23 Ağustos 2017

İnsan mı yoksa ‘Programlanabilen Yaşam Formu’musun?


İnsan mı yoksa ‘Programlanabilen Yaşam Formu’musun?


Bilim Kurgu ile gerçek arasında kesin bir çizgi yok. Düşünebildiğimizi yaratabiliriz, böylelikle her gün Dünyamız daha güçlü, daha ilginç hale gelir. Bu durum herbirimizin içimizde olan bireysel Evren’ler için de geçerlidir.
İnsan olma konusunda gerçekten hiç bir fikrimiz yok. Nereden geldiğimizi bilmiyoruz veya bu pırlanta gezegene nasıl geldiğimizi bilmiyoruz. Yeryüzünün neden eski tarihin gizemi ve devlerin ayak izleri ile dolu olduğunu bilmiyoruz. Kesinlikle kaderimizi çok az anlayıp baskın güçlerin neden bize karşı geldiğini bilemiyoruz.
Fakat pırıl pırıl bir Bilincimiz ve bununla birlikte doğumdan korktuğumuz ölüm arası 3. Boyut’taki zorluk deneyimlerimizi kontrol edecek özgür irademiz var. Bir bakıma programlanabilen yaşam formlarıyız (PYF). Sorulacak soru ise, nelerle, nasıl ve kimler tarafından programlanmaktayız? 
Bilim Kurgu tarafı
Programlanmış yaşam formları yapay yaratılmış, kendi başına hareket eden ancak yaratıcıları tarafından verilen parametreler içinde hareketle sınırlanmışlardır.
Bazıları, Programlanmış yaşam formlarının (PYF) insan performansını ve bilincini alçakça etkilemek, veya bilgi almak için yaratılmış insan bünyesini işkal eden nano büyüklüklerdeki yaratıklar olduğu kanısında. Diğerleri, PYF’larının daha karmaşık Dünya Dışı grey’lere veya diğer soğuk Varlıklara benzer yaratıklar, belkide askeriye veya bilim adamları tarafından, insan davranışlarını çözümleyip etkilemek, üzerlerinde deneyler yapıp yönetmek için yaratılmış olduğunu sanmaktalar.
Asıl tehtit, PYF’larının yapay oluşturulduğu ancak bir şekilde biyolojik yapıda yaşayan, uyanıklıkları, kişilikleri ve amaçları programlanmaları doğrultusunda sınırlanmış yaratıklar olduğu sanısıdır.
Ürpertici şeyler, kesinlikle, ancak birçok insan PYF’ları gibi davranmıyor mu? Ezberlemek  için bir senaryo, oynamak için bir karakter verilmiş gibi davranmıyorlar mı? Çoğumuz bu matrikste öngörülen bir rol oynuyor gibi görünmüyor muyuz, ana görüşün geçici isteklerine şuursuzca itaat etmiyormuyuz?

İnsan Varlıkları Pogramlanmış Yaşam Form’larıdır
İnsanlar olarak bizler, iç ve dış faktörlerin, öneri ve taleplerin akıl ermez derlemelerinden etkilenen, gerçekten programlanabilir yaşam biçimleriyiz. Bizler statik varlıklar değiliz.
Atomik olarak, evrensel güçlerin etkisiyle bir arada tutulan atom maddesinden oluşan bir yıldız tozuyuz. Deoksiribonükleik asit, DNA, yaşam formunun türünü ve fiziksel özelliklerini belirleyen genetik bilgiyi içeren tüm yaşam moleküllerinin en temel topluluğudur. Bu seviyede, genetik yapımız, hücresel aktiviteyi yönlendirerek temel özelliklerini belirler. Hızlı çalışan bilim, bazı hastalıklara karşı direnç ve bağımlılık gibi yararlı özellikleri elde etmek için insanları programlamak için gen manipülasyonu olasılığını tartışıp araştırıyor...
Sen, ne yediğin ve ne düşündüğünsündür, insan vücudu çevremizden ve tükettiğinden bilerek veya bilmeyerek etkilenir. Şuur, eğitim, kültür ve din etkisine, eşdüzey baskıya, hilekarlık ve manipülsyona cevap veren etkileyici bir makinedir. Felsefe, propagandanın da yapabileceği gibi, şuurun çalışmasını değiştirebilir; son derece duyarlı bir araç olan psişizim, en derin iletişim kurabilen, ancak nasıl eğitildiğine bağlı olarak karşıt kör noktalar geliştirmeye eyilimli son derece gelişmiş hassas bir araçtır.
İnsanlığın bütüncül kompozisyonu, aynı zamanda mutluluk seviyemizi ve günlük hayat koşullarında uyum sağlama ve gelişme kabiliyetimizi belirler. Bu şekilde, ayrılmaz varlıklar olarak, eğer bir düzeyde etkileniyorsak, etkiler yapımızın her bir parçasına yayılır. Hücresel düzeyde bir şeyler ters giderse, hastalık istila edip vücudu yok edebilir. Ruhsal düzeyde negatif bir şey olursa, fiziksel sağlık, ruh hali ve hatta kişiliği etkileyebilir. Ruhumuzdan DNA'ya, vücudumuza, zihnimize ve hatta kişiliğimize kadar, yüklenen yazılım veya programlama işlevlerini yerine getiren bilgisayarlarla kıyaslanıyoruz.
İnsanlar karmaşık bir dizi birbirine bağımlı ve gelişen sistemlerden oluşan ÇokBoyutlu Varlıklardır. Her seviyede dinamik yaratıklarız ve yapımızın her şey, bizi etkileyen  etkiler arasından kabul ettiklerimizin sonucunda ortaya çıkan ürünlerdir. Bu şekilde, insanoğlunun genel sağlığı, sağlıklı yaşamı, durumu ve davranışı hiç te şans meselesi değil, bunun yerine, görülen ve görülemeyen, içten ve dıştan gelen birçok girdinin sürekli değişen bileşimlerinin, değişmeye devam eden ürünüdür, olumlu ve olumsuz.

En Büyük Savaş, Bilinç Üzerinde olan Savaşıdır
Şu anda büyük bir savaş var, sahnelenen herhangi askeri operasyonlar çok daha önemli. İnsan yaşamı; kaotik, kafa karıştırıcı, bunaltıcı mücadelerle, hayatımızın gerçek değerini hiçbir zaman anlayamayacağımız, siyasal hile ve komploların en ilkel, en düşük seviyelerde seyrettiği, sorgusuz kabul ettiğimiz savaşlar ile, yolsuzluk ve aşağılamaları göz ardı ederken  kurumsallaşmış hırsızlığa razı bir durumda devam ettirilmekte.
Ya canlılığımıza ve hayatımıza faydalı programlar ve alışkanlıkları kazandırma çalışmalarımızı kabul ederiz veya programlı yaşam formları olarak bocalayarak, emredilen her hizmeti yerine getiririz, refah, barışçı ve güzel olan Gezegen’imizin kahyası olarak  potansiyel kaderimize gözlerimizi kapatırız.
Bununla birlikte, emin olduğumuz şey; UYANMA potansiyelimizin olduğu, bireysel ve toplumsal bilincimizi genişletmede, kendi hayatlarımızı yönlendirme ve yönetmede, söylendiğinin aksine, çok daha fazla güce ve kontrola sahip olduğumuzdur. Kişisel gelişimimizde, hepimizi yoketmeyi hedef  alan çarpık ve ölümcül olan bu sisteme karşı koyup meydan okumak her bir bireyin kendi sorumluluğuna kalmıştır.
Dylan Charles
Çeviren: Naci Gülşan

10 Ağustos 2017

Simon Parkes 5 Mart 2017 Reportajı



5 Mart 2017 – Bilinçle Birleşim Programı – Simon Parkes
Reportaj : JayPee, Kurt Ruhu Radyo Programı

Reportajdan seçtiğim bölümler.


JayPee: Almanya'dan Sonia ile sorulara erken başlayalım. Merhaba Simon ve JayPee. Manevi bir bakış açısıyla, tek yumurta ikizlerinin doğum nedeni nedir ve ruhlarının birbirleriyle olan ilişkisi nedir ve bir ikizin ölü doğupta diğer ikizin hayatta kalmasının nedeni ne olabilir. Teşekkür ederim.
Simon Parkes:  Evet... Bu sorunun son kısmı çok üzücü. İkiz alev veya ruh eşi karıştırılmaması gerekir, bir başka değişle, bir varlık aynı şeyleri iki ayrı Varlık olarak ayrı ayrı yaşamaya karar verirse, diğer bir deyişle, her durumda değil, ancak birçok durumda bir canlı Varlık erkek ya da kadın olmak isterse, eğer bölünmek istiyorsa ya da en azından iki kadın ya da iki erkek olarak bölünmek istiyorsa, çünkü bir şey yapmak için istek ya da niyet o kadar büyük ki ancak iki fiziksel Varlıkla bu istek yerine getirilebiliniyor. İki metot gerekiyor, bu yüzden ikizler genellikle bölünmüş durumda olan aynı ruhtur. Doktor’un sahip olduğu biyoloji bilgisine sahip değilim, ancak neden birbirine benzedikleri, her zaman olmasa da neden aynı davranışlar içinde oldukları, neden telepatik oldukları ve ne yazık ki kötü insanların niye ikizleri hedefledikleri bu yüzdendir ve MKUltra ve Masonlar Şeytanist yöntemler aracılığıyla daima ikizleri hedeflediler, çünkü ikizlerde olan şeyler diğerlerinde yok, birbirleri ile olan psikolojik bağlantı, küçük yaşlarda Psişik yetenekler geliştirirler, kaçırılarak askeri programlara alınırlar; psişik yetenekleri başka yerlerde kullandırılır. Zor olan soru, biri ölürken diğeri niye ölmez. Bu konuda herhangi bir istatistik görmedim, bir ikizin ölmünün canlı doğumlara göre oranının ne olduğunu bilmiyorum, yada birden fazla çocuğu olan ve ikiz olamayan annedeki ölüm oranını bilmiyorum. Bu yüzden normalden fazla veya normal daha az olup olmadığını bilmiyorum. Söyleyebileceğim, enerjiler sınırlar içinde bastırılıp tutulduğunda, bazen o kadar büyür ki bir şeyler ters gidebilir. Ayrıca eğer ruhlar belirli bir işi yapmak için gezegene enkarnasyon olacaksa, bir şeyler bir şeyleri uyararak, nasıl söyleyeyim, izlenecek bir yol veya olacak olan bir şeyler olur. Açıkçası, mantıksal bir neden, biyolojik bir hastalık olabileceği gibi, başka şeylerin yanlış gittiğinden dolayı anne bunu başaramaz. Bu nedenle ikizin kaybının ortalamanın üstünde mi yoksa ortalamanın altında olup olmadığını bilmiyorum çünkü istatistikleri görmedim, bu yüzden cevaplamam biraz zor olacak, ancak umarım cevabın ilk kısmı sizin için tatminkardı. Teşekkür ederim.
JP : Evet, gerçekten, Pam'den gelen soru. Sevgili Simon, WikiLeaks'i kontrol eden kim ve bize Julian Assange'ın nerede olduğunu söyler misiniz?
SP : Evet. Julian Assange değil, Ruslar değil, ne yazık ki ya da neyse ki, onu nasıl gördüğünüze bağlı olarak WikiLeaks'ten sorumlu olan Amerikan İstihbaratıdır. Amerikan İstihbarat ağı, ancak tuhaftır ki, elektronik olarak onu kontrol eden NSA ve CIA'in bir unsurudur. Unutmayın ki NSA, gezegende herhangi bir şeyi yapacak bilgi işlem gücüne sahiptir, bu yüzden NSA sizin arkanızda olmadığında ya da size destek olmadığında hiçbir şey yapamazsınız. Elektronik açıdan bakıldığında, bunu yapan NSA'dır. Kontrol düzeyinde farklılık gösterir. CIA'in bir kısmı, WikiLeaks'a karşıydı, çünkü Clinton'ın emirleri altında  hareket ediyorlardı ve bir başka CIA grubu FBI'yı destekliyordu ve belki de duymamış olan dinleyiciler için, CIA'den bir üye ve FBI'dan bir üye, Her ikisi de Hiristiyanlık karşıtı olarak Hillary Clinton'ı suçladı. Bu bir gerçek. Bu, iyi bilinen, gazetelerde yayınlanan bir haber. Bu hem FBI hem de CIA'de, Clintonlara karşı olan büyük gruplar olduğu anlamına geliyor. Şimdi bunu NSA'nın elektronik yardımına eklediğinizde, WikiLeaks'ten çıkan sızıntıların Ruslarla hiçbir ilgisi olmadığını biliyoruz. Gerçekten Amerikan istihbarat ajansları Hillary Clinton'a karşı çalışıyorlardı çünkü onu Hiristiyan karşıtı olarak görüyorlardı. Biliyor musunuz, belkide Donald Trump'un en sevdiği yemek bu değil, ama o sırada masadaki başka şeylerle karşılaştırıldığında, Amerikalıların en kabul edilebilir sunulan yemeği, şükürler olsun, dolayısı ile, WikiLeaks, Amerikan İstihbaratıyla kontrol ediliyor. Teşekkür ederim. Güzel bir soru.
Sorum şu: doğumdan önce her ruhun tarandığını söyledin. Ünlüler kendi çocuklarını yapmak yerine dünyanın her yerinden evlat edinmeyi tercih ediyorlar. Merak ediyordum, hepsi de kirliliğin kurbanı mıdır, bu nedenle onlar üreyemezler mi veya bu çocuklara kimsenin bilmediği bilgileri mi veriyorlar. Örneğin, onların kan bağının öneminden dolayı, belki daha yüksek güçler bu çocukları kukla ünlülerin gözetiminde güvende tutarak, büyüyüp kullanılmaya başlanıncaya kadar onları toplumdan uzak tutmaya çalışıyorlar. Ayrıca, sizin gibi, insanların kaderini okuyan birini söyleyebilir misiniz? Okuma seansına ihtiyacım var ve meşgul olduğunuzu bliyorum ve daha önce bir kez sizden okuma seansı da aldım, başkalarının da yardımına ihtiyacı olduğunu biliyorum. Saldırıya uğradım ve güvenilir yardıma ihtiyacım olduğunu hissediyorum, sevgin için teşekürler Simon. Ne zaman moralim bozuk olduğunda ki sıkça oluyor, elimden tutup moralimi düzelttin. Hepinize, Sevgi, Işık ve Enerji hepinizle olsun. Ünlü çocuklar Simon, neler söyleyeceksin.
SP : Teşekkür ederim, söylenebilecek ne kadar nazik şeyler ve teşekkürler. En azından bir okuma seansı elde etmişsiniz. Hiç almayan insanlar var. Ama olumlu tarafta, bekleme listesine girebilmek için çok sayıda kişi bekliyor. İnsanların kaderlerini  gerçekten okuyorum ve sistemim çalışıyor. İlerleme var. [Arka planda gürültü] Çok sessiz bir tezahürat mıydı?
JP : Bu çok hızlı bir tezahürattı.
SP : Tamam.., bu harika. . Tamam, genel olarak bu durum hakkında çok endişelenirim, Hollywood yıldızlarının özel çocukları evlat edinmesi. Bu konuda çok endişe ediyorum çünkü çocukların sonunda Lady Gaga'nın yaptığı filmleri yapmalarını gerçekten istemiyorum, dolayısı ile bir an bile olsa Hollywood yıldızlarının çocukları, özel olduğundan ve onları korumak istediklerinden dolayı evlat edindiklerine inanmıyorum. Bir olasılık olduğunu düşünüyorum bir Hollywood yapımcısının, açıkça söyleyeyim Hollywood'daki herkes kötü değildir, bana söylediği; çok büyük bir makine var, ancak birçoğumuz iyilik için savaş vermekteyiz,  Ben sadece bu uyarıda bulunacağım, ama yine de, bu devasa makine, bir çocuğu evlat edinmek için bu endüstriden birini kullanabilir, çünkü belirli bir çocuğa erişmek isteyip, çok temkinli davranmak isteyebilir. Yüksek bir olasılıkla bu bireyler yaklaşık beş yaşlarında tanımlanırlar ve onlara "bir süperstar olacaksın" denir. Sizi beş yaşında alıp Mickey Mouse Kulübüne sokacağız ve tamamen beyninizi yıkamaya başlayacağız,  sana buna benzer daha bir çok şey yaparak sahneye çıkaracağız, sana verdiğimiz şarkıyı söyleyeceksin, dolayısı ile alternatif bir kişilik kazanacaksın ve bu kişilik ile sahneye çıkacak ve istediğimiz her şeyi yapacak vede bizimle hiç tartışmayacaksın. Bu uçurumlardan dolayı, kendi başlarına gelenlerden dolayı o denli travmatize olmuşlardır ki bu insanların birçoğu doğurarak çocuk sahibi olmayı düşünememekte ve evlat edinmeyi yeğlemekteler. Tüm durumların bu olduğunu söylemiyorum, ancak çoğu durumda olan budur. O endüstrideki birçok kişi kaderlerinin lekeli olduklarını ya da kendi genetiklerin bozuk olduğunu sanıyor ve bir çocukları olursa kendilerine olan her şeyin kendi çocuklarının başına da gelebileceğini sanıyorlar ve Tanrı adına, onlara olanları çocuklarına da yaşatmak istemiyorlar. Evlat edinerek, kan bağı riskini ortadan kaldırıyorlar. Çocuklar ile biyolojik olarak hiçbir bağ olmuyor, bu nedenle başlarına gelenlerin çocuklarında başına gelmeyeceğinden emin oluyorlar. Ve kadınların herhangi bir nedenden ötürü çocuk sahip olamayacakları başka durumlar da var, bu nedenle onlar evlat ediniyorlar. Dolayısı ile burada olan bu. Başka bir şey var mıydı?
JP : Hayır, sanırım hepsi  bu soru için. Doğum hakkında daha fazla sorular var. Bunlar çok ilginç. Yukarıda bahsedilen ortak arkadaşımız Win'e geçelim. Sevgili Simon, Win'in takas başvurusuyla ilgili bir güncelleme yapabilir misiniz, projeye bağışta bulunabilir miyiz? Bu soru Miriam'dan.
SP: Evet. Bir planımız vardı, Win ve ben, ancak elit tabaka bizim kapital bulma hakkımızı önlemeye çalıştı, tamam mı? Planı değiştirip daha da küçülttük ve bazı kişilerden bir miktar para yardımı aldık, ancak yapacağımız şey hepsini finans edebilecek anonim bir kaynak bulmak. Bunun bir nedeni, bireylerin bu konuda hisse sahibi olabilmesi. İkinci nedeni , elit tabakanın binlerce insanı hedef almasının çok zor olması. Herkes bir sterling  veya bir dolar koyarsa ve bunu yapan binlerce insan olursa, engellemeleri zor olur, ancak sadece bir yatırımcı olursa, o yatırımcıyı kolayca durdurabilirler, yatırımcıyı korkutabilirler. Proje kalabalık bireylerin oluşturduğu bir finans ile besleniyorsa, bunu yapamazlar, bu yüzden kesinlikle çok sayıda iştirakçiden oluşan bir sisteme kök salma niyetindeyiz. Kurulup çalışmaya başlar başlamaz, ne olduğunu ve bağış yapan kişilere ne sağladığını açıklayan bir tanıtım videosu hazırlayacağız. Şu anda, bu radyo programında, herkese bu canlı yayında, uygulamanın başladığını söylüyorum.
Ayrıca, sanırım Win Keech bu işi yapacak ama biz ilan edeceğiz, yani evet, insanların projeye katılabilecek gerçek bir fırsatı olacak, gezegen tarihinde gidişatı tamamen iyiye doğru yöneltecek bir değişim olacak. Şimdi, tabii ki bunu söylemek oldukça büyük bir şey gibi geliyor.. Ve hayır.., cin ya da burbon viskisi içmedim. Elit için bu gerçekten bir fırsat ve de sorun, bir yarısı ilerlemesini isterken diğer yarısı başlamamızı istememekte, her zamanki hikaye. İlerlemesini istemelerinin nedeni ekonominin çökmesi durumunda, sıradan insanlar ve küçük işletmeler bu cep telefonunu, cep telefonundaki uygulamayı gerçek anlamda hayatta kalmak ve yaşamlarını devam ettirmek için kullanabilirler.
Win Keech ve benim geliştirdiğimiz şeyi istemeyen sadece şirketlerdir. İlgilenmiyorlar. Onu tehdit olarak görüyorlar. Fakat bireyler, küçük küçük işletmeler, onlar için bir cankurtaran. Bu konuda çok fazla şey söylemeyeceğiz, fakat temelde evet. Herkesin katıldığı kaynak, herkesin küçük iştirakte bulunduğu bir tür anonim finans sistemini uygulayacağız. Umarım, umarım, umarım, insanlar fikri benimseyip destekliyeceklerdir ve eğer insanlara programın neler yapabileceğini anlatabilirsem, insanlar "Aman Allahım" diyecekler. İhtiyacımız olan şey bu. Yani evet, gerçekten çok teşekkür ederim. Elimizden geldiğince mücadele ediyoruz elbette. Biliyorsun, eğer butün bunlar kötü insanlar tarafından yapılan başka bir numara olsaydı, o düzenin bir parçası olsaydık, bu parayı hali hazırda bulmuş olurduk. Parayı vermiş olurlardı ve biz de hali hazırda başlayıp yapıyor olurduk, çünkü istediklerini yapıyor olacaktık. Gerçek şu ki, insanlığı özgürlüğüne kavuşturmaya çalışıyoruz ve bu yüzden bir ton tuğla ile üzerimize çöküyorlar. Bu yüzden, o toplantıda gerçekten sıkıldım, ancak biliyorsunuz, Win Keech de benim kadar etkilendi, bunu başaracağız, harika bir soruydu.
JP: Ben sadece bu ekranı ve bir fotoğrafı seninle paylaşacağım, aslında fotoğraf değil, bir kuyruksuz, Reptoid, bir Draco ve bir çeşit Grey gibi görünen bir çizim. Sohbet odasında örnekler ile açıklama yapmanız için sohbet odasına koyabilirim?
SP : Kuyruksuz Reptoid. Evet... Çizimleri gördüğümüzde, herkesin algısı farklıdır. Bu, kişinin yanlış algıladığı anlamına gelmez. Bunun anlamı, gördüklerinden ne anladıklarıdır. Aklımıza sahte imgeler bulundurma konusunda her zaman dikkatli olmalıyız, ancak bunu söylememe rağmen, kuyruklu Reptoid kraliyet dışı bir sürüngendir. Yüklediğin çizim, benim anladığım asker Reptoid gibi gelmedi bana. Gördüğüm kadarı ile, yerli bir sürüngen gibi bir çizim var karşımızda. Belki şok edici olabilir ama, yeraltında yaşayan yerli bir Reptil topluluğu var. İnsanlığa nadiren yararlıdırlar. Yüzeye çıkmazlar. İnsanlar inerse, bazen öldürülürler ya da bazen de tekrar yeryüzüne geri atılırlar. Fakat bu, "biz yalnız kalmak istiyoruz" istemi yönünde olan bir eylemdir.  Bunu söylememin nedeni, bana öyle geliyorki, yaptıkları onların daha çok insancıl yönünün göstergesi, ince beli, kolların görünümü, bacakları çok kısa, kısa olan humanoid insan türü yani bizler ile aynı yerçekimi altında büyüdüklerini akıldan çıkartmamalı. Draco, bu Draco'yu temsil eden bir örnek değil. Bence doğru değil. Draco kraliyet sürüngen ailesinin bireyidir, bu nedenle her şeyden önce renk doğru değil. Draco’lar beyazdır. Bu yüzden bu gezegende ırkçılık vardır. Bu yüzden tasarlanıp yaratılan ilk insanlar (Adem) siyah tenliydiler  ve altını da Güney Afrika'dan çıkardılar. Meşhur  Cennet Bahçesi'nde çalışan ikinci grup insanlar da beyaz tenli idi; çünkü Yüksek efendi Kral Anu, etrafında siyah tenli yaratıklar planlamadı, çünkü kendisi beyaz tenli idi. Irkçılık bize buradan miras kaldı, Çizimdeki Draco'nun renkleri yanlış. Her şeyden önce cilt beyaz olmalı ve pelerinli görünüyor. Anu'yu ya da çocuklarından Enlil ya da Enki'yi ve elbette çocukları da vardı, böyle bir pelerin giydiklerini hiç görmedim. “Batman” tipi bir pelerine benziyor. Bu kanımca doğru bir görünüm değil. Öncelikle, iki beyaz boynuz varmış gibi görünüyor. Sanırım bu yanlış bir tanımlama. Neden birilerinin böyle düşündüğünü anlayabiliyorum. Aslında çıkıntıdır bu; gözlerin üstünden gelip, kafa arkasına süpürme kemik çıkıntılarıdır, ancak boynuzlara benzemekle birlikte boynuz değiler. Burada eksik olan diğer şey kanatlar. Draco’lar soyludurlar; artakalan kanatları var. Yarasa gibi kanatlar değildir. Geriye dönük sivri uçlu dikenlere, omuriliğe benziyorlar çünkü artakalan kısım. Kanatlar ile uçamazlar, ancak törenlerde onları hareket ettirebilirler, bir ritüelde ya da törenlerde bir anlam taşır. Çizimde olan diğer şey, eğer kasıklarına bakarsanız, erkek cinsel organları olduğu görülüyor. Bu yanlış. Cinsel organlar kapakçık görevi yapan, sarkan bir et parçası arkasında tutulurlar, bu yüzden burada bir şişlik olmaz. Çizime bakarsanız, bir çıkıntı olduğu görülür. Durum böyle değil. Kelimenin tam anlamıyla sarkan bir et parçası altında tutulurlar. Buradaki diğer doğru olmayan şey ise, Draco'un dizlerinin yanlış yönde olması. Draconius Reptillerin dizleri tersine çevrilidir. Yani biz diz çöküp dizlerimizi üzerine oturabiliyoruz, onlar diz çöktüğünde bacakları dışarıya eğilirler. Bu nedenle çok farklı yürüyorlar. Yani ya kişi sadece var. . .
JP : Hey, bana bir saniye ver. Oh.., özür dilerim.., mikrofonu açmışım. O zaman tavuk gibi yürüyorlar.
SP : Evet. Ben bunu böyle düşünmedim. Bana normal gibi geliyor. Düşün... Tavuklar nereden geliyor; Tavuklar kuştur ve direk olarak dinozor soyundandırlar. Ve resmen kabul edildi bu. Ben okuldayken olmadı ama, ancak şimdi tüm kuşların dinozorların doğrudan torunları oldukları resmen kabul edildi. Bu nedenle tabii ki bir tavuk bacağının derisi kabuğumsu pullardan oluşur. Bu gerçekten iyi bir kelime; bu yüzden çizim çok iyi değil, çizen kişiye saygısızlık etmiyorum, travmatize olmuş ve açıkça göremeyen ya da hiç bilmeyen biri tarafından yaratılmış. Bu hiç te doğru değil. Diğeri çok daha iyi. Bu küçük. . . İşte küçük bir Grey yaratık; Grey ve sürüngen arasındaki melez, bu nedenle çok yeşildir. Son derece doğru. Bu son derece doğru. Diğer şey, Grey’in ayak parmaklarına bakarsanız, onlarda Sürüngen ayak parmakları var. Geleneksel Grey’lerin böyle elleri ve ayakları yoktur, ancak bu şey yaklaşık % 75 Sürüngen, % 25 Grey; bu doğru bir oranlama, böylece o yaratık için kim bilgi verdiyse, doğru bilgi sağlanmış. Hepsi bu işte. Artk duracağım, çok zaman alıyor.
JP : Tamam, şimdi, ek olarak. Simon Annunaki'nin Draco için çalıştığını mı söyledi? Annunaki nedir konusunda hala net bilgiye sahip değiliz ve bunların Sürüngenlerin efendileri olduğunu biliyorsunuz. Annunaki Draco mu, Dünyada köşeye sıkışmış olan bunlar mı, yoksa Annunaki Nibiru'ya binip gezdikten sonra her 300.000 yılda ziyarete geliyor mu? Hala anlamış değilim.
SP : Doğru. Şu anda gezegende ateş hattında olan Annunaki’dir. Evet. Dünya gezegeninin gerçek güçlerini kullananlar Annunaki'nin torunlarıdır ve belirli örgütlerin hedefleyip devre dışı bırakmaya  çalıştıkları bireylerdir onlar aynı zamanda. Bu yüzden, internette bu konularda isteklerine ulaşmış bazı insanlarla ilgili habeler okuyoruz. Bu doğru. Sözcüğün gerçek anlamıyla Annunaki yaklaşık altı bin yıl önce geldi. Annunaki terimi, insan benzeri yaratıklardan ve sürüngen varlıklardan oluşan bir grubun melezleştirilmesi sonucu oluşan özel bir terimdir ve kökeni, Orion İmparatorluğu ve Sirius Konfederasyonu arasındaki melezleşmeye kadar uzanır. Bu yüzden Anu ve Enlil ile Enki'yi düşünüyorsanız, bu Orion İmparatorluğu ve Sirius arasındaki uyumlu birleşmedir. Bu nedenle, Giza'nın Büyük Piramidi, Mısırlı uzmanların havalandırma delikleri diyerek saçmaladıkları, piramidin kenarında olan şaftlardan çıkan borular; kelimenin tam anlamıyla Orion'ı hedefliyorlar, onları havalandırma delikleri diye adlandırırlar. Çünkü, o zamandan beri Orion ve Sirius her ikisi de bu gezegeni yönetip kontrol eden kraliyet  ailelerini üretmekteler. Annunaki, ana grup Sürüngenlerin yeraltına  girip kaybolmasının ardından buraya geldi. İnsanlık, artık kontrol edilemiyecek nüfuz seviyesine ulaştığında, Sürüngenler kaçarak  yeraltına gitti ve insanlığı gizlice kontrol etmeye başladı. Annunaki ilk geldiğinde gezegenin üzerine yerleştiler ve kimin ve neyi nerede yönetecekleri konusunda bir iktidar mücadelesi vardı ve sonunda Annunaki bankaları, siyasileri yönetti, askeri yapı ile ilgilenmedi, aslında çok ilginç. Askeri yapıya sızmayı çok zor buldular; çok daha az ölçülerde bunu başardılar. Ama Annunaki  bu gezegendeki gücün ana unsuru, anlaşma gereği Sürüngenlerin refakatinde çalışıp bunu elde etti. Sizin için biraz daha yararlı olduğunu umuyorum.
JP : Harika. Lütfen ısrarla, sadece postalayın. Ben sadece sana bunu göstereceğim Simon. Gine, postalanan büyük beyaz bir sürüngen gibi görünen, devasa, yaklaşık 3,5 metre boyunda gibi görünüyor.
SP : Evet. Bu hiç de kötü değil. Yine kasık bölgesi var; Orada biraz fazla kabarıklık var. Diğeri göğüsün yeteri kadar kaslı olmadığıdır. Her şeyden önce, bel çok dar. Göğüs çok daha kısa ve kalın, çok fazla kalın. Kollar daha çok insan koluna benziyor. Bu doğru değil. Daha ölçekli yapılabilirdi. Bu mesafeden bile dahi ölçekli olabileceğini görebiliyorsunuz ve parmaklar doğru oranda görünüyor; Pençeler güzel görünüyor. Yüz çok doğru değil, çünkü çok sivri. Bir Draconius Sürüngenin yüzünde çok  daha küçümseyici bir tavır vardır. Hiç te iyi değil, çizilmiş gibi görünüyor, aslında, dürüst olacağım, bu daha çok bir Annunaki yüzü. Annunaki'nin sahip olduğu, uzun çizilmiş yüz şeklidir, bu nedenle Anu ve oğlunun yüzü sivri değildir. Çok daha incedir. Kanatlar. . . Daha küçük oldukları için kanatları sevdim, ancak yine de doğru değiller ve yanlardan çıkan omurilik görünmeli, bu yüzden bu çizimde kanatlar yukarıda, kanatların çıkışına açı yapacak sırt kasları çizilmesi gereken boyunun yanında, ancak göstermesi gereken şeyler ise omurilik veya  dikenler. Böylelikle çok daha iyi olur. Kanatlar çok yüksek. Daha düşük olmalılar. Sırt dikenleri beline inmeli, ayakları görünmüyor, dizleri doğru değil. Herkes bunları insanlara benzer çiziyor. Bu, bunu yaratanın gerçekten baktığını anlayamadığını söylüyor. Biliyormusunuz, dizleri insanlardaki dizler gibi algılamaktayız, bu tam kesin değil ve aynı zamanda çizimdekinin ayakları şeytan ayakları gibi görünüyor, biliyorsunuz uzun ayak bilekleri gibi.., ama bu tamamen yanlış, ancak eller doğru ve yüz çok da kötü değil. Gözler yanlış. Sarı gözler; kırmızı olmalılar. Gözler ortada bir şerit olan kırmızıdır. Biliyormusunuz, çok ta kötü bir deneme değil.
JP : Pekiala, sorular geliyor. . . 1 Aralık 2022'de Annunaki'nin gelişi hakkında olumlu bir tanımlamadan  bahsetmek isterim. Lafayette kitapları güvenilir mi, insanlığı yanıltmak için yanlış bilgiler mi içeriyor? Yani temelde Annunaki 2022'de geri döndüğünde, dönüşleri bizler için faydalı olacağını söylüyor.
SP: Ben her zaman başkalarına yapılan saldırılara kayıtsız kalmaya çalışırım. Şimdi Annunaki tarihinin, insanlık açısından baktığımızda hiç te iyi olmadığını söyleyerek soruyu cevaplamaya başlıyacağım. Bankacılık sektörünü kontrol eden Annunaki kan soyudur, birçok ülkenin siyasi bölümülerinin kontrolu da onların elindedir, peki neden birkaç yıl içinde geri gelmeleri iyi bir şey olsun?
Bu soru hakında söylenecek daha fazla şey var. Yakın gelecekte bu gezegene geri dönen bir şeyden endişe duyduğumda, yüksek tahmin vardır. Şimdi, X gezegeni Temmuz ayında geleceğini hiç bir zaman söylemedim; Hepimiz ölmüş oluruz. Birçok kişi bunu söylerken ya Ağustos ya da Haziran’ı tahmin etti ve daha sonra Haziran gelipte hiç bir şey olmadığında tahminler önümüzdeki ay’ a sarkıyor ve gene hiç bir şey olmuyor, sonuçta bunları dinlemeyi bırakıyorsunuz, öyle değil mi? Ama inanıyorum ki bir şey var, olacak olan birşeyler Güneş Sisteminde tutulup bekletiliyor ve Vatikan da öyle. Bu nedenle, Vatikan'daki insanlar, bu belirli grubun geri dönmesinden kesinlikle korkuyorlar çünkü hali hazırda “gezegeni yöneten Annunaki” daha yüksek bir gruba karşı sorumlu olacak, bu yüzden Annunakinin geri gelmesi değil. Annunaki zaten burada; Firavunlar’dan ve Sümer'den beri yönetenler onlar, ama gelecek olanlar başka bir grup, daha saf bir soylu kan olacak; soracakları sorusu, "Biz bunca yıldan sonra geri geldik; gezegenimizde ne yaptınız?" olacak.
Dünyadaki Annunaki kanı, "Bütün parayı kendimize istif ediyoruz" diyebilir, Vatikan'ın geri gelecek olanlardan dolayı duyduğu korku budur. Ne olduğunu biliyorsun, 2022'de geri döndüklerini varsayalım, ne olursa olsun, çünkü insan ırkı o güne kadar çok güçlü olacak ve hep birlikte, İngiltere'de söylediğimiz gibi "kancanızı mühürle" diyebiliriz. Joe buraya park ettmiyorsun diyeceğiz, Annunaki hiç bir zaman iyi olmamıştır ancak bir masa etrafına oturup bize nasıl iyi olacaklarını söylerlerse durum değişir, eğer yarın çıkıp gelseler bile onlara güvenemem. Alaşıldı mı.
JP : İşte böyle. Pekala, bunun için teşekkür ederim... ve altı numaralı soru nasıl.... Soru Cumhurbaşkanı ve eşi vede yüksek rütbeli askerin dahil olduğu, Polonya hükümetinin uçak felaketi ile ilgili, oh .. hava kapasitesi ile ilgili soru.., tamam mı?.. 2010'da, 10 Nisan 2010, biliyorsunuz ki, Polonya hükümetin tamamı bir uçakta öldü, ki açıkçası onları vurdunuz ve uçağa bindirip kaza yaptırdınız denmekte. Bazı olumsuz gruplardan ya da dördüncü yoğunluktan bir saldırı olabileceği konusunda bir şüpheniz var mı? Bunun arkasındaki hikayeyi biliyorsun.
SP : Eh, tüm Polonya hükümetin uçaktayken öldürüldüğünden emin değilim.
JP : Tamam, bu kadar mı.
SP : Demek istediğim, bu gezegende insanlardan kurtulmanın en kolay yollarından biri ya araba kazaları ya da uçak kazaları, geçmişte o kadar eski değil, geçen yıl veya geçen üç dört yıl içinde, büyük ölçüde uçaklar, yolcu uçakları kayboluyor ya da kaza yapıyor. Ne uçak kazaları gördük, kazada öldüğü söylenen yolcuların cesetleri hemen hemen çürümüş, belki üç hafta önce ölmüşler. Bir grup bilim adamıyla dolu uçak aniden ortadan kayboldu. Bu yeni bir şey değil; Titanic'i düşünün. Titanik battığında, gemide Federal Reserve'in oluşmasına karşı olan bankacılar vardı. Aslında Titanik değildi; Titanik'in kızkardeş gemisiydi, fakat elit tabaka engellemek istiyorsa bu yöntem en yaygın olanı. JFK tek kişiydi ve yollarında engel olduğu için ondan kurtuldular. Titanik kardeş gemisi battı; onlar bazı büyük isimlere karşı olan bankacılardı ve kesinlikle Federal Rezerve'in kurulmasını istemediler; Onlardan kurtuldular.
Şimdi Polonya hükümetinin üyeleri kurtuldular, amaPolonya hükümetinin tamamı değil, ve hemen ölen hükümet üyelerinin hepsinin klon oldukları söylentisi sızdırdı. Hayır öyle değil; aslında bu, dünyadaki her ülkeye bir mesaj gönderilmesine izin veren bir sistemdir, istediğimizi yapmadığınız sürece kolayca sizi hemen devre dışına alma gücüne sahibiz.
Ve açılan bu sahte bayraklardan birçoğu halka fiziksel zarar vermek amaçlı değildir. Bu yanlış anlaşıldı. Bu insanların görevi hükümete baskı yapmak ve aniden terör saldırısı? En büyük örneği Avustralya'dır. Avustralya'da bir saldırı vardı; Pakistan'da bir saldırı vardı; Hindistan'da bir saldırı vardı; Hükümete baskı yapmak amaçlı, bir parlamento binasında veya bir üniversitede yapabileceğimiz şeyleri göstermek. Bunu iki haftada bir kapılarınızda istemiyorsan, o zaman ne yapmamızı istiyorsak onu yapın.
Bazen terör saldırıları halkın istikrarını bozmak içindir, bilirsiniz, Müslümanları suçlamak ya da bu  veya şu grubu suçlamak istiyoruz; Bu nefreti ve korkuyu uyandırmaktır, ancak açılan sahte bayrakların  çoğu hükümetlere baskıda bulunmak içindir, dolayısı ile verdiğim şekilde tepki vermemin nedeni Polonya hükümetinin tamamı için değildi. Yani parlamentonun yüce bir olgu olmadığını biliyorum çünkü İngiltere hükümeti, yüzlerce kişiden oluşur, yüzlerce, sadece Başbakan ve diğer birkaç kişi değil; hükümet yüzlerce insandan oluşuyor ve Memnuniyetle söyleyebilirim Polonya'da yüzlerce kişi öldürülmedi.
Benim bakış açımdan, insan ırkı şimdi ifşa’ya hazırdır. On yıl içinde ifşa edebileceğini söyleyen herhangi bir programa asla yazılmayacağım. Hatta ifşa dün edilmeliydi. Bunu çok açık bir şekilde belirtmek isterim çünkü çok şahsi alıyorum, çünkü dedem her zaman halkın herhangi bir karar verme yeteneğine sahip olmadığını ve yalnızca elit’lerin halk için kararlar alabileceğini söylerdi ve ben bunu kabul etmiyorum . İnsanlara daha fazla saygı duymamız ve onlara daha fazla güvenme ihtiyacımız olduğunu ve sanırım ancak bu yolla insanlar bu işi başarabilirler. İfşa ile ilgili bir toplantıda bunu balyozlarcasına söyledim. Gerçekten şu an bu konunun çok ama çok sıcak olduğunu biliyorum, ve açıklamanın şu anda olması gerektiği konusunda son derece kararlıyım.
Öyleyse eğer bu, eğer alternatif endüstrideki diğer insanlar on yıl içinde yapmamız gerektiğini söylerlerse,  yanlış olur. Her neyse, bu benim kibirli ruh halim. Hadi devam edelim.
JP: Bu soru, Sürüngenleri hayal etmekle alakalı.. Tamam, yine bu bir hikaye.. Yaklaşık altı ay önce haftada bir veya iki gün et yememeye başladım. Ancak, et yemediğim günlerde garip rüyalar gördüğümü fark ettim. Başkalarıyla birlikte bir vadi içinde olduğum bir rüya gördüm. Bizi yaratan Sürüngen tanrılarına tapındık. Bununla birlikte, onların hiçbir zaman tanrı olmadığını ve bizi köle haline getirdiklerini fark ettim. Birdenbire mor bir bornoz içinde büyük bir Sürüngen göründüğünde başkalarına anlatmak için yol çıkmıştım. "Neden bize ihanet ettiniz?" diye bana sordu. Konuşmanın kalan kısmını hatırlamıyorum, ancak kendimi o vadiden atılmış buldum. Böyle bir çok rüya gördüm ve hepsi et yemediğim günlerde yaşanıyordu. Bilgisayarımda belgelemek için rüyalarımı not aldım. Bu rüyaları neden gördüğümü açıklayabilir misiniz? Bu soru, web sitenizden bir yanıt bekleyerek Danimarka'dan geliyor; Randevu istiyor. Evet, randevu istiyor.
SP : Evet ve pek çok insanda, sadece bir Adem ve bir Havva değil, bu sezgilerin bir kısmını paylaşabilecek  ruh parçaları olacaktır, ancak sadece bir büyük Adem ve bir büyük Havva olsa bile, birisi "Ben Kral Arthur'um" derse bunu hissedebilecek bir çok insan var, başka biri de çıkıp "Ben de Kral Arthur"um der. Aslında King Arthur olacak birçok, birçok ruh parçası vardır; Birçok çok ruh parçası ve birçok kişi var. Bence bir fotoğraf görmeden, kişinin bir fotoğrafını gerçekten görmek isterim. Bir kişinin ruhunun büyük bir bölümü Sürüngen ruhundan oluşuyorsa, fiziksel vücudu et ile beslemez ise isyan olur. Ya görülen rüyalar, sizin aldığınız mesaja bağlı olarak ya sizi ete yemeğe zorluyor ya da aslında daha olumlu olup etten vazgeçmekte haklı olduğunuz söyleniyor. Kontrol öğesi budur ve etten vazgeçerseniz, özgür olacaksınız, çünkü rüya özgür olmak ile ilgili. İşte burada bize söylenen bu. Bu rüya özgür olmakla ilgilidir. Evet, kovuldunuz ama bu özgürlüktür. Ve eğer et yemiyorsanız, özgürleşiyorsunuz. Bence bu sizin Yüksek Benliğiniz size bir mesaj gönderiyor, çok olumlu. Bana ulaşamadığınız için üzgünüm. Lütfen başka bir e-posta gönderin; çünkü gelen ve tüm eski e-postaları şimdi gözden geçiriyoruz bu nedenle tekrar e-posta göndermeye değer. Teşekkür ederim.
JP : Aynı şeyi radyo ile yapacak insanlar arıyorum çünkü sanırım bu aracı, İnternet radyosu çok özel bir şey ve anahtardır; çünkü insanlar konuşmayı yapan kişiye çok yakındır. Bilirsiniz, programı yapanla konuşabilirler ve soru sorabilirler... Bu yüzden güzel dostumuza geçelim, Davesure. Eski tanrılar ve aksesuarları. Sevgili Simon, Sümer’de, Babil’de, Etrüsk’de, Ermenistan’da, Suriye’de, Meksika’da, Endonezya’da, Çin’de, Mısır’da ve son zamanlarda Gobeki Tepe'de bulunan eski kültür okullarına bakış açınızı anlamak harika olurdu. Belirli oymalarla tasvir edilen tanrılar ve yaşlılar tarafından taşınan bu küçük çanta, sonuçsuz tartışmalara ve tahminlere neden olmuştur. Lütfen bizi ne olduklarına dair aydınlatın ve neden onlar dünya çapında resmedilmekteler. Bu büyük gösteri için JayPee ve Simon'a teşekkür ederim. Gerçeği yaymak için samimiyetiniz için teşekkür ederiz.    Ve bu şahsen benim için "ne ciddi bir soru". Saate benzer birşeyler de var, bileklerinde saate benzer birşeyler var.
SP : Evet, Roth saatine dikkat çekeceğim. Özellikle Asuriler ve Sümerler bu saati, özellikle papa şapkasına benzer bir şapka giydikleri balık tanrısı üzerinde gösterdikleri şekilde tasvir ediyor. Aslında, balık kafası, biyolojinin geldiği gönye. Bu bir saat değil, saata benzeyen, önünde yuvarlak bir kadranı olan bir kayış. Ve ilginçtir ki yabancı türler gezegenimizde olduğunda, psişik yetenekleri uzun bir zaman sonra azalmakta. Odanızda gerçek bir 3D Gray varsa, psikolojik olarak sizinle bağlantı kurmada herhangi bir sorun yaşamayacaktır. Fakat bir süre sonra, üçüncü yoğunlukta oldukları için güçlerini kaybederler. Saat cihazı, daha uzak mesafelerle psişik iletişim sağlayan  mekanizmanın bir parçasıdır, bu yüzden bir tür cep telefonu, ancak saati kulagınıza yaklaştırıp konuşmuyorsunuz. Bileklerini kaldırıp saate doğru  konuşmuyorsunuz. Asıl amacı bu, ama akıllıca tasarlanmış birçok şey gibi, diğer işlevleri de var ancak ana işlevi, o birey için iletişimin gücünü artırmaktır ve yalnızca soylular takmaktalar. Bunun nedeni, teknolojinin mutlak bir mükafat olmasıydı. Antarktika'da, uzay aracını gömüldüğü yerden çıkarmak için parçalara ayırdıklarını konuştuk. Bu nedenle piramit taştan inşa edildi, çünkü elle tutulan materyaller ve köleleri kullanarak bu şeyleri yapmak zorundaydılar ve konsepleri  vardı, çünkü başka bir gezegenden gelmişlerdi, ama büyük ölçüde gelişmiş teknolojiye erişimleri kısıtlı idi. Yanlızda uzay aracından kurtarabildikleri teknolojileri kullanabildiler. Diğeri, çantaya benzeyen şey gerçekten çok ilginç, çünkü tam olarak çantaya benzemekteler. Bunlar güç kaynaklarıdır. Çantalar küçük Arcs of the Covenanat’a benziyor; Onlar güç kaynaklarıdır ve ritüelleştirilmişlerdir ve profesör makamı , biliyormusunuz ki bunlar soyluluk sembolleridir yada  v.s., v.s., v.s......... , Hayır değildir. El bileklerinde gerçekten takılı bir şeyler vardı ve gerçekten çanta gibi şeyleri ellerinde tutuyorlardı, çünkü bu şeyler kendileri için çok önemliydi, dolayısı ile bir an bile yere bırakmıyorlardı, çünkü “Merkeze” dönüp " Benimkini kaybettim. Bir tane daha ver "diyemezlerdi. Verecekleri başka yedek yoktu çünkü. Bu gezegende sıkıştıklarını biliyorlar. Elimizdeki hava aracında ne varsa hepsini söküp almak zorundalardı ve sadece sınırlı bir miktar var, bu yüzden elinizde olan çok değerli, uzay aracının Roswell'de düştüğü gibi. Gray’lerin hepsi ölmediydi, bazıları, kimilerinin Orion kutusu dediği bir şeyi sıkı sıkı tutmuş bir şekilde bulundu; Buna Orion küpü diyorum ve bu küpleri göğsüne çok yakın tutuyorlardı ve bu küpler zamanı değiştirebilmekte. Şimdi, Asuriler ve diğer kültürlerin sahip olduğu güç çantaları, el çantası olarak isimlendireceğiz, sınırsız güce sahip değillerdi, ancak ona iliştirdiğiniz herhangi bir cihazın bir şeyler yapması için yeterli güce sahipti ve işte bu yüzden onların “yaşam sistem” desteğiydi. Gerçekten de yaşam destek sistemini çantada taşıyorlardı, umarım size yardımcı olmuştur. İyi soru.
JP : Ah evet gerçekten. İyi bir soruydu, çünkü bunu uzun yıllar boyunca merak ediyordum. Ve elbette, evet, pil kutunuzu yanınızda taşıyacaksınız ve en kıymetli şey olduğundan dolayı sizden uzaklaşmasına izin vermezsiniz. Teknolojinin ne olduğunu, bu üründen kaç volt aldıklarını ve onunla ne çalıştırılabileceğini biliyor musunuz, yoksa sizin için çok teknik bir soru mu?
SP : Muhtemelen benim için çok teknik, ancak hala bulunmayan Bağdat Pilinden daha fazla voltaj alabilirsin. Hali hazırda çalınmış durumda ve muhtemelen zengin bir bankacının kişisel müzesinde bulunuyor. Aletler bu gezegende anladığımız  anlamda çalışmaz, bu konuda benden  daha fazla biliyorsun, elektrik akımları Tesla türünden, AC-DC gibi değil. Çok farklı bir sistemdi, belkide bu açıklamayı onunla ne çalışır diye sorulan soruya cevap olarak alabiliriz. Muhtemelen anlamamız için çok daha iyi bir yol, evet.
JP : Kesinlikle evet.
SP : Başka şey düşünmeme izin ver, dah iyi bir dünya istemi ile fişe taktığında, sınırsız bir gücü olmadığından isteğinizi yerine getiremez. Bir dizel lokomotifini düşünün... Yaklaşık, bilmiyorum.., yirmi vagonluk; güç  lokomotifi bir tepeye çıkarmaya yeterli olacaktır, bu yüzden sınırsız bir güç değildir, ancak bir acil durum oluştuğunda o bireyi ayakta tutacak kadar enerji vardır. Dolayısıyla akıllıca kullandıysanız, her yere yayın yapmak için yeterli güce sahip olursunuz. Bir silahın varsa, o silahı haftalarca şarj ederdi. Kişisel güç alanı yaratabilirsin. Tıbbi ekipmanı güçlendirebilirsiniz, ancak sınırsız güç değildir, umarım yardımcı olabildim.
JP : Peki Lityum teknolojisi, tüm bu minik pil şeyler ile neler yapabileceğimiz ile ilgilidir. Tamam. Tamam şimdi soru ve ilginç bir isim Pentatonic Hardcore’den geliyor, çok iyi. Soru ve konu, Yeni Dünya Düzeni'nin affı ile ilgili. Simon, elit’lerin son dakikadaki tövbeleri onları insanlık ile birlikte 5. Boyuta çıkaracak ve kendilerinin sorumlu olduğu binlerce yıllık ızdırap için onları bağışlamak zorunda bırakılmamız konusunda ne hissediyorsunuz?
SP : Evet. Biri tövbe ettiğini söyleseydi ve hayatımın geri kalanını iyi olmaya çalışmakla ve yapmış olduğum bazı kötülükleri düzeltmeyle geçireceğim derse. Evet diyebilirim. Fakat bu farklı. Konu tam böyle değil. Birisi tövbe ettiğini söylese ve Lütfen beni rahat bırakın, bundan sonra Hollywood’taki konağıma geri dönüp yaşayabilir miyim derse, hayır derim. Bunun anlamı bu değil. Gerçekten yaptıklarını ödemek istiyorsan, o zaman toplumdan aldıklarını topluma geri vermen gerekir. Ancak burada bir seçenek var. Bir çıkış yolu var. Kötülüğü şantaj sonucu yapan birçok insan var; çocuklarla korkunç şeyler yaptılar ve kayıtlara geçtiler. İstediğimiz şeyleri yapmazsan, elimizdeki kayıtları halka göstereceğiz diye tehtide maruz bırakıldılar. Zihin kontrolünde olan, ne yaptıklarını bile bilmeyenler de var. Bu insanlar doğrudan zarar gören talihsiz insanlar kadar kurbanlar. Onlar kurbandırlar. Benim ilgilendiklerim, bunların üzerlerindeki insanlar, düğmelere basan insanlar var. Şimdi bu insanlardan bazıları, kanımca borçlarını bu şekilde ödeyebilmelerinin ötesindeler ve hatta bugün bununla ilgili birisiyle konuştum.. Herşeye rağmen, bazılarının yaptıkları affın çok ötesinde. Ve birisi "benim zenginliklerimin bazılarını yapmış olduğum zararların bir kısmını düzeltme için, ... falan filan filan... vermeye hazırım" derse, bunu yapabilmeliler.  Affedilmek konusunda samimi olanlara bir şans verilmelidir. Fakat bu, durumu geçiştirmek için bu  yapılıyorsa, cevabım hayır. Exopolitic'e (Dünya dışı olaylarla ilgilenen bilim) inanırım. Ne affedilebilir, buna kim hak kazanıyor ve samimiyetimle kimin sınırın dışında kaldığı, başlı başına tartışma konusu olduğuna inanıyorum. Gerçekten çok gelişmiş bir Varlıksaydınız, herkesi affedersiniz. Sanırım sevgi yeteneği, onu bağışlamaktır, ancak bana cocuklara işkence yapıp milyarlarca servete sahip olan birisini affetme isteğimin olduğunu söylemem zor. Bunu topluma nasıl ödeyeceksin? Ve eğer, bir milyarın yüzde 75'ini kullanacağım ve sahip olduğumuz lanet hastaneler yerine gerçek hastaneler inşa edeceğim diyen kişi iyileşme yolundadır. O kişi ışık dünyasına geri dönme yolundadır ve bunu yapmasına izin verilmesi lazım. Ama şunu söyleyen birisine, “ah, beni bırakın, ben de kendi hayatıma devam edeceğim”, hayır. İşte bu benim cevabım. Bu çok iyi bir soru ve beni gerçekten üzdü çünkü herkesi affetmeliyim ama yapamam, yapamam henüz. Teşekkür ederim.
JP : Unutulması zor, affedilmesi imkansız. İşte gezegen dışı sorusu. Kanada'dan günaydın, Tamoody. Yaptıklarınıza teşekkürler. Bana Spica gezegeninden ve Spica’lılardan söz eder misiniz. Ruhumun Spica'dan geldiğini Akaşik kayıtlarını okuyabilen biri tarafından söylendi ve Dünya'da yalnızca bin kişiymişiz. Spican’lıların Dünyaya gelme amacı nedir?... Ben de Dünya'ya gelmeden önce Pleiadeslilerle vakit geçirmek zorunda olduğum söylendiğinde hayran kalmıştım. Ah.., anladım... Hatırladım, siz ikiniz de birçok ruh bunu reenkarnasyon sanatı adına yapacağını belirttiniz. Bunu okuyana kadar Spicanlar'ı hiç duymamıştım. Düşüncelerinizi, ayrıca Antarktika'daki güncellemeleri duymak istedim. Teşekkür ederim, ayrıca segiler. Theresa. Teşekkür ederim.
SP : Tesadüf bu ya Spica konusuna aşinayım diyebilirdim. Buna değineceğim. Ancak bence aynı şeyi konuşuyorlar, bu yüzden terminolojiyi biliyorum. O ruh grubundan biriyle hiç karşılaşmadım. Bu konuda çok az şey biliyorum, ancak diğer insanlarla konuşurken bu terim kullanılır. Bütün bildiğim, ilginizi çekecek, genelde çok uzun ince vücutlarda yaşıyorlar. Şimdi eğer bu son konuşmacı yuvarlak, kısa boylu ve çok dolgun ise, o zaman buradaki şablonu kaldırıyorum. Ancak soru soran uzunca ince bir insan ise, o zaman benim bildiğim forma uyacak. Kaç kişi olduğunuzla ilgili hiçbir bilgiye sahip değilim. Neden herhangi bir ırkın Dünya üzerinde olması sayılar ile sınırlanacağını bilmiyorum. Bu bana mantıklı gelmiyor. Gezegeni bir başkasına devrettiğinde yalnızca bin kişinin burada bulunabileceğine dair bir anlaşma olmadıkça, işler böyle yürümez, ancak böyle bir şeyi hiç kimseden duymadım. Tek söyleyebileceğim, savaşçı birilerine benzemiyor olmaları. Birey savaşçı değildir. Çok analitiktirler, detaylı düşünmeye eyilimliler, çok soru sorarlar ve pek fazla ilgi çekmeyi sevmezler. Bu grup hakkında bildiğim tek şey bu. Daha fazlasını bilemiyorum, ama hey,  iyi bir soru.
JP: Bu arada, Marsha'dan, Para Büyüsü. Sevgili Simon, paranın üzerine bir büyü yapıldığından bahsettiğini duydum. Bunun hakkında daha fazla bilgi verebilir misiniz? Onu dağıtmak için bidiğiniz bir şeyler var mı? Hem size hem de JayPee'ye, kendinizi insan ırkını aydınlatmaya adamış olduğunuz için minnettarım.
SP : Çok teşekkür ederim... Taktir edilmeyen şey, negatif bir gücün bir gezegeni kontrol altına almak isteği, herkesi kontrol etmek için bir temel değere ihtiyaç vardır. Elitlerin tüm nüfusun yalnızca yüzde bir veya iki olduğuna bir bakın. yüzde 2 nasıl yüzde 98’i yönetebilir? Bağlayacak bir çerçeve yoksa, yapıştırıcı yoksa, sihirde çok önemli bir kelime, opjeleri nesnelere bağlanacak kelime. Nesne para’dır. Ve siz bunu 4. boyuttan getireceğiniz enerji ile yaratacağınız bir büyü ile yapabilirsiniz, bu da o bireyler için uyuşturucu haline geldiği anlamına gelir. Herkesi olmasa da insanlığın çoğunu etkiler ve neye büyü yaptıysan ona bağımlı olmaya başlarlar. Buna ek olarak emin olmanız için para bulunduran binalarınızı inşa ettiler, onlara bankalar diyoruz; tapınak olarak adlandırılmıyorlarsa. Tapınağınızın da büyülü olduğundan emin olurlar ve tapınaklar Dünya üzerindeki önemli enerji bağlantıları üzerinde kurulur, kötü enerjiyi bir bağlantı noktasından diğerine sıçratabilirsin.
İngiltere'de bankaları bazı yerlere taşınırlar, bazı kasabalarda bankaları kapattılar ve ATM’leri kapattılar, çok ilginç, çünkü o alanlarda olan pozitif enerji, Glastonbury'deki bir anı düşünüyorum. Evet, Glastonbury'de olumsuz enerji ve pozitif enerji olduğunu biliyorum, birbirleri ile savaşıyorlar,  bankalar ve para makineleri bir kaç ay kapatılmıştı, çünkü oradaki belirli bir şube veya banka herhangi bir nedenden ötürü kar edemiyordu. Diğer bankalar kar ediyordu. Bunun nedeni, Glastonbury'nin bazı bölgelerinde bulunan yüksek titreşim enerjisi ve bu enerjinin diğer bölgelerdeki büyüyü etkilemesidir. Bu kara büyücüler ne yapar, bu yüzden Rothschild'lerin toplantıları yapması için Glastonbury'de bir piramitleri var. Bu iyi enerjiyi deneyip kullanıyorlar ve kötüye çeviriyorlar. Özellikle Lyria’lılar saldırı altında, saf enerjiyi bozma ile ilgili. Dolayısıyla, negatif enerjiye saldırıldığında, yaptıkları ilk şey bankayı kapatmak ve taşımaktır. Aslında yapılan şey, Çarşı esnafının  “bizim işimizi öldürüyorsunuz” demelerine neden olmakta. Turistler buraya geliyor ve ATM’lerden  para çekemiyorlar, bu yüzden lanet şeyi geri getirmek zorunda kaldılar.
Ancak yapılan büyü gezegenimizdeki insanlığın bilincine ve ruhuna sokuldu, oralarda cismleştirildi. Hangi ırktan olduğun veya paranız boynunuza taktığınız delikli küçük deniz kabuğun içinde veya 15 metre bir taş olduğunun önemi yok, bu bir kavram, mutlaka bir tane de benim olsun, be de sahip olmalıyım, bu benim. Ve böylece her şey onun üzerine inşa edilip onun üzerine kurulmuş kavramlarınız oluşuyor, yani değiştirebiliyorsanız, büyüyü kaldıp onu insanlığa daha destekleyici bir şeyle değiştirin. Sistemin para büyüsüne dayandırıp inşa ettiği diğer sütunların hepsinin değişmesi gerekecek. Ve bunu sık sık bu radyo programında söyledim. Büyük ilaçları sanayisini değiştiremezsiniz; özünü değiştirmedikçe mahkemelerin çalışma biçimini değiştiremezsiniz. Bu nedenle büyü yapıldı, çünkü bu insanlar inanılmaz zeki, biliyormusun. İnsanlar onlar ile dalga geçtiğinde çok kızıyorum. Dahice zekiler; Onlar delirmiş ve kötüler, ama çok dahiler. Psikopatça dahilikleri var ve parayı kontrol ederlerse paraya kilitlenmiş insan ırkınıda para ile birlikte kontrol altına alıp esir ederler, böylelikle diğer bütün yönlerde kontrol edilir. Herkesin direnmekten ve parasız kalmaktan korktuğu için nüfusun yüzde 2'si nüfusun yüzde 98'ini kontrol edebilir. İşte yapılan büyü bu ve şu an asıl soru bunu nasıl bozacağız? Sana nasıl bozacağını anlatacağım. Finans bulmak için halka gittiğimizde, bizden hisse satın alarak bizi destekleyerek yapabilirsin, çünkü bunu bozmanın tek yolu bu. Bir Bilinçle Birleşim  meditasyonda grubu kursaydım, meditasyon büyüyü bozacak kadar güçlü olmazdı, çünkü bu büyünün gezegen dışından geldiğini anlamak zorundayız. Bağlantısı sadece burada değil; Güneş sistemindeki gezegenlerden birinden geliyor. Çok, çok karmaşık. Kahrolası iyi bir soru, teşekkürler.
JP : Olabilir. Bilmiyorum. O zaman gelecekteki çocuklarımın annesiyle tanıştım. Her neyse.., bu arada diyelim ki.., çok ciddi bir soru, kayıp insanlar... Bu, Galvan tabelacısından geldi. Bu programı gerçekleştirdiğiniz için tebrik ederiz. Düzenli olarak büyüleyici, bazen biraz zor ama tamamen kaçırılmaz bir program. İkinize de teşekkürler. İnandırıcı olursa, FBI yılda kaçırılan ya da kayıp olarak rapor edilen 250.000 Amerikalı vatandaşın 30.000'nin hiçbir zaman bulunmadığını bildirmektedir. Bu 30.000 rakamı, tüm ABD nüfusunun yüzde 0.009'unu temsil ediyor. Yüzde birinin yüzde biri. Dünya nüfusu olan yedi buçuk milyarın yüzdesi, 1 milyon 111,000 insan her yıl kaçırılmakta ve hiç bulunmamakta. Benim sorum: Bu kayıp kişilerin Dünya Dışı Varlıklar tarafından kaçırılmış olabileceğine inanıyor musunuz, öyleyse gerçeği arayan hareket yeterince bu konuyu tartışıyormu. Simon G.'den.
SP : Pekala, bununla başlamama izin ver. Herhangi bir hükümetten, Bilgi Özgürlüğü kapsamında bile kayıp çocukların veya kişilerin sayısıyla ilgili kesin rakamları elde etmek neredeyse imkansızdır; bu bilgiyi elinde bulundurmadıkları veya ajansları koordine edemediklerinden dolayı reddedeceklerdir. . Yaklaşık beş ya da altı yıl öncesine kadar, bunu çoğu hükümetten meşru olarak alabilirdiniz, ancak hükümetlerin bir kısmı size bunu gine vermez. İster Amerikada, Canada, Avustralyada veya İngilterede olsun kayıp çocuk sayısı her zaman neden hep aynı yüzde etrafında toplanmakta. Kaybolanların istatistikleri neden hep aynı ülkeler tarafından verildiği de oldukça gizemli. Şimdi bu ülkelerin kültürleri neden son derece farklı? Hayır, bu sadece Uzaylıların kaçırması değildir; Bu, Dünya askeri teşkilatlarının yaptığı kaçırmalar ile birlikte olan kombinasyonudur ve kabul etmek zor, bunu söylemek zor....ehh.. insanların üzerlerinde deneyler yapmak için olmakta bu kaçırılmalar. Alınan o kadar çok çocuğa; ailelerinin öldüğü söylenmekte ve sana Mars, Ay ya da böyle bir yerde yeni bir hayat başlatacağız denmekte.
Bu yüzden insanların çoğunun gördüklerini umduğum “The Eye in the Sky” filmi İngilterede yasaklanmıştı. Eye in the Sky yayımlandığında, İngiltere'de gösterilmesine izin verilmedi ve bilmeyenler için Thames Nehri Londra'yı yarıya bölüyor, Londra şehrini de bölüyoruz. Thames Nehri'nin Güney ırmak kıyısında birçok fuar ve zanaat dükkanı bulunmaktadır; Oldukça hareketli ve gelişen bir yer ve birkaç yıldan beri var olan bir alternative sinema bir hafta boyunca “Gökyüzündeki Göz”’ü beyaz perdeye getireceğini söyledi. Sinama tamamen satıldı. Baskısı altında kalıp kapatılmasından önce sadece bir buçuk gün film gösterilebildi. Ancak şupesiz olan biten, YouTube'de yayınlıyordu ve filmi başka bir ülkeden satın alıp ta yayınlayabilirsiniz, bu yüzden yayın yasağını kaldırmak zorunda kaldılar. Oldukça başarılı oldu ve filmi görmeyenler için, uçan Almanların yarattığı uçan daireler hakkında ve İkinci Dünya Savaşı'nın sonunda filmde Antartika'ya gitmiyorlar; Ay'a gittiler ve sadece çok sayıda çocuklarla, bir sürü okul çocukları doluydu film ve oradaki hayatı gösteriyor, gerçeğe çok yakın bir filmdi ve bu yüzden filmi durdurmaya çalıştılar.
Çocuklar ve yetişkinler neredeyse her ülkeden düzenli olarak kaçırılıyor çünkü bu çocuklar gezegenden alınıyorlar, büyük bir kısmının yiyecek olarak kullanılıyorlar. Unutmayın çocuklara verilen önem....Püfff...... hangi kelimeyi kullanacağımı bilmiyorum burada .... Çocukları yetişkinlere tercih ediyorlar. Bu nedenle bu rakamlar çok hassas ve bunu araştıran, bunu kesinlikle doğru bir şekilde araştıran birçok insan ölü bulundu, ölüm nedeni ya intihar ya da kalp krizi. Her zaman aynı şey tekrarlanıyor, şok edici olduğunu düşündüğüm şey, neredeyse tüm önemli batılı ülkelerin ölü çocukları araştırmayı amaçlayan belirli bir birimi olması. Ve dedikleri pedofilidir ya da benzeri. Amerika'da çocukların kaçırıldığı ve sonra kesildiği ve yapanın delirmiş sapık yada benzeri olduğu söylendiği çok sayıda yüksek profilli vakalar yaşandığından eminim. İşin içinde bundan çok daha fazlası var. Bu yüzden, bazı insanları affedemediğimi daha önce söylediğimde, kastettiğim bu suçları işleyen insanları  kesinlikle affedemem. Ve bu bir endüstridir, biliyormusunuz. Win ile hem İngiltere hem de Amerika'da sadece birkaç yüz yıl önce olan köle ticareti hakkında konuşuyorduk. Ve kesinlikle şaşıtıcı olan şey köle tüccarlarının İngiltere'de, Londra merkezinde, sadece  bir kaç kilometre içinde, iki bin köle tüccarının olması. Bunlar son derece zengin insanlardı. Londra'nın birkaç kilometrekaresinde yaşayan sadece iki bin kişi ve Dünya köle ticaretinin yüzde 40'ına sahiptiler. Ne yazık ki, Londra bir odak noktası ve bu çok sayıda etkinlik için uzun zamandır böyle devam ediyor ve bu yüzden Jimmy Savile İngiliz Amerikan değil. Londra'nın ve grubun bir kısmında kötü karanlık şeytani enerji dolaşmakta, ve mutlaka temizlenmesi gerek. Bu yüzden ne kadar zamanımız olduğunu sordum. Burada duracağım çünkü biraz daha soru almak  istiyorum. Bu programı sadece bu konuyu işleyerek kapatmak istemiyorum. Lanet olasıca iyi bir soru; Onu örtbas edemedim, ama daha olumlu şekilde son vermek isterim. 
JP : Tamam, teşekkürler. Evet, Anu hakkında hızlı bir soru, tamam mı? Enlil ve Enki'nin, Annunaki Varlıklarının babası Anu'dur. Babaları geçmişte baba demiş olduğunuz Alfa-Draconian Lord mu yoksa Draconian Anu adını taşıyan bir Annunaki Kralı mıdır? Hollywood'daki ünlülerden bazılarıyla anlaşma yapan sözde şeytanın Reptiliyen olduğu varsayımına geldim. O "Şeytanla Antlaşma" senaryosunun dışında duyduğumuz karakterlerden biri mi? Teşekkür ederim Tanrı korusun.... Evet, iyi bir soru. İnsanlarla anlaşma yapan şeytan kimdi?
SP : Evet ama Vatikan'ın Satan ve Lucifer'i kategorize etme biçimi, onlar için sarışın öncesi  standartında olduğu gibi çok önemli. Hollywood'da ruhunuzu satmak için yapacağınız antlaşma Anu ile ya da öyle birisiyle değil. Bu, kısmen Sürüngen olan bir şeytan. Ancak şeytani parçası var. Anu şeytani değildir. Oğulları da değil. Ancak 4. boyutta var olan enerjiler var, Cin’den bahsetmiyorum. 4. Boyutta şeytani enerji temelli  Sürüngen canlılar vardır, insanları işkal ederler. Yapılan Anlaşma bu, ya da insanların antlaşma yapabilecekleri Varlıklar bunlar derim. Anu değil. Anlaşıldımı. Sadece bir Anu var ya da en azından bir Yüksek Lord Kralı var. Enlil ve Enki, Enki'nin ilk doğan oğlu olduğunu ve yeni Anu olması gerektiğini unutmayın. Yeni Yüksek Kral olmalıydı. Ve sonra Enlil doğdu, ama Enlil Enki’nin yarım-kızkardeş’den doğdu, ama ikinci sıradandı, daha safkandı. Asur’lularda ve Mısır Firavunlarında doğacak çocuğun Firavun olmasının tek yolu, kız kardeşinizi veya yarı kızkardeşinizi hamile bırakmaktır. Şimdi toplumumuzda kız kardeşinizle veya erkek kardeşinizle seks yapmak yasadışıdır. Ama Annunaki zamanlarında ve Sürüngen zamanlarında, o çocuğun resmi bir lider haline gelebileceği tek yol buydu. Ve bu yüzden bütün bu diğer eski kültürler bu yolu izledi, çünkü hepsi de Annunaki'nin yaptığı  projenin birer parçasıydı. Böylece büyük bir savaş, Enlil ile Enki arasında sürekli bir savaş oldu, biri Uzay Lordu, gökyüzü ve diğeri Kara Toprak Dünyası'nın Lordu, Enki'nin iki oğlu olduğuna inanıyorum. Enlil'in çocuklarını hatırlamıyorum, iki oğul belki, bu yüzden herkes ıvır zıvır için savaşıyordu, ancak her zaman yalnızca bir Yüksek Lord Kralı vardı oda Anu’ydu, aslında o özellikle olan bitenle ilgilenmiyordu. Onun bakış açısı şuydu; birbirleriyle kavga ettikleri sürece kimse tahtıma göz koyup tahtı elinden almak için tehtit unsuru olamayacağından, bırakın herkes birbirleri ile savaşsın.
Dolayısıyla şeytanla olan antlaşma Anu ile değil. Insanların içine girebilme yeteneğine sahip olan yarı şeytani / yarım sürüngen bir varlıkla olan antlaşma ve bu, insanın içinden sökülüp atılabilen iğrenç olan bir yaratıktır. Evet, çok güzel bir soru, teşekkür ederim.
JP : Ah hah. Anu şeytan değil. Tamam. Şimdi yüksek sese, yüksek tona gelelim. Aslında çok yüksek, en yüksek ses mor  enerjidir. Mor ışığı, mor alevi ve Saint Germain hakkında herhangi bir bilgiye sahipseniz kibarlık gösterip bizler ile paylaşır mısınız? Çok teşekkür ederim. İkinize de çok seviyorum. Olağanüstü iş için teşekkür ederiz. ABD'daki  Chicago'dan Hania. Dolayısı ile Mor lütfen.
SP : Gerçekten Azizler üzerinde pek fazla bilgim yok. Michael veya St. Germain'ı biliyorsun, onlarla fazla işim olmuyor. O tarafı gerçekten anlamıyorum. Menekşe veya mor, Mantis veya Mantid'in bornozunun mor olduğunu hatırlayın. Antik Romalılar mor togo’lar, (şal veya bornozlar) giyiyordu; kutsal yönetici tanrının bornozu, tanrıların rengi olarak görülüyordu, o renk bu günkü kullandığımız renk olmasada. Yüksek frekans açısından, evet öyle. Şifa için kullanılır. Kanser hücrelerini yok etmek için kullanılabilir. Yaygın olarak bilinmiyor ve aynı zamanda ışık hızından da hızlı bir yolculuğa yaklaşıyor hızı. Tam anlamıyla grafikte olduğu için en yüksek noktalardan biridir; En yüksek frekansı gösterir. Bu en saf olarak görülüyor ve bu nedenle sadece en yüksekte olduğu gerçeğini işaretlemek isteyen belirli bir ırk tarafından kullanılan sembol. Bu yüzden mor renk, bu gezegende soylulukla ilişkilendirdiğiniz renktir ve yalnızca onlar rengi alır ve kullanır.
Biliyormusun, renklere baktığınızda belirli renkleri belli şeyler ile ilişkilendirdiğinizden pazarlamada mor renklerini kullanmak çok akıllıdır Açık olanı bir erkek için mavi, bir kız için pembe, zihin kontrolu için iğrenç bir yol. Süpermarketten aldığım en sevdiğim su üzerinde mor renkli bir kapak ve ortada mor bir bant var ve şirketin sattığı en pahalı su, satın alıyorum çünkü içinde hiç lanet olası florür olmadığını biliyorum, Ve bu yüzden diğer renkler değil ama, mor her zaman üst düzey olarak görülüyor ve Bir monopoly tahtasını düşünün. En iyi mülk kahverengi ve bu İngiltere'de, ama siz Birleşik Devletler'densiniz, ama İngiltere'de Old Kent Yolu ve Whitechapel semti kahverengi bir kir ile kaplıdır, toprak rengi, ucuz. Ve sonra da tahtanın tam karşısına geçtiğinizde Park Lane ve Mayfair'deyiz ve burada pembeye kaçan açık mor renkte var. Bazen diğer monopoly tahtalarında lacivert renkte ama genellikle pembeye kaçan açık mor renktedir. Ve sadece bu sistemin geçerli olduğu her şeye nasıl yerleştirildiğini gösterir. Dolayısıyla bilim üzerine kuruludur. Soru için teşekkürler, sanırım JayPee zamanımız tükenmedi.
JP : Gerçekten zamanımız kalmadı. Çok teşekkür ederim Simon. Son düşünceleriniz var mı?
SP : Evet, biliyormusunuz heyecanlı bir zamandayız. Burada bunun için mücadele ediyoruz ve insanların gözlerini üzerlerinde tutmasını istediğim çok şey var. Sıklıkla haberini dinlemediğimizi söylediğimizi biliyorum; gazeteleri okumuyoruz, ancak aslında gözünüzü üzerlerinde tutmaya değer, çünkü çatlıyor, çatlaktan bilgi sızmaya başlamış durumda. Bu insanların aslında ne düşündüğünü bilmek de güzel, çünkü temkinli bir görüşle sahipseniz, 2017 yılından bu yana her şey her sabah tam anlamıyla her sabah gelişmekte olduğu için şimdi gözünüzü üzerlerinde tutmaya çalışın. Bu çok heyecanlı bir zamandır ve bu zor zamanı geçirmemiz lazım. Ve biliyorsun, öbür taraftan çıkmak için sabırsızlanıyorum. Hadi bu zor durumu atlatalım. Öbür taraftan dışarı çıkıp sahip olmamız gereken hayatı yaşayalım. Yani kastetiğim, sadece mutlu olmak.
JP : Ve seni bir fincan çay ve kurabiye ile şezlongta  otururken görmeyi dört gözle bekliyorum. Çok teşekkür ederim Simon Parkes.
SP : Çok güzel, teşekkürler.
Çeviren; Naci Gülşan