Gümüş Alay’nın Boyutlar konusunda kendine göre bir anlayışı
var. Benim 15 Boyut olarak bildiğim
Evreni 6 Boyut olarak tanımlamakta. Ancak konuşmalarının birinde, bu Evrande 12
Boyut var dedi, ve gerçekliklerin ise sonsuz olduğunu ekledi. Daha önceki
yazılarımda bahsedilen alternetif
gerçekleri hatırlarsak, sadece 3B’de kaç tane alternative gerçeklik var
sorusuna vereceğimiz cevap, sonsuz olur.
Boyutların kaç tane olduğuna dair bir birlik ve beraberliğe raslamadım.
Tanımlamaları herkes kendine göre yapmakta, Tanaath’ın aşağıda söylediği gibi,
ne deneyimlediğinizi ancak siz bilebilirsiniz, bunu veya şunu deneyimliyorsanız
deneyiminiz sizin için, başkasının deneyimine bağlı olmaksızın sizin
gerçeğinizdir.
6, 12 veya 15 in benim için şu anda pek büyük bir önemi yok.
Verilen bilgilere yoğunlaşıp kısıtlı bilincimizi yüksetmeye çalışmalı.
Gümüş Alayı olarak, bizim yüksek yaşam anlayışımız
Şu anda bu yazıyı
okuyan çoğunuz ‘Astral düzey’in ne olduğunu bilmektesiniz. Belkide diğer yüksek
bilinç düzeylerini de bilmektesiniz. Yazılan, açıklanmaya çalışılan bilinç düzeyleri
belkide sizin algılayıp yaşadıklarınızın bire bir karşılığı olmayabilir. Çok
farklı bilinç düzeyleri mevcut, aynı zamanda bu düzeyleri olduğundan farklı
olarak deneyimlemek de mümkün. Konu deneyime geldiğinde, kimsenin deneyiminizin
yanlış olduğunu, hayır bu deneyim düzeyinde bunu veya şunu deneyimleyemezsiniz
diyebilme yetkisi yoktur. Kendinize güvenin, çünkü neyi deneyimlediğinizi ancak
siz en doğru olarak bilmektesiniz. Siz gerçeksiniz!
Gümüş Alayı’nda
görev yapan bizler yüksek bilinç düzeylerinin her birini, sadece tek bir bilinç
düzeyi olarak değilde kat kat oluşmuş bilinç düzeyleri olarak
deneyimlemekteyiz. Aşağıda bizlerin bilinç katlarını nasıl deneyimlediklerimizden
bahsedeceğim. Bu oldukça önemli, yüksek bilinç düzeylerinden bahsederken tam
olarak nereden bahsettiğimizin bilinmesi gerekir. Eğer bizi 3B’nin dışında, bu
alanlarda arıyorsanız, tam olarak nerede olduğumuzun bilinmesi halinde bizi
bulmanız çok daha kolay olacaktır.
Fiziksel Dünyaya
en yakın olan kattır. Esas yapısı sıvıdır, fiziksel dünyanın Gölge – Kopyasıdır.
İçine girdiğinizde, her şeyi fiziksel Dünyada olduğuna yakın algılarsınız. Farklı
olansa, hernedense olanların şeffaf ve hayali olarak algılanmasıdır. Uzun süre
var olmayan nesneler veya o anda dikkatimizi verdiğimiz, yaşadığımız olayda
fazla önem arz etmeyen cisimler parıldama gibi görünüp kaybolurlar. Örneğin yerlerini sık değiştirdiğimiz küçük
eşyalar görünüp kaybolurlar, mobilyaların yerleri kendiliğinden değişir, yeni
yapılan binalar eski yerleri ile yeni yerleri arasında gidip gelirler. Hayaletler
de bu Astral katta yapılanmışlardır. Genellikle hayaletler duygu veya düşünce
olduklarından, gerçek bilinçli varlıklar değildirler. Bu katın altında da
katlar vardır ama, bilinçli varlıkların aşağıdaki katlara girmeleri zordur, bundan
dolayıdır ki bu kata ilk kat denir. ‘Uzaktan görme’ adı verilen teknik, 1. kat
olan ethereal bilinç düzeyini kullanır.
2. Kat – Rüya Diyarları.
Rüya Diyarları,
herhangi bir toprak parçası olmaktan ziyade bizim taktığımız bir isimdir. Rüya diyarları
uyurken bizlerin ziyaret adip rüya gördüğümüz yerlerdir. Buralarda herşey
sıvıya benzer halde ve uysaldır. Herşey bir durumdan ötekine beklenmedik bir anda,
rasgele değişmektedir. Rüya Diyarlar’ında bazı istisnalar vardır. Tekrarlanan veya paylaşılan rüyaları görenler, Rüya diyarlarında olan bazı şeylerin
ısrarla tekrarlanıp devam ettiğini söylerler. Genelde bu bilinç seviyesi (veya
gerçekliği) insanlar için oldukça güvenlidir, bu alanda deneyimlenen bir
yaralanmada, kendi ruhumuza yaralandığını inandırmadığımız sürece büyük bir
kısmımız pek zarar görmez. (Bir başka konuşmasında, rüya diyarında içinde
bulunduğunuz tehlikeli durumun, rüyadan uyanılarak bertaraf edilebileceğinden
söz etti. Verilen öğütün ne kadar doğru olduğunu, kişisel deneyimlerimden
dolayı bilmekteyim)
3. Kat – Astral
Kat
Birçoğumuz Astral
düzeyi düşündüğümüzde bu kat’ı kastederiz. Rüya diyarlarına çok benzer, bu kat
sonsuza kadar uzanan uysal bir kat’tır, herhangi fiziksel gerçeklikle hiç bir
ilgisi olmayan varlıklara bu katta raslamaya başlarsınız. Rüya diyarlarında olduğu gibi Astral kat’ta da
cisimler gelir giderler, cisimlerin devamlı kalması için mutlaka cismin olduğu
yerde bir enerji muhafaza etmek gerekir, aksi halde cisim yok olur. Gümüş Alayı
bu kat’ta herzaman bir karakol bulundurur. Düşünce formunda oluşan bu Astral karakolun herzaman biraz asker bulundurularak
devamı sağlanıp korunur.
Rüya diyarlarının
aksine bu kat kendilerini nasıl koruyacaklarını öğrenmeyenler için tehlikeli
olabilir. Astral kat var oldukça kapıları, zaman harcayıp bu kat’a nasıl
gireceğini öğrenen insanlara açıktır.
Astral ile yukarı
katlar arısındaki bariyer
Sözü geçen
bariyer 3. Kat ile daha yüksek katlar arasındadır. Tam olarak kimin yarattığı
bilinmemekle birlikte, tecrübemize dayanak söylersek, herkezin geçebileceği bir
bariyer de değildir. Niye herkezin geçemediğini veya kimin geçip kimin
geçemiyeceğini söyleyebilecek durumda da değiliz. Bazılarımızın teorisine göre
burası 3B’nin sona erdiği 4B’nin başladığı yer olduğu için geçilmesi zor.
4. den 6. Katlara
– Patikalar ve ‘Can’lar Alemi
Yukarıda
bahsedilen bariyerin ötesinde Patikalara (Yollara) ve Alemlere (Dünyalara – gerçekliklere)
girmeye başlarsınız. Patikalar veya Yollar Alemler arasında bulunur. Alemler
ise zamana dayalı olmayarak var olan farklı ‘alanlar’ dır. Belli ölçüde ustalık
kazanmış kişiler ‘Patikalar’ ve ‘Alemler’ üzerinde etkili olabilirler. Herhangi bir değişim enerji kullanımını
gerektirdiğinden, etkili olabilme enrjiyi kullanıp kullanmama isteğine
bağlıdır. Yaratmak – Astral kat’ın temeli olan, burada da olasıdır. Ancak
kişisel enerji harcaması açısından baktığımızda daha masraflıdır.
Bariyerin ötesine
geçince, ‘Patikalar’da ve ‘Alemler’de olan bütün gerçeklerin fiziksellikle hiç
bir ilintilisi olmadığını öğrenmeye başlıyorsunuz. Her çeşit türler ve ırklar
burada var olmaktalar, bunlara birçok Dünya insanının mitolojik ve uydurma
olarak niteliyecekleri de dahil. Alemler sonsuzdur ve bilincin kendini ifade
etmesinin çok çeşitli yolları vardır. Bütün var olanlar bilincin ilk
kıvılcımından bu yana var olmaktalar.
Bazı Dünya
insanları da bu gerçekliklerde, bariyerin ötesine geçip, Patikalara ve Alemlere
girebilmekteler. Bazıları ise 3. Kat’tan (Astral) alınarak Alemlere (ve ötesine
bile) götürülebilir. Hatta bazı Dünya insanları sözü geçen Alemlerde yaşayan
varlıkların enkarnesidir.
Gümüş Alayı’nın
buralarda kendi Alemi vardır. Burasını bizler ‘Evimiz’ olarak nitelendiririz.
Bu Alemi kendi amaçlarımız doğrultusunda düzenledik, geniş kışlalar, eğlence
alanları, eğitim sahaları inşa ettik.
‘Bununda ötesinde
ne olabilir’sorusunu sorabildiğimiz kadar Alem vardır, yani sonsuzdur.
Başkalarının ne isim verdiğini bilmem ama, Gümüş Alay’ında olan bizler bu
alanlara ‘Dış Alemler’ demekteyiz. Bu alanlar bizim Evrenin bitip diğer Evrenin
hayel meyal göründüğü sınırdan öte olan alanlardır. Eğer bu sınırdan öteye bir adım atmamız
halinde, uydurma olarak niteleyebileceğiniz bir Evrene veya anladığınız ve
beklediğiniz düzende çalışmayan, tamamen yabancı olan başka Evrene
düşebilirsiniz.
Dış Alemlere
gitmek çok kolay değildir, eğer oralardan gelmiyor veya orada yaşayan biri
tarafından getirilmiyor iseniz. Gümüş Alayı
Dış Alemlerde varlık göstermez, ancak zaman zaman yetenekli casus veya
keşif kolu gönderir.
Tanaath adlı
bayandan çeviri.
Çeviren; Naci Gülşan
Çeviren; Naci Gülşan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder