"MATRİS" RUHUNUZUN ENERJİSİNİ ÇALAR, “5B YENİ DÜNYA"YA ULAŞMANIZI ENGELLER
Ruhunuzu,
bilincinizi gasp etmek için planları var. Bilincinizin kapana kısılmış olmasına
ihtiyaçları var, BU GEZEGENDE KÖTÜLÜĞÜ BESLEYENİN ASLINDA BİZ OLDUĞUMUZA
İNANAMAYACAKSINIZ. Savaşçı zaman çizgilerinde yırtıcı zihinlerine yakıt
sağlamaları için sana ihtiyaçları var. Bilincini tuzağa düşürerek bunu
başarırlar, bilincin bir bataryadır. Bilim kurgu gibi geliyor insana,
biliyorum. Sen onların planlarına yönlendirmesi gereken sonsuz enerjisin, bunda
da başarılı oluyorlar. Gücümüzü geri alarak, herhangi belirli bir program veya
oyuna hizmet etmemeli. Unutmamalı, bizler sonsuz akışı olan varlıklarız, onlar
da bunun farkında olduklarından hayatımızda drama üstüne drama yaratarak
gerekli olan enerjilerini bizlerden sağlamaktalar. Durum gittikçe daha
çılgınlaşıyor, İnsanlığın karanlığa yakıt olarak kullanılmasını durdurmanın tek
yolu her birimizin bu konuda ustalaşması ile mümkün. Yükseliş kendini
gerçekleştirme, kendini ustalaştırma ile ilgili olduğu için, gerçekten
insanların nasıl karanlık - yakıtı olmamasını ayrıntılı olarak açıklayacağım.
Galaktik geçmişimizi bilmekle, bazı psişik yetenekler kazanmakla ilgili bir
tomar bilgi öğrenmekle ilgili değil durum, bunlar gerçekten sadece ekstralar.
Gerçek yükseliş süreci tam bir öz ustalık ve bedenin arındırmaktır, böylece
kelimenin tam anlamıyla ruh fiziksel madde ile birleşebilir. Bunu da mümkün
olan her bir şekilde engellemeye çalışılıyor.
Onlar kim? Milyonlarca, milyarlarca
insan bu insan gruplarını elit olarak adlandırıyor olsalar da onları bu terimle
körüklemeye hiç niyetim yok. BENCE DÜNYANIN PARAZİTLERİKENDİLERİNE ELİT
DEDİRTİYOR.
Bunun yerine, bunu tersine çevirelim
ve gerçekte kim olduklarını anlayalım, onlar size ihtiyaç duyan parazitlerdir.
Bu yüzden
yaşamımızda birbiri ardına drama var ve bunun nedeni, sömürü sisteminin çok
katmanlardan oluşmuş olması, sizi oynadıkları oyunun içinde tutarak ruhsal
görevinize adım atmanızı engelleyebilmekteler. Çünkü durum gerçekten bizim ile
uyumlaşmamış sifonlanan çok farklı enerjilerimizle ilgili. Gerçek
potansiyelimizi yaşamak için her seviyede enerjilerimiz bizimle uyumlaşmalı,
her hangi bir seviyedeki enerjimiz sifonlanarak düşük bilinç seviyesine
indirilirse, uyumsuz olan bu enerji parçamız tam potansiyelimizin farkına varıp
ona ulaşmamızı engelleyecek. Çünkü buraya en yüksek düzeyde yaşamak için
geldik.
Buraya küçük işler ile uğraşıp, karma biriktirmeye gelmedik, buraya, neler olduğunu anlayıp bu gezegeni kurtarmaya geldik ve yeniden inşa etmek için geldik. Bu gezegenin tarihinin en heyecan verici ve en zor zamanında geldik buraya ve bunun da nedeni, buraya gelip bu gezegene yardım etmeyi seçen inanılmaz cesur bir ruh olmamızdır. Bu gezegenden uzaklaşıp kaçmaya çalışmamıza gerek yok, bu bir hapishane gezegeni değil, Bilincinizin SADECE bir parçası köleleştirilip hapsedildi, bu yüzden bu sistemin nasıl çalıştığına bir göz atalım, en yoğun boyut katmanlarının gerçekten bu en düşük titreşim seviyesinde var olduğunu biliyoruz, Dr. David Hawkins tam anlamıyla korku, nefret, ümitsizlik gibi çok düşük olan belli duyguların titreşimlerini ve frekansların titreşim hızlarını ölçtü. Bu olumsuz duygular, uzay zaman akışında farklı bir mekanda, farklı bir yerde bulunurlarken. mutluluk, kalıcı sevinç, heyecan, minnet gibi duygular ise, uzay zaman akışında daha farklı bir mekanda, farklı bir yerde daha geniş bir alanda var olurlar.
Eğer yağ ile suyu birbirine eklediğimizde birbirine karışmadığı gibi boyutlar da birbirine karışmaz, aralarında katmanlar vardır. En yoğun titreşimler merkezdedir, bu kilitlenmiş solucan deliklerini, daha genişlemiş varlıklar olarak, özellikle yükseliş yolunda yoğun hissederiz. Ben bunu düğümler gibi, sanki benim bilincim köleleştirilmiş, kapana kısılmış kapalı bir döngü içindeymişim gibi hissediyorum. Dolayısı ile seni bu kısır döngüde tamamen köle yapmak istiyorlar, Bu durum onların canavar makinelerini, Yırtıcı zihinlerini, planlarını besliyor. Bundan dolayı 7/24 korku propagandası var, çünkü korku, gerçekten en düşük, en yoğun bilinç. Korku öfkeden farklı bir alandadır, öfke korkudan bir adım üsttedir, ister inanın ister inanmayın, korku daha geniş tabanlıdır, öfke daha fiziksel alanda kapana kısılmış düşük bilinçtir..
Şu anda sonsuz
genişlemeye geçtiğimizden daha fazla anti partikül alanında var olmamız
gerekiyor, 7/24 korku propagandası var, çünkü bu yolla insanları tuzağa düşürüp
köleleştirebiliyorlar. Mümkün olan en düşük bilince düşürülüyoruz, onların
enerjilerini besliyor olmandan ziyade, sonsuz ruh parçalarının bir kısmı
köleleştirilmiş, kara deliğe benzer çukurlarda tuzağa düşürülmüş olarak kendini
düşün. Ben bu durumu beni sifonluyorlarmış gibi deneyimliyorum. Dolayısı ile
bunu kendi planları doğrultusunda enerjimizi bir hortum ile emip
sifonlamaktalar, Hadi birkaç örnek verelim. İnsanlar birinci Boyutun en düşük
bilinç seviyesinde korku içinde tamamen kısılmış bir şekilde var olmaktalar.
Enerjimiz o denli geniş ki, daha yoğun enerji alanlarına basamak basamak inmek durumundayız. Bu alanlar daha dar ve daha küçük Boyut enerji alanlarıdır. Kısaca bilincimiz bu şekilde oluşuyor. Fiziksel alanda saf Kaynaktan 3. Boyuta birden inemeyiz, mutlaka adım adım, daha yoğun olan parçacık alanlarına ineriz.
Ayrıca neden
boyutsal mekanlarımız var? Bunun nedeni tam anlamıyla her bir bilinç farklı
zaman-mekan sürekliliğinde oluşur, yaratılışın büyük spirali. Bir Boyutta
hapsedilmiş enerji bir sonraki seviyeye ulaşamaz, böylelikle bilincin daha
yüksek ifadesi olan alanlara, tıkanıklık yaratarak, geçmenin önü kesilir.
Birinci Boyutlu bilinçteki, hayatta kalma mekanizmasında korku içinde kilitli
olan insanları örnek olarak gösterebiliriz, bu yüzden her şey programlama ile
ilgili, bizi gerçekten döngüde tuttukları şey, bu hayatta kalma
mekanizmalarıdır.
Bilincin
birinci Boyutunda tutulan biri, var olmanın en temel, en basit durumu,
“Mücadele et veya kaç” durumu içinde esir edilmiş, sadece hayatta kalmaya
çalışan, para kazanmanın dışında başka şeyle uğraşmaya bir dakikası bile
olmayan köle. Bu durumda yaşayan çok insan var Yeryüzünde, korku içine tıkılıp
kalmış, bilinçleri sifonlanmış, baskı altında köşeye sıkıştırılmış, bir sonraki
aya zor çıkan, 7/24 kendini güvende hissetmeyen, en düşük bilinç düzeyinde olan
çok insan. Bu durum, bütün gücünü yönetime verdiğinden, kurtarılma bilinci
içine düşerek, çaresizlikten, sen ne söylersen yaparım yeter ki yaşamımı devam
ettireyim düzeyine kadar götürür insanı.
Gücünü vererek
kendini köleleştirmektir. Ne yapacağın konusunda başkalarının karar vermesine
izin vermektir. İşte onların planı ve başımıza gelen durum. İstedikleri onların
planlarını beslememiz, hepimiz biliyoruz tek Dünya düzenini, tabi ki bu
istekler bundan da öteye gidiyor, şu an içinde bulunduğumuz durum onların
planları doğrultusunda oldukça hızlı ilerlediklerinin bir göstergesidir. Tüm
işletmeleri kapatıp hayatta kalma adına, rasyonel düşünemeyeceğimizden dolayı,
onlara boyun eğmekteyiz.
Bir çok insan
da 2. Boyut alanında tıkılıp kalmıştır. Korku programında bir sonraki seviye.
Bu alanda takıldıysan bir düşük vibrasyon alanından diğer düşük vibrasyon
alanına top gibi sekiyorsun demektir. Bu alanda öfkeleniyorsun, öfke ile yukarıda
belirttiğim gibi YİNE düşük enerji alanında kısılmışsın, Dünya denilen bu
hapisane gezegeninden çıkıp gitmek istiyorsun, bazı şeylere bağımlı hale gelmiş
olabilirsin, bütün bağımlıklar enerjinin sifonlanmasına yol açar. Bir çok insan
bazı şeylerin bu yada şu şekilde bağımlısı olmuştur yaşamında. Bağımlılığını
beslemek adına her şey yapabilir, önemsiz bir şey gibi görünse bile.
Her an, her an kendini düşün, şu anda burada mısın, yoksa yapacak bir işin var mı, sürekli uykuda bir şey düşünüyor bir şey için endişeleniyor musun, biliyorsun her şey bilincini köleleştirmekle ilgili, bu düşünceyi sürekli besleyen ya da sürekli düşük frekansta tutan bir parçan olduğunu hatırla, o rahatlamaya ihtiyacınız olan boşluğu doldurmanız gerekiyor, enerjiniz çekiliyor, bir sızıntınız var ve onların tüm ajandalarını besliyorsunuz, bu planların çok katmanlı olduğunu unutmayın.
Bu yüzden yine
insanların Bilincini çalmanın mükemmel bir yolu, güçlerini vermelerini sağlamak.
Belirli ölçüde katılımlarını sağladığınız ölçüde, hayatlarının berbat
olacaklarını umursamıyorlar. Gezegendeki milyarlarca insan çeşitli şeylere
bağımlı ve ayrıca ikinci boyutta olmak cinsel sefalet programıdır, bu nedenle
sürekli seks hakkında endişelenen herkesin porno izlediğini bilirsiniz, 7/24
sex hakkında düşünmek, her zaman sevişmeye çalışmak, enerjinizin karanlığı
besliyor olmasıdır.
Tamam,
Bilincinizin ihtiyacı olan her şey şimdiki anda, tamamen burada olmalı, Yükseliş
budur, her parçanız üzerindeki ustatlığı ile ilgilidir, bu yüzden sizi bir
şeyle meşgul etmeye çalışacak çok fazla program altında yaşatılmaktasınız, bu
yüzden oldukça meşgulsünüz. Neler olup bittiğini görmüyorsunuz, bu yüzden o
cinsel saplantıya takıntılı biri en iyi hayatı yaşayamayacak ama dışsal
bildiğiniz bir şeye olan bu saplantının ötesine geçmek için içsel şifayı başaramayacak.Tahmin
edin bu neler yapar? Aynı zamanda çok uluslu şirketleri de besler, içlerindeki
boşluğu doldurmak için size satacakları pek çok ürünleri var, siz sürekli kendi
dışınızda ya insanlar ya da Bilincinizi köleleştiren şeyler arıyor ve
besliyorsanız, kelimenin tam anlamıyla kendinizi köleleştirmek için tüm bu
planlara para sağlıyorsunuz.
Bir sonraki
seviye, daha çok üçüncü boyutlu bir güç kontrolü durumu olacak, açgözlülük,
yani yine çok düşük titreşimli bilinçler olacak, daha çok öfkeli bir durum olacaktır.
Ama gezegende üçüncü Boyuta kilitlenmiş ve 3B Dünyaya takıntılı olan
milyarlarca insanımız olduğunu elbette haklı gören herhangi biri, o doğrusal
rasyonel zihinde sürekli düşünerek perdeyi kapatamaz. Kendi dışarıdaki herkes
tarafından, neyle beslendiklerine dair dar gerçeklerin ötesini göremiyorlar,
neler olup bittiğine dair birden fazla seviyeyi sentezleme yeteneği yok, sadece
o kurban zihniyetine, failin kurbanına, kurtarıcı zihniyetine ve aynı zamanda
bunu yapan insanlara kilitlenmiş durumdalar. Daha fazla paraya, daha çok şeye
ihtiyaç duyma takıntısı olan insanlar, o rekabet modunda olan insanlar,
enerjinizi sifonlamak ve planlarını beslemek için sizi kullandıklarının
bilincindedirler.
Yarışmada herkese
ihtiyaçları var, herkesin ayrı ayrı birbirleriyle kavga etmesine istiyorlar ve
gerçekleştiriyorlar, insanlar arasında ne kadar drama yaşandığını bir düşünün,
dahil olmalarına bile gerek yok, sadece bilirsiniz gibi, birkaç yerde yangın
çıkarırlar ve tüm insanlar egolarında sıkışıp kalır, sonra yangın her tarafı sarar,
çünkü üçüncü boyut durumu düşük zihin egosudur.
Bilirsiniz, 3B
durumuna kilitlenmiş olan herkes sürekli olarak zihinde sıkışmış ve herkesle
kavga halindedir, sadece çok sınırlı bir yaşam perspektifi vardır ve sizi Sıçan
yarışında tutar, her zaman sadece daha fazlasına odaklanmanız gerekir ve ayrıca
gücünüzü bırakmayı ve başkalarını kontrol etmekle ilgili her şeyi kabullendirir,
bu ilkel ilk bilinç seviyelerinde sizi 3B Dünyaya kilitlitler. Bunun çok
ötesine gidebiliriz, kalbimizi açabiliriz, boğaz çakramızı açmaya
başlayabiliriz, üçüncü gözümüzü açabiliriz, taç çakramızı açabiliriz, Tanrı
dünyasının antiparçacık alemlerinin ötesine geçebiliriz, Yükselişin tüm amacı
bu, alt gündemleri beslemek için bilincinizin sürekli olarak emilip çekilmesine
izin veren 3. Boyutun ötesine geçmek. Dünyadaki bu karanlık gündemleri
besleyenin bizler olduğunu unutmayın.
Bu tür negatif İnsanlar
(sermaye, İllimunati) kötüdür, çünkü onlara enerji verilmiştir, bunların asalak
güçler olduğunu unutmayın, asalak insanlar sizin hizmetinize, paranıza, sizin
onlara inanmanıza ihtiyaçları var. Okuyamazlar, planlarını uygulayamazlar; eğer
insanlar “daha sonra görüşürüz, hoşçakalın” deyip kazdıkları kuyuya düşmeden
çekip giderlerse. Bu yüzden hayatta kalma modunda sürekli insanlara ihtiyaç
duyarlar. Fiziksel bedeninizin toksitlenmesini isterler ve toksiklerler, çünkü sizin
için Birinci Boyut algısı, fiziksel bedeninizdir, bu yüzden vucudunuzun toksinlerle
dolu olmasına ihtiyaç duyarlar, çaresizce köşeye sıkışıp kalırsınız, bu Boyutta
ne kadar çok fiziksel toksin katmana sahip olursanız, Bilinciniz 3B Dünyanın ötesine
geçemez, kilitlenir. Daha yüksek seviyelerde var olan bizler bunu hissedebiliriz,
bazen baskı hissederiz, enerjimizin çekildiğini hissederiz veya enerji
bedenlerimizden fiziksel bedenimize uzanan akorları hissederiz. Birdenbire
inanılmaz olabileceğimizi hissediyoruz,
tetiklenebileceğimiz bir şey için endişeleniyoruz.
Böylece tüm bu
farklı İfadeleri hissedebiliriz; tüm bu birinci boyut hayatta kalma
mekanizmaları ve travmaları tarafından, 2. Boyut bağımlılıkları, düşük duygusal
durumlar ve cinsel sefalet programları, 3. boyut rekabet programları, önce başkaları
üzerindeki güç ve kontrolü düzenleme ve ayrıca kurban, tabii ki kurban olduğunu
bildiğin yerde, lütfen beni kurtar, bana sihirli hapı ver veya günü kurtar
gibi. Böylelikle sahip olduğun gücü onlara veririyorsun, teslim oluyorsun,
kolaylıkla davet edildiklerinden, içeri giriyorlar. Ve artık onlar kahraman.
“Ooh merak etmeyin, hükümet günü kurtarmak için burada, hayır, bundan daha
iyisini biliyoruz”, bilinciniz o alt acendaları böyle besliyor. Güçlerini
tamamen bırakmana gereksinim duyuyorlar, bu yüzden stres içinde olmana,
enerjini kaos içinde hissetmene, hasta hissetmene, sıkışıp kalmana, depresif
hissetmene, dediğim gibi birinci, ikinci, ve üçüncü boyutun tüm bu düşük
titreşimlerine ihtiyaçları var. Gerçekten de o an geliyor sadece birinin senin
için günü kurtarmasını istiyorsun; “lütfen bana yardım et”, böylelikle hayatını
en iyi şekilde mi yaşıyorsun? Kendini en yüksek derecede mi ifade ediyorsun? Her
gün kalkıp kendini bu dünyada ışıldamak için gelişitirip genişletiğini mi
sanıyorsun?
Buraya liderlik
etmeye geldik, dünyada fiziksellikte Hareket Halindeki Ruh olmak için geldik,
buraya kimse tarafından kurtarılmak için gelmedik, işi başkalarına yaptırmak
için gelmedik, buraya gerçek iş yapmak için geldik, ve bu da, karanlık
portallar tarafından kullanılan tüm bu parçalarınızın bu gündemleri beslemek
için sifonlanarak kullanılmasına izin vermemeyi içeriyor.
Şimdi tüm bu
parçalarınızı geri alıyorsunuz, gücünüzü
yeniden geri aldığınız yerde, kendinizi gerçekten ifade etme yeteneğinizi geri
alıyorsunuz. Yaşadığın gün için kendini sakin ve heyecanlı hissetmiyorsunuz.
Yani bu şekilde sizi tuzağa düşürdüler, ruhunuzun amacını yaşamadığınızda
farklı bir insan oluyorsunuz, ruhunuzu köleleştirip çaldılar, bozuk insanlar
bozuk sistemler yaratır, bozuk sistemleri beslerler, bozulmayan insanlar bu
saçmalığı desteklemez, o yüzden bir daha ki sefere bir şeye sinirlenip korku
içinde bir şeye kızdığınızda, yeni Dünya sistemlerini sonsuz bolluk, birlik,
sevgi ve denge içinde mi beslediğinizi, yoksa dikkatinizle, korkunuzla, öfkenizle,
canavar makinesini mi beslediğinizi bir düşünün. HER ŞEY BİZİM İLE İLGİLİ;
BİZİM ELİMİZDE, bu sistemleri beslemek için dramanın artacağını biliyoruz. Şu
anda büyük zaman kaybediyorlar
Çeviri; Naci
Gülşan
-EARTH1111-
