Bir süreden beri yazamadım. Bu konulardaki çalışmalara ara vermekten ziyade Andrew Bartzis’i daha iyi anlamaya çalıştığımdan dolayı bir süre yazamadım. Andrew’nun anlattıklarını kavramak oldukça zor, daha önce öğrendiğimizle Andrew’nun söylediklerini kıyaslamak mümkün değil, çünkü Andrew’nun anlattıkları ile ilgili hiç bir şey öğrenmedik. Yeni bir sayfa açmak zorundayız. Yanlız şunu da söylemem gerekir, Andrew’nun söyledikleri gerçekleri bir çoğumuz anlamadan yaşamaktayız, sadece dikkatimizi yönlendirmemekteyiz. Bugüne kadar onlarca videosunu izledim, izin verildiği ölçüde Andrew Bartzis’e yönelmek niyetindeyim. 2013 yılında yaptığı 20 bölümden oluşan bir seri olan Galaksi Tarihi’ni çevirmeye başlıyacağım. İkinci seriyide yapacağını söyledi. Sizden ricam bazen anlamadığınız yerler bile olsa okumaya devam edin. Her zaman çok anlaşılır konuşmamakta, acele etmemeli, zamanla okudukça anlaşılır hale geleceğinden eminim. Işık dilinde algılayıp gördüklerini İngilizceye aynı anda çevirdiğinden bazen cümleler düşük veya yarım kalmakta bazen de verilenler bizler tarafından anlaşılamamakta. Reportajın yapıldığı anda milyarlarca diğer başka Varlıklar da aynı anda Andrew'yu dinlemekteymiş, dolayısı ile Andrew her birinin anlıyabileceği düzeyde konuşmakta. Aslında anlatılanların hepsi bilincimizin derinliklerinde, bilincimizin üzerindeki tozu katman katman aldıkça söylenenlerin hepsini hatırlama imkanı bulacağız. Çoğumuz Andrew'nun söylediklerini yaşadık, oralarda, o zamanlarda bizler de vardık. Sadece hatırlama yetimiz elimizden alındı. Çeviri http://www.galactichistory.com' dan alınarak yapılmıştır.
Not: Çeviriyi yaptığım tarihte Archon (Arkon olarak okunan) olarak adlandırılan ve Türkçede, ne tür Varlıklar oldukları bilinmediğinden karşılığını bulmak imkansızdı. Birden fazla kişiden Archon'un Cin olduğunu duydum, dolayısı ile ben de Cin olarak çevirdim ilk daha sonra Archon'a dönüştürdüm. Son zamanlarda Archon'lar hakkında farklı açıklamalar yapılmaya başlandı. Tam kesin bilgiye hala ulaşmış değilim. Ruhsal Varlıktan ziyade yüksek zekaya sahip biyolojik olmayan mekanizmalar, biyolojik olmayan zekalar gibi düşünülebilirler. Belkide Cin'ler ve Archon'lar aynı Varlıklar? Archon'lar hakkında güveneceğim daha fazla bilgi edindiğimde sizler ile baylaşacağım. Düzeltmeyi Mart 2017 de yapıyorum.
Lance White'ın Andrew Bartzis'le reportajı:
Lance White: Bugün
21 Haziran 2013 yaz dönümü. Bu video Mount Shasta’ da bulunan Stewart Mineral
kaynak tesislerinde kayda alındı. Bu videonun amacı, Galaksi tarihçisi Andrew
Bartzis ile birlikte, 52-54 milyon yıl geriye giden Galaksi tarihinin dökümünü
yapmaktır. Andrew’nun Akaşik kayıtları okuma yeteneği var. Benim adım Lance
White, radyo programları hazırlarım. Şimdi Andrew Bartzis ile tanışalım.
Merhaba Andrew.
Andrew Bartzis:
Mount Shasta’ya geldiğimden dolayı çok memnunum, çok ama çok güzel bir yer.
Lance White:
Sizle tanışmak çok güzel, vermiş olduğunuz bilgileri anlayabilenlerden biri de
benim. İsterseniz Galaksi Tarihçisi olmanın ne demek olduğundan, nasıl akaşik
bilgileri okuduğunuzdan bahsederek videoya başlıyalım.
Andrew Bartzis:
Galaksi tarihçisi, bütün dramatik karmaların hepsini birden okuyabilendir.
Galaksinin bir kısmında oluşan karma savaş temeli, diğer kısmında oluşan karma,
müzik temelli veya ruksal nedene bağlı olarak oluşturulmakta. Böylelikle
değişik karmalar oluşturulmakta. Oluşturulan karmaların bazıları iyi bazıları
ise kötü olduğu gibi bazıları ise ne iyi ne de kötü olmakta. Galaksi tarihçileri
bütün ailelerin (ruhun bağlı olduğu aile, bedenin değil) yaratıkları dramatik karmaların
her birini tararlar. Evrenin incelenen
köşesinde oluşturulmuş bütün yerel karmaları derli toplu bir çerçeve içinde
görürler. Tarihçinin işini çok zorlaştıran, gördüğü her aileye her zaman, her
baktığında gerçek sevgi duymak zorunda olmasıdır. Galaksi tarihçisi olmanın gerçeği, bütün
dünyaları, yaşayan bütün enkarne ve reenkarne döngüsü ve her biriyle olmuş
ruhsal akrabalıkları görebilmektir. Güneş sistemi yaratılırken Evrendeki
karmaların oluşturduğu kirliliği temizlemek için herkes buraya getirildi, zaten
herkes hali hazırda Evrenin her bir köşesinde karma yapmış durumdaydı, benden
önce benim işimi yapabilecek 4 kişi vardı, onlara iş teklif edildiğinde hiç
biri kabul etmedi. Bana sorduklarında ben kabul ettim, benden sonra 2 kişi daha
bulunmakta, sırası geldiğinde onlara da aynı öneri yapılacak. Galaksi Tarihçisi
olmanın basit tarifi budur. Herkes ile ruhsal akrabalığımın olmasının
açıklaması; oldukça çok seyehat yaptım, ben oldukça yaşlıyım.
Lance White: gülüyor... Ne zaman akaşik kayıtları
okumaya başladın?
Andrew Bartzis:
Küçük masum bir cocukken akaşik kayıtları okumaya başladım, o zamanlar şimdiki
gibi uzman değildim. 9 yaşında iken babam beni amarikan futbol maçı izlemeye
götürdü. Bütün stadyum heyecanlanıp ayağa kalktığında orada bulunan bütün
insanların akaşik kayıtlarını bilincime indirdim, 80.000 kişiden fazlaydı, buna
stadyumdan millerce uzakta olan insanların akaşik kayıtları da dahildi. O anda farklı
olduğumu anladım. Bilincimde Atlantis’in ne olduğunu, Lemuria’nın ne olduğunu, arayıp
buldum. Ruh dillerini konuşup, dünyadaki ailem ile konuşup anlaşmam hiçte kolay
değildi, beni anlamalarının imkanı yoktu, böyle bir şeyi başkalarına söylemeye nasıl, nereden başlarsınız? Yanlış
anlaşılmasın ben dünyadaki ailemi seviyorum. Her ailede tam çalışmayan bir
şeyler vardır, her halukarda onlara hiç
bir şey söyleyemeyeceğimi biliyordum. İki haftalık bir süre için Dünyanın
derinliklerinden (Agartha), beynimdeki bilgileri hücresel hafızama
yüklemek için gelen rehberler oldu. Hücresel hafıza iskeletteki hafızanızdır,
kas enerjisi ile hiç bir ilgisi yoktur. Günümüzde gördüklerimizi ve mesajları
derimizde depolayan bir tür olmamıza rağmen, bu yöntemi kullanmayıp, bunları
iskeletimizdeki hafızamızda depolamalıyız.
Lance White: Zaman üzerinde oynandığına dair çok şey söylenmekte,
bilinmekte, bir çoğumuzun bilgisi ‘kanal-medyum’ yolu ile gelen bilgiden öte
gitmemekte, bu konuda neler söylersiniz?
Andrew Bartzis: 52-54 milyon yıl önceye giderek konuya
değineceğim. Dünyanın bu Evrende olmadığı bir 2 milyon yıl kaybettik. Başka
Evrendeki bir varlık bizim Evrene gelerek Dünyayı alıp kendisinin olduğu Evrene götürdü. O anda O’na
dur diyecek kadar güçlü bir Enerji, karanlık güç dahil, bizim Evrende
bulunmadığı için Dünya başka Evrende 2 milyon yıl geçirmek zorunda kaldı. Dünya
yaradılışı gereği Evren için yeni yaşamlar(tohumları) yeşertir. Dünya
götürüldüğü Evrende 2 milyon yıl boyunca yeni yaşamlar üretti. Sonunda Dünya kızıp söküp getirildiği Evrene
geri döndü.
Lance White:
Sonunda kaçmayı başardı. Gittiği Evrenin bir adı var mı?
Andrew Bartzis: Biz Ona ‘Zi La Qua’ adını veriyoruz (bu sesi
verdi, nasıl hecelendiğini bilmiyorum). Özgür iradenin hüküm sürmediği bir Evren.
Bizim bulunduğumuz Evren ise özgür iradenin yüzde yüz hakim olduğu bir yer, bu
da, ‘yaşamımızı kendi kurallarımızı esas alarak gerçekleştirebilmek’ demek.
Lance White: Bizim özgür irademiz milyonlarca yıldan beri
çürütülüp kullanılmaz hale getirildi. Bunu yapan kimdi?
Andrew Bartzis: Dünya drama ile birlikte yaratıldı. Drama
doğal bir olgu. Drama, senden hoşlanmıyorum çünkü senin teknolojin benimkinden
daha iyi, benim dinim senin dininden daha iyi gibi yaşanabilir. Bireylerin
egoları yüksek Boyutlarda bile güçlüdür. Sadece farklı işler. Karma olgunlaşıp
belirli bir noktaya geldiğinde, Yükseliş içinde olan ırklar kendi gezegenleri
dışındaki gezegenlere ulaştıklarında, yeni veya genç gezegenler için karmik atmosfer
oluşturabilirler. Dünya bu gezegenlerden biri, oluşan iyi ve kötü karmik atmosferleri
binlerce gezeğene ulaştırmıştır. Dünya 7. Boyutta ilk yaratıldığı zaman yaşam
tohumlarını üreten gezeğen olarak yaratıldı. Yaradılışının amacı, Dünya’nın
Rahim şakrasının üzerinde yaşayan herkesin başka ırklarla birleşerek bilimsel
veya ruhsal yollarla yeni DNA’ lar yaratabilme yetisine haiz olmasıdır (yeni
cins canlılar yaratmak amacı ile Dünya yaratıldı). Nitekim Lemuria ve Atlatis
Uzayın yoğunluğu hafif olan kısmında yaşamlarını hızla geliştirerek sürdürürken
gelişmelerini durdurup Dünyanın orijinal amacına hizmet etmişlerdir. Hizmeti
yerine getirirken, Dünyanın daha yoğun enerjiye girdiğinin bilinci
içindeydiler, tekamül için enkarne olan ruhlar onları yenilgiye düşürmekteydi.
Çünkü enkarne için gelen bu yeni ruhlar yolu ile ruhsal bir işkal olmaktaydı. Her
zaman bu böyle olmuştur, Teknoloji yolu ile kazanılmayan zafer hep bu yolla
kazanılmıştır ( Türkiye gerçeğinde bunu görmek zor değil, şehirlerdeki gelişme
göçler yolu ile yavaşlatılmakta ve hatta geriletilmekte, İstanbul ve diğer
büyük şehirlerde olduğu gibi). Yıkıcı güçler enerjiden oluşan vasıtalar oluşturmak
için, yani enkarnasyon yolunu kullanarak, hiç ruhsal akrabaları olmamasına
rağmen, bizlerin dünyasında bedenlendiler. Çok hızlı bir üreme oranına ulaşarak
işkal başarıldı.
Lance White:
Öldükten sonra öteki tarafa geçemeyen ‘Astral kabuklar (Bünye)’ da kullanıldı
değilmi?
Andrew Bartzis:
Doğru, ‘Bedene girme’ de kullanıldı. Şimdi 51 milyon yıl önceye dönelim. Dünya
ait olduğu Galaksiden sökülüp alındı. Şavaş Galaksisinden gelen bizim
Galaksimizi işkal eden karanlık güçler, Galaksimize geldiklerinde, Dünyayı
ganimetlerin en büyüğü olarak görüp, diğer gezegenler ile ilgilenmeyip, Dünyayı
işkal ettiler. Yukarıda bahsedilen üreme yolu ile nufusunu artırıp, politikayı
yozlaştırıp, toprağı bozdular, savaşlar yarattılar. Sonunda diğer karanlık
güçler yardımı ile Dünyanın şakra sistemini ve birlik bilincini ele geçirdiler ve
rızası olmamasına rağmen Dünyayı başka Galaksiye ışınladılar. İlk ışınlamada
Dünya ölümden döndü, Dünya ağlayarak, tüm Evrenden ve Evren ötesinden yardım
istedi. 7 değişik Evrenden yardıma gelenler Dünyaya indiler. Üreyerek karanlık
güçleri güçsüz bıraktılar. Karanlık güçlerin ilk tohumlarının dışındaki
nufusunu, Dünyadan attılar. Dünya iyileşme sürecine başladığında, bu aşağı
yukarı Dinazorların Dünyada olduğu zamana raslamakta, karanlık güçler fiziksel
Dünya yüzeyinden alınıp ‘Teori Alemi’ne götürülmüştür. Bizlerin yaşadığı Dünya
yüzeyi, mevzuniyet ‘zaman dilimi’dir. Burada, yüksek Boyutlara gitmek için veya
Dünyanın işlevi ile içli dışlı olmak için veya uzayı bilinciniz ile keşfetmek,
araştırmak için bulunursunuz. Yukarıda, aşağıda ve ortada olmak üzere Dünyada 3
zaman dilimi bulunur. Ortada bulunan zaman dilimi, mevzuniyet zaman dilimidir..
Daha sonra Dünyanın enerjisini güçlendirmek için Piremit yapımının ilk
aşamasına girişildi. Dünyanın işkal edileceği daha önceden bilindiği için Dünya
bilincini güçlendirmenin ilk adımı başlatıldı, bu adım Dünyanın kaçırılışından
sonraki ilk hasarı onarmak için atıldı. Piramitler şakra noktaları ve şakra
kesişme noktaları üzerinde yapıldı. Buda Lokal yaşayan varlıkların
yeteneklerini güçlendirip, lokal gerçekliklerin kurulması için ortam yarattı.
Böylelikle yeni gelen ruhların elenebileceği bir tür elek yapılıp her yeni
gelenin Dünyada yaşamaya başlamadan önce, Dünya ile bir ruhsal sözleşme yapması
sağlandı. Bu noktada karanlık güçler bir
kaç bin dünyayı daha işkal edip, düşük seviyedeki varlıklar üzerinde hakimiyet
ve kontrol kurarak, tecrübelerini artırıp bizi nasıl işkal edeceklerini
öğrendiler. Dünyanın hafif
enerji (aydınlık) alanından daha yoğun enerji alanınına doğru hareket ettiğini
bilmekteydiler, Dünya yoğun (karanlık) enerji alanındayken Dünyaya toplu
göçleri başarıp, Dünyayı ruhsal açıdan işkal edip, yeryüzü nufusunun DNA
yapısına, ruhsal akrabalıklara ve ruhsal kontratlara müdahale ederek, Dünya
bilincini düşürmüşlerdir. Yavaş yavaş
yaşamımızın her kesimini kontrol altına alarak doğal yaşama hakkımız elimizden
alındı.
Lance White:
Başka bir değişle ‘Kaynak’ ile olan iletişimimiz kesilmiş oldu. Bu durum Piramitlere
kadar geri gitmekte, değil mi?
Andrew Bartzis:
Piramitler 9 safhalıdır. Dünya 12 defa işkal edilip kaçırıldı. Astral düzeydeki Dünyada ise 9 kat
güçlendirme (takviye, sağlamlaştırma) yapıldı. Evrenimizde hiç bir gezegende bu
denli güçlendirme yapılmadı, hatta diğer 3 ayrı Evrende de bu görülmedi. Öyle
bir pozisyondaydık ki, karanlık güçler Dünyayı işkal edip savunmasında
güçlendirme yaptı, daha sonra iyi güçler Dünyayı kurtardı ve onlarda Dünyanın
savunmasında sağlamlaştırma yaptılar, bu böyle devam etti ta ki yapılan
sağlamlaştırmalar neti ve iyi güçlerin sağladığı karantina bizim için engel
oluşturmaya başlayıp, hareket edemez duruma gelene kadar. Bu duruma, bizlerin
arasında olan ÇokBoyutlu karanlık güçlerin yaşanılan dramayı ve ruhsal kontratları
kışkırtmaları da eklenince, birlik bilinci Dünyada yaşanılır olduğunda, ÇokBoyutlu
varlıklar,binlerce yıl süren propagandalarını programlayabilecek, meyvelerini
alacaklar, bizler unutkanlığı olan ırkız ve rehin alınmış durumdayız, en güçlü
insanları, kendi inançları doğrultusunda alıp başka yerlere götürebilecek mükemmel
bir durumu yakalayacaklar.
Lance White: Şu
anda hasat dönemine mi giriyoruz? Yükseliş dönemindeyiz.
Andrew Bartzis: Karanlık
zaman diliminden çıkıyoruz, aydınlık zaman dilimine giriyoruz. Güneş
sistemimizde var olan 66 gezegenin büyük bir kısmı hali hazırda aydınlık
kısımda, Dünya ve Mars en karanlık kısmında, bizleri bu kısımda tutanlar ise
hala UYANMAyı gerçekleştiremeyen insanlardır.
Lance White:
Mars'ta üstler var..... Her yerde?
Andrew Bartzis: Güneş
sistemin bu bülümünü Galaksinin antika gösterisi yapıldığı bölüm olarak
adlandırıyorum. Çünkü ‘Tür’lerin çok geniş bir kesimine burada oluşan drama
çekici geldi, sayısız gezegenlerden gelen onbinlerce uzay gemileri sistemimizi
kirletmekte.
Lance White: İçinde
bulunduğumuz zamanı nasıl yönlendireceğiz?
Andrew Bartzis: 50 milyon yıllık olan kısıma bakalım, Zaman
dilimi savaşları başladığı zaman, düzenbazlık kısmı, tam olarak 480.000 yıl
önce, başlangıçta var olan 3 zaman
diliminden sadece orta zaman dilimine yöneldiler, İlk gelen ÇokBoyutlu
varlıklar burada ilk inkarne olduklarında, Dünya nufusunun %40’ı oluşturdular.
Yani 15 varlık Dünya insanının %40’nı oluşturdu, o dönemde 70 milyon insan oldular.
Varlıkları oldukça büyük rakamlara ulaşmıştı, bundan dolayıdır ki hemen hemen
herkes ile ruhsal akrabalık sağlayabilmişlerdir. Sonra ‘Boyut teknoloji’
getirdiler, ki bu teknoloji sadece araçlara ait bir teknoloji iken Dünyada da uygulamaya
başladılar. Böylelikle Dünyadaki herhangi bir kıtayı bu zaman diliminden alıp
herhangi bir uzak zaman dilimine götürebildiler. Bunu bir bir yaptılar. Öyle
bir yere ulaşıldı ki, ilk insan cinsini orada oluşturduklarını idda ettiler. Böylelikle
72 original insan tipi yaratıldı. Her defasında insan tipleri yaratıldığında,
silip yok edemeyeceğinden Dünya her yaratılanı ilk insan cinsi olarak kabul
etti. Zaman savaşlarının anlamı, ilki yaratıp kabul ettirmek. Şu anda Dünyada 72 orijinal insan tipi var,
dahası kendi Dünyaları yok edildiği için Dünyaya gelip bizimle yaşayan 6.000
farklı göçmen türü de var. Bu Dünyanın hali bu, her zaman Dünyaya gelen ve
Dünyadan ayrılan göçmen türler var. Dünya
göçmen Ruhlarının uğrak yeridir. 100% özgür irade vardır burada, Boş bir
bilinçle gelirsin buraya, başka Dünyalarda ise geçmiş yaşamlarının hepsini
hatırlarsın, 4 aylık olduğunda konuşmaya başlarsın, biz (Dünya insanı) uzun ve yavaş bir büyüme yolu izleyerek
gelişiriz, bu durum başka Dünyadakiler için özenilecek bir durum.
Lance White: Oysa bu bizim tarafımızdan sakatlık gibi
algılanmakta, başkaları tarafından programlanıp, kışkırtılarak, hakimiyet
altına girmemiz, bundanda öte ruhsal kontratlar da var, sizin bahsettiğiniz
üzere ruh Dünyaya geldiğinde seker, bu durum ise bizim yolumuzu gösterir, bu
bir yol, diğer yolda ise ruhsal kontrata küçük yazılar eklenir (istemediğimiz,
onların çıkarına olan). Bunlar hakkında konuşmak isermisiniz?
Andrew Bartzis: İlk Lemuria’da başladı. Lemuria’da yaşanılan
gerçek yüksek bilinçti, Dünya 7. Boyutta ve DNA’lar yaratıyor, diğer türleri
davet edip Dünyanın rahim şakrasında bir süre yaşamalarını sağlıyor, burada
yarattıkları DNA’ları alarak başka Dünyalara götürmeleri için olanak sağlıyor. Hiç
bir zaman bu türlerden herhangi bir şekilde zorlama yolu ile yeni DNA’lar
yaratmaları istenmemiştir, tamamen özgür
iradenin hakim olduğu bir ortam bu durum seyretmiştir. Aynı zamanda Dünya kendi
rahim şakrasında üretilen DNA’ları akaşik kayıtları boş olan gezegenlere
ışınlama yetisine de sahip. Bu da, ilk ruhları o gezegenlere davet edip
yaşamlarını başlatmak anlamındadır ki bu görev Dünyanın yaradılışının amacıdır.
Lemuria zamanında, havada asılı şehirler ve yeryüzünde yapılanmış şehirler
vardı. 5.000 tür varlık, DNA’lar üzerinde çalışıp yeni DNA’ler üretmek ve
yaymak üzere Dünyaya gelmişti, Karanlık güçler boş durmayıp ellerini sokarak
drama yaratmaya başladılar. Toplum zirveye ulaştığı zaman, hizmet birimleri
oluşmaya başladı; Ruhsal hizmetler,
bilimsel hizmetler, hiç teknolojinin
olmadığı hizmetler, yüksek teknolojinin olduğu hizmetler. Bu hizmetler sonunda
bölünmeye yol açtı, 7. Boyut olan Dünya, 6. Boyuta düştü, Enerjisini kaybetmeye
başladı bu da Dünya üzerinde yaşayanların göçlerini başlamasına neden oldu.
Dünya savunmasız bırakıldı ve sonunda Dünya işkal edildi. Böylelikle Lemuria’nın ilk gerilemesi başladı.
bu işkali burada olan ÇokBoyutlu varlıklar yaptı. Yeni geleneler kalan nufusu, kontrol
ettikleri diğer Dünyalardan kendi çıkarlarına uygun yeni göçmenleri davet
ederek yeniden düzenledi, hakimiyet ve kontrol mekanizmasını Lemuria’da hayata
geçirdi. Evrenin diğer kısımlarında olan iyi varlıklar bir araya gelip durumu
değerlendirdikten sonra gidişata dur deme kararı aldılar, yükseliş ustaları ve filozoflar
arasında tartışma vardı. Başka bir galakside şavaş için verilmiş olan izin
Dünya için de çıktı ki bu yaratıcısının yaptığı ilk hata olarak bilinir, zira
içinde bulunduğumuz Galaksi şavaşa hazır değildi, zaten savaşın barınabileceği
bir Galaksi olarak yaratılmamıştı. Hatanın sonucunu görebilmek uzun bir süre
aldı. Bu süre içinde bir çok tür savaşa girişip kendilerini savunmaya başlamışlardı.
Böylelikle dramanın ilk satırını başlatıldı, Mars yüksek teknolojinin fakat çok
düşük ruhsallığın olduğu bir gezegen, ticaret merkezi idi fakat ticaret
merkezi askeri merkeze dönüşdü. Dünya ve Mars kendi dramalarının ilk
satırlarını yaşamaya başladıklarında, Dünyanın kendi savunma sistemini
destekleyip güçlendirmesi için teknolojiye ihtiyacı vardı, Güneş sistemine
getirilmeden önce Dünya ile Mars’ın birbirleri ile olan ilk iletişime geçişinin
sebebi budur. Venus çok yüksek felsefenin yapıldığı bir gezegendi, binlerce değişik
türler felsefenin gerçekliklerini tartışmak için Venüs’e davet edilmiştir. Venüs’te
ikiz alevden oluşan dişi enerji bulunmakta, böylelikle diğer gezegenlerden
gelen bilinçleri barındırıp desteklemek kolaylaşmakta. 420.000 ile 480.000 yıl önceki zaman savaşları dilimde, 2200 türün
en büyük oyuncuları kendi aralarında Dünyanın kimin olacağına dair rekabet
etmekteydiler. Bütün hepsi zaman yolculuğu teknolojisine, Boyutlar arası
seyehat edebilceği taşıtlara sahipti, hali hazırda bütün Evreni dolaşmış ve ilk
insan neslini yaratmak için birbirleri ile yarıştaydılar (zaman dilimi savaşları).
Zaman savaşları bitmeden önce Dünyaya baktığımda, Dünya sadece dev bir karmaşa
olarak görünmekteydi. Bu düzensizlik içinde neyin yapılıp yapılmadığını bilme
imkanı yoktu. Birinin yaptığını öbürü yok edip yeniden yapmaktaydı, herhangi
biri 5.000 zaman dilimi (alternatif zaman) yaratıp, sadece bir zaman dilimi
içinde bir tane önemli olay yaratığını
varsayım, bunu bulmak sonsuza kadar araştırmayı gerektirmekteydi. İşte bu
anlamda bütün her şey böyle çalışmaktaydı. Lemuria ilk geriletildi, sonra zafer
kazanılıp gerilemesi durduruldu, ışık geri getirildi, ışık ile zaman dilimleri
tekrar düzenlendi, ilk insan türlerin yaratılması durduruldu, yaratılanlar
mezun olup başka yerlere gittiler, yeni göçmen ruhlar geldi, bu arada da
karanlık güçler de enkarne olmaya devam ettiler. Daha sonra 2. Gerileme
başlatıldı, o anda Lemuria savaşı kazanamayacağını anladı, aynı zamanda Dünya’nın
gelecekteki hareketlerini de bilmekteydi, karanlıktan aydınlığa dönecek, tekrar
aydınlıktan karanlığa dönecek ve bu döngü devam edecekti. Bunlardan dolayı,
yaşayan nufusun üçte birini, içinde yaşadıkları havada asılı olan şehirleri ile
birlikte alarak zaman içinde birden fazla kurbağa sıçraması yaparak geleceğe aktarıp,
gelecekteki insanları geçmişlerinin etkilerinden kurtardı. Büylelikle Lemuria
Dünyanın mevzuniyet zaman dilimini savunmaya başladı. Seçimlerini yüksek
Boyutlara ait olan varlıkların geldikleri ve yükseliş uzmanları olarak
davrandıkları ve insanlara rehber olandukları zaman dilimini veya hayvan
ruhlarının veya tekamüle yeni başlayıp, insan vucuduna girmek için zaman içinde
tekamül ettikleri, zaman dilimlerini esas almayıp, mevzuniyet seviyesine gelen
insanların yoğunlukta oldukları orta zaman dilimi yönünde yaptılar. Zaman savaşlarının büyük bölümü burada
olmakta. Bu konuda sorunuz var mı?
Lance White: Hiç mezun olduğumuz oldu mu?
Andrew Bartzis: 410.000 yıldan beri mezun verilmedi.
Lance White: Normal
süreç, mezun olmak ve evrimleşmek, öyle değil mi?
Andrew Bartzis: Doğal
gelişme budur.
Lance White: Öyleyse,
bütün bu zaman dilimi savaşları ve karanlık güçler doğal gelişmeyi bozdu.
İnsanlar yükselip, başka yerlere gidememekte, tekrer tekrer reencarne
olmaktalar. Basitçe anlatmak gerekirse, Ruhlar Astral dünyaya gittiklerinde geri
gönderilmekteler. Ruhların genel açıdan guruplandırılıp bir havuza kondukları ve orada yeni
proğramlamalara tabi tutulduğu bir ortamda olduğunu mu düşünelim....
Andrew Bartzis: Evet,
Ruhlar Dünyaya tıkılıp kaldılar, Ayrıca bedenlenmeye izin verilmeyen göçmen ruhlar
da Astral Dünyada takılıp kalmakta, Dünyada yaşam sürmeden de başka yere
gidememekteler. Astral Dünya bu gibi orada takılıp kalmış çaresiz Ruhlarla
doludur.
Lance White: Şeytani,
karanlık güçler de varmı oralarda?
Andrew Bartzis: Evet,
çok sayıda varlığın sabrı taşmak üzere, delirmek üzereler. Bunların bir çoğu
karanlık varlıklar, onlarda sırada beklemekteler, onlardan buraya gelip oyunda
rollerini almak istemekteler, onlarda ‘15 varlık’ın kıçına tekme atmak
istemekteler (15 Varlık ileride açıklanacak), ancak istediklerini
yapamamaktalar, Astral Dünyada tıkılı kalmışlar, Oyun bu 15 Varlığın kurduğu
bir oyun.
Çeviren : Naci Gülşan
Teşekkürler emeğiniz için
YanıtlaSil