşamın değerini anlıyorsunuz
buda ayna gibi etrefındakilere yansıtılır; Dolayısı ile, tamam... dikkatim
dağıldı; konuyu değiştiriyorum!
AB: İnsan rehberi, satır 19, “Teğetler”. Bölüm 19: Teğetler ile nasıl
uğraşırız.
LW: (gülüyor) evet.. Ne zaman rehber kitabımız olacak?!
AB: AB ve LW birlikte; hepsi bu!
LW: Rehber kitabını şu anda hazırlıyoruz... seninle gelip konuşan herkes...
Pekiala; milyarlaca yıl metal Piramitler vardı, gezegende daha başka neler
vardı, o Varlıklar neler yarattı?
AB: Kristallerden
oluşan, metalden oluşan başka Gizemli Geometri sistemleri yarattılar, belirli
kalıplarda büyümesi için özel ağaçları örerek kubbe şeklinde bilinç bile
yaptılar...
LW: Ooh, havada asılı şehirler?
AB: O ağaçların kubbeleri içinde olan şehirler, çünkü kendi gerçekliklerini
yaratıyorlardı, devasa ağaçlar üreterek “havada asılı şehir bilinci” ile iç içe
birleştirdiler. Yeryüzü ile kaynaştılar, ağaçlar ile kaynaştılar ve David ile
konuştuğum ruhsal ticaret yerlerine gidebilmekteydiler; Ağaçlar şöyle
söyleyebilmekteydi, “hey, burada istediğimiz herşeyi veriyorlar, gel burada
yaşa ve yeni bir gezegen olacaksın” ve yaşlı ağaç ruhları Dünyalarda ağaç olmak
isteyen Varlıkları toplayıp ağaç yapıyorlardı.
LW: Ve bunlar gerçek insanlar.
AB: Onlar gerçek insanlar.
LW: Enkarnasyon süreci oldukça, bir sıralama söz konusu mu; bazı insanların
önerdiği gibi, bitkisel yaşamdan başlarsın.. ve sonra hayvan olursun...
AB: (başını
sallayarak “hayır”) bütün herşey ruhsal kodlarınla ilgili ve senin kişisel
tercihin.
LW: Oh, tamam, herhangi bir ruh ağaç olarak enkarne olabilir.....
AB: Ve bir karınca. Bir ağaç, bir köpek, bir kedi.....ve herhangi bir rol!
LW: Ve herhangi bir rol, deneyimde bulunmak, hatta dün okuduğunuz bayan bir
çok kez Florida’da kedi olarak Dünyaya gelmiş.
AB: Bir kedi olarak, çok kez, evet, yaşamaktan yorulmuştu, çok yorulmuştu.
LW: İnsanı hayrete düşüren okumalar, bu arada, “akıllara zarar” bilgiler
televizyon ve filimleri “çürük patatesler” durumuna düşürmekte.
AB: (ikisi de
gülüyor) teşekürler!
LW: Gerçekten, kalbin bilincinde yankılanan ve onu çok güzel yapan gerçek bu.
Dün David ile konuştuğunuz, çok önemli olan, içgüdüsel anlama “gerçek” (kişinin
kendi gerçeği) ve ona nasıl ulaşırız. Ulaşmak zorunda değiliz, “Bir dakika
bekleyin, Galaksi Encycloppedia’dan bunun anlamına bakmam gerek” ki bu kitabı
hiç kimse yazmadı, eğer yazdıysa bile Vatikan’da saklıdır veya başka bir
yerlerde!
AB: Hangisinin gerçek olduğunu hiç bir zaman bilemeyeceğin, değiştirilerek
yapılmış bir çok sayıda kopyeler!
LW: Evet, tamı tamına! Pekiala; milyarlarca yıl sonunda, ilk yerli varmıydı.
Aldatıcı ve karmaşık olan yer burası, çünkü Zaman-Akımı Savaşları var. Fakat
gerçekten ilk “insan” varmıydı, parentes içinde, bütün bunların sonucunda
yaratılan bir canlı Tür’ü varmıydı?
AB: Evet. Buda Piremit Ağının 2. aşamasını temsil eder.
LW: Oh, anlaşıldı...
AB: Taze bilincin
Yeryüzüne gelmesi Piremit Ağının 1. aşamasını oluşturur, ilk Yeryüzü Tür’ü
yoktu. Dolayısı ile milyarlarca yıl Yeryüzü, yaşamı çok sayıda Galasilere yayan
merkez durumundaydı. “Savaş Galaksisi” diye adlandırılan başka bir Galaksi, bilinç
keşfiyle bulunduğumuz yeri bularak keşif misyonuna çıkıp yaşayanlarını void’den (Evren sınırı) geçirerek buraya ulaştılar. Ulaştıklarında gördükleri ilk şey hiç bir savunma
sistemi olmayan, DNA bilgeliğini her tarafa yayan devasa 7. Boyut gezegen.
Geriye baktıklarında askerlerin hazırlandığını gördüler, oradaki Galaksi baş
yaratıcısı “yürüyün” dedi. Orada olan diğer iki Yaratıcı da onay verdikten
sonra hiç savunması olmayan Yeryüzü işkal edildi. İşkalden sonra tekrar
gezegenlerine reenkarne olmamaları için 2. Piramit Ağı kuruldu. Bu Yeryüzünün
ilk savunma ağı güçlendirmesidir.
LW: Wow...dolayısı ile 3 Baş Yaratıcı....
AB: Hepsi bu durumu onayladı...
LW: Bahsettiğiniz 3 Baş Yaratıcı ile 15 ÇokBoyutlu Varlıklar arasında bir
ilişki varmı?
AB: Hayır.
LW: Tamam.
AB: 15 Varlık
henüz Yeryüzü hakkında hiç bir şey bilmiyordu.
LW: (gülüyor) daha sonra haberdar oluyorlar....
AB: Drama 1.
LW: Bahsedilen Baş Yaratıcılar bizim Baş Yaratıcımız değil...
AB: İçinde olduğumuz Galaksi Baş Yaratıcısı değil.
LW: Tamam, Bu 3 Baş Yaratıcı tahribat yapmayı planlarken bizim Baş Yaratıcı
neredeydi?
AB: Bahsedilen
Galakside, ne olacağını görmek için savaş desteklenip beslenen bir eylemdir.
LW: Oh, Bilmiyormusun? Kastettiğim, “Merhaba!”
AB: Hayır. Bilmiyorlardı. Özgür İrade Evreni olduğunu bilmiyorlardı;
bilmiyorlardı.
LW: Savaşın sonuçlarının neler olduğunu bilmiyorlar mıydı?
AB: Hayır. Bu durum daha önce olmamıştı.
LW: Eeveet.
AB: Ne kadar
önce, ne kadar eski olduğunu gösteriyor.
LW: WOW! (inanmamış gibi gülüyor) o zaman mı teknolojiler geliştirildi, klonlama, robotlar
ve...?
AB: Hayır... Duyarlılık veya bilinçlilik fiziksel bedenleri kullanır, ancak
başka Evrenlerden yanlarında getirdikleri temsilciler var. (ne demek istediği
çok açık değil-Naci)
LW: Nasıl seyahat ettiler?
AB: Bilinç olarak.
LW: Tamam, Bu olanlar teknoloji konseptlerinden önce olanlar.
AB: Teknoloji
konseplerinden önce olanlar bile bu sisteme bir tanıtım.
LW: Çünkü ihtiyaçları yoktu.
AB: Hayır.
LW: Sanki orijinali gibi, tam olarak
telepatiktik ve çok şeyler yaratabilmekteydik... doğrumu.
AB: Yeryüzünün işkalinden önceki Yeryüzünde yaşayan trilyonlarca Varlık, şu anda yaşadıklarımız
her şey o orijinal Varlıkların geri gelme denemelerinin yansımasıdır. Yeryüzünü
şekillendiren o triyonların enerjisi yaptıkları ilk orijinal Piramitlerin
bilinçlerinde bulunmakta.
LW: Evet.
AB: Gezegenleri
işkal edimiş olan o Varlıklar toplu halde Yeryüzüne tekrar enkarne olmaya
başladılar, bunu yılmadan tekrar tekrar yaparak Dünyayı tekrar geri kazandılar,
her kazandıklarında tekrar kaybettiler, kazandılar, kaybettiler, kazandılar,
kaybettiler. İşte bizim yıllardan beri geçirdiğimiz aşamalar bunlar; her
seviyede gezegenin savunmasını astral düzeyde güçlendirdiler, dolayısı ile hiç
kimse içeri giremez oldu, böylelikle Arkon'ların oluşturduğu ağ Ruhsal Mahkemeleri
ele geçirme imkanı elde etti.
LW: Arkon'ları kim getirdi?
AB: İçerden kuşatmak için gizlice buraya enkarne olan 2. Kuşak Karanlık
Varlıklar.
LW: Ve bunlar 15 ÇokBoyutlu Varlıklar oluyor.
AB: Evet, o 15 dramanın başladığını gördükleri an, Baş Yartıcılara bakarak
“Biliyormusun, ben Baş Yaratıcı olmak istiyorum, orada oturup keyif sürerek
sigaramı içeceğim” diyorlar. Ve aniden bütün büyük drama başlıyor, hızlı
arabalar sürülüyor... Diğer 15 Varlıklar gelerek, birileri “Hey, çok heyacanlı
olacağa benziyor” dediğini duyup, biraları kapıp bira partisine katıldılar.
LW: Öyleyse, gerçekten üstü açık arabanın anahtarlarını çalıp partiye katılan
çocuklar gibi...
AB: Ben onlar
“Koka kola alemi yapan çocuklar” diyorum.
LW: Anladım.
AB: Başlangıçta.
LW: Fakat oldukça güçlü çocuklar bunlar. Ve sonunda, enkarnasyon sürecini
kilitlediler, hiç kimse gelemiyor ve mezun olamıyor. Yeni varlıkların
girmelerine izin veriyorlar mı?
AB: Eğer Oterite ve Kontrol Sistemi altında yaşamayı kabul edecek kadar düşük
vibrasyonlu iseler. Onların girmelerine izin veriliyor.
LW: Bundan dolayı her şeyin günden güne bozulduğunu görüyoruz, şüpesiz
pozitif olan ezoterik sembollerin imitasyonları ve ters kullanımları, çünkü
doğru gerçekliği yaratamazlar. Sadece kopyalarlar, sahtesini yaparlar, sağa,
sola, geriye döndürüp aklını karıştırırlar. Dahası kontratındaki küçük
karakterli yazılar ile, kontratı bilinçsiz olarak imzaladığını bilmene izin
vermezler. Bizler bu gibi şeyleri yapmalarına izin veriyoruz.
AB: Tamamiyle
doğru, Ve hafızanı da siliyorlar...
LW: Ve çok uzun süreden beri kendimizden geçmiş, şuursuzuz, dolayısı ile köle
olarak kullanıldık. Özgür İrademiz, şunu söyleyebilirmiyim; gaspedildi. Bundan
dolayı Özgür İrademizin olduğunun farkında bile değiliz. Özgür İrademizin
olduğu, olmadığı, hem olup hemde olmadığı hakkında konuşurken anlamamız gereken
şey onu tekrar geri almak zorundayız. Neye sahip olduğumuzu, şu anda neyimiz
olduğunu iyi anlamalı ki zaten doğal olarak bizim olanı geri isteyebilelim.
AB: Um Hm.
LW: Taman. Piremit Ağının savunma açısından 1. Güçlendirme olduğunu
anlattınız.
AB: 2. Piremit Ağı ise tekrar güçlendirme sürecidir. Bu da taştan yapılan
Piramitlerin ilkidir. İşkal eden güçler tarafından kopyalandı, böylelikle
karanlık güçler buraya kolaylıkla gelebildiler, kolayca.
LW: 15 ÇokBoyutlu Varlıklar öncesi?
AB: 15 Varlıktan
önce.. onların yaptığı, Partiiii! Parti bittikten sonra, şu teknolojiye bir
bak; bizim ona ihtiyacımız var, bu teknolojiyi kendi Galaksimize göndermek
istiyoruz, dediler. Burada olan Işık güçler çok dağınıktılar, nasıl savaşacaklarını
bilmiyorlardı, çabuk öğrenme zorunluluğu vardı. Diğer Varlıkları yardıma çağırdılar,
biz onlara “paralı asker” diyoruz. Tam olarak bilinç genişlemesinin paralı
askerlerdir, neler olduğunu anlamak için Savaş Galaksisine gidip bilgi
topladıktan sonra geri gelip Işık Varlıkları eğitmeye başladılar. Bunlar
Meleklerdir; Bunlar Evrenimizin yarattığı 2., 3., ve 4. nesil Meleklerdir ve kendilerine
yardımcı Türler atadılar, bunlarda Pleiadians, Arcturian v.b. dir.
Yardımcıların amacı keşife çıkıp bilinç mücadelesini üslenecek Varlıklar
bulmaktı. Galaksiler arasında olan bu drama onları milyonlarca yıl sürecek olan
Karma içine taşıdı. Çoğu “Evet!” deyip katıldı, çünkü burası özgür İradenin
hakim olduğu bir Evren, “Bilmek istiyorum”, Sel başladı.
LW: Tamam, milyonlarca yıl bu
mücadeleyi bırakamayacaklarını bilmeyerek, neyin geleceğini anlamadan ve
bulunduğu noktada geleceğe bakma kapasiteleri belkide yoktu.
AB: Doğru... Çünkü Yeryüzünde “zaman konsepti” yoktu o an; dolayısı ile,
Galaksinin merkezi etrafında dönen gerçek bilinç’ti. Fakat Yeryüzü başka
Galaktik Merkeze, oradan başka bir Galaktik Merkeze, oradan da bir başka
Galaktik Merkeze ışınlandı, gerçekten Yeryüzü 7 Galaksi tarafında 7 Boyutlu
yapıldı. Öyle bir duruma geldi ki tam anlamı ile fonksiyonları 7 Galaksi Baş
Yaratıcısı tarafından düzenlenir oldu, Galaksilerin bu Galaktik Yükseliş
Makinesi üzerinde ne kadar ruhsal ticaret yapmak istediklerini varın siz
saptayın.
LW: Şimdi, bütün bu 7 Galaksi Baş Yaratıcısı..... her hangi biri
Işık-Karanlık sanoryasında bir taraf tuttu mu?
AB: Galaksi Baş Yartıcılarının hepsi tarafsızdır (nötr).
LW: Onlar tarafsızdırlar, tamam.
AB: Bütün hepsi
tarafsızdırlar. Galaksi Baş Yaratıcının 4 ve 5 basamak altında olan Duyarlı
Varlıklar var, bunların polariteleri vardır, çünkü sonunda, tarafsızlıkta bile,
bilincin büyümesini sürdürebilmek için polariteye ihtiyaç vardır.
LW: Fakat birleşip bütünleştiğinde, polarite erir.
AB: Doğru.
LW: Hangi seviyede erir?
AB: Bunu tarif etmek zor... sadece erir, öyle bir noktaya gelir ki bilinç kendi
yaradılışına aldırmaz hale gelir, basit anlatımla olan bu, sistemin bir
parçası, kanın damarlarındaki akışı gibi.
LW: Tamam, şimdi, ara vermeden önce bir sorum daha olacak: bu da taşlar ile
yapılan 2. Güçlendirme.....
AB: Taşlar ile.
LW: Ve bizim “sırasal düşünce”mize göre, kaç yıl önce, kaç yüzbin yıl önce
ilk taş Piramitler yapıldı?
AB: 6.5, 7.5 milyon yıl önce; fakat, bazı kimseler işkal sürecine gidip Piramitlerin
13.5 milyon yıl önce yapıldığına dair bir gerçeklik inşa etti; Dolayısı ile bu
bir kaçıklık, ne zaman bir ilk yapsanız, birileride yeni bir ilk yapmak
istiyor.
LW: Yeni bir ilk! Fakat Piramitlerin 10.000 yaşında olduğu yönünde bir inanış
yar....
AB: Milyonlar.
LW: Piramitler milyonlar ile ölçülebilecek yaştalar. Hata yapmıyorsam, çok
değerli misafirlerimden biri Carmen Boulter, Mısır ve Giza Piramitleri üzerinde
oldukça çok çalışmalarda bulundu ve bu hanım sayesinde Piramitlerin tam olarak
organik, Yeryüzü maddeler kullanarak yapılmadığını öğrendim. Bazı
araştırmacılara göre de Yeryüzünde olmayan maddeler kullanılarak yapıldı – bir kısmı.
AB: Doğru.
LW: Yapılıp buraya taşındı mı?
AB: Orijinal Piramit, Giza orijinal değil, Giza Atlantalılar tarafından 7. Güçlendirmede,
savunma fonksiyonunu yenilemek için yapıldı. Ne zaman yeni bir savunma hattı
eklenmek istendiğinde farklı iç dizaynlar ile daha fazla yeni Piramit yapıldı.
LW: Öyleyse, Giza daki Piramitler o kadar eski değiller, orijinaller ise 6
veya 8...
AB: Onlar gezegenimizin kardinal noktalarında olurdu. Gezegenimiz daha önce
olduğu boyutta ve şekilde değil.
LW: Genişliyor muydu?
AB: Satürn kadar
büyüktü.
LW: Ah! Öyleyse büzülüyor. “Genişleyen Yeryüzü Teorisi” aksine, kabuk...
AB: Her şey büzülüyor, bundan dolayı kontrol odalarını kapatıyorlar; çünkü
Yeryüzünün 7. Boyut gezegeni olmasını istemiyorlar. En düşük seviyeye
indirgemek istiyorlar, böylelikle kitleler halinde düşük yoğunluktaki Tür’leri rahat
enkarne edebilirler, “bu hayali gerçekleştirdiklerinde?”, bilimde, akılda,
teknolojide aniden gelişerek ileri düzeye gelmiş suvari bölükleri oluşturarak
Evrenini her tarafına saldırıda bulunabilirler. Bu arada işkal ettikleri yerlere
de kitleler halinde enkarne olarak “makinayı” sadece savaşçıların mezun olabileceği
düzeyde çalıştırırlar.
LW: Wow... çok dehşetli bir plan.
AB: Doğru.
LW: Şu an konuşmayı sonlandırmanın uygun olacağını düşünüyorum, Galaksimize
gelecekte ne olacağını bulmak için 18. bölüme geri gelmenizi bekleriz. Biraz ara
vereceğiz.
AB: İyi olur!.
Çeviren: Naci
Gülşan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder