Güneş sistemindeki
gezegenler sadece birbirleri etrafında dönmekle kalmayıp aynı zamanda ileriye
doğru gitmekteler, bu gidiş spiral bir yol izleyerek olmakta. İki boyutlu
baktığımızda durumu düz bir çizgi üzerinde çizginin altına ve üstüne doğru
hareket eden dalga boyu olarak görürüz. Düz çizgi evrenin merkezi, şu anda bu
merkeze yaklaşmaktayız. Dolayısı ile enejimiz artmakta. Her şeyi değiştirecek
olan da bu enerji. Peki bu nasıl olacak? Olay ‘Yıldız Geçiti kapılar’ının
açılması ile ilgili. Yıldız geçitleri bir nevi koridordurlar. Bu koridorlar
doğal olup, açılma da bir doğal döngüdür. Bir önceki açılım M.Ö. 22.346 da
olmuştur. Yıldız Geçit Kapıları 200 yıl açık kalacaklar.
Yıllardan beri
hep Guru’lardan duyduğumuz, Altın Çağ ‘ın çok yaklaştığı, hemen köşede olduğu
yönünde oldu. Gerçeği bizlere bu şekilde sade, kendi egolarından kurtulup sanki
bu çağı onlar getiriyormuş gibi göstermeden anlatmalarını çok arzulardım. Geçenlerde
oldukça genç olan Guru Nityanandayı dinledim, malesef O da aynı şeyi yaptı, pek
yakında kitleler halinde insanları aydınlatacağını söyledi. Halbuki bu doğal
olarak olacak.
Ashayana Deane hanım mekanizmanın şöyle çalışacağını açıklıyor; Şu anda Dünya içinde olduğu 1.‘Yoğunluk’ 3.
‘Boyut’ tan, 2.‘yoğunluk’ a yükselerek Tara gezegeni ile birleşecek. Dünya Tara gezegeninin
başına gelen bir felaketten sonra, Tara’nın enerjisinin bir alt Yoğunluk’a uzay
tozu olarak düşen parçasından oluşmuştur. Daha sonra Dünya tekrar olduğu zamana
geri dönecektir. Yani zaman içinde ileriye doğru bir sıçrama olacak. Buna
‘Yükseliş’ denmekte. ‘Yükseliş” bir üstteki Yoğunluğa, Yıldız Geçit Kapıları (Koridorlardan)kullanılarak
gerçekleştirilmekte. Sıçrama 2012-2017 yıllarından 7549 yılına yapılacak
(Tara’nın şimdiki zaman dilimi), bazılarımız kabaca 5.500 yılı yaşamadan, bir
çırpıda geçip evrimleşecek. İçinde
bulunduğumuz Yükseliş döneminde Doğal olarak yeryüzünde bulunan 12 Yıldız Geçit
Kapı’larının kullanılması planlanmaktaydı. Malasef sözü geçen kapılar 2003’te
İnsana zararlı varlıkların kontroluna geçti. Bunun anlamı artık insanlık bu
koridorları kendi planları doğrultusunda kullanamayacak. Durum sanki
Yükseliş’in olmayacağı sonucunu doğurmakta, çıkmamış candan ümit kesilmez
sözünü doğrularcasına Gardiyan Melekleri tarafından yer altında bulunan çok eski
5 tane olan Yıldız Geçit Kapılarının aktif edileceği müjdesi verildi. Doğal
olarak işkal altındaki 12 kapının açılıp açılamıyacağı ve bu kapılar kimler
tarafından kullanılacağı sorusu akla gelmekte. Evet onlar da açılacakmış. Bu 12
kapı malasef Karadelik sistemlerine
açılacak, yani kapılardan öteye geçenler bir nevi BESİN olacaklar. Kapılar
kayan/düşen sistemlerini bir süre daha idare ettirecek enerji sağlayacak
onlara.
Kapıların
açılması, enerjilerin artması kargaşaya açık davet çıkarmakta, gelen enerji ve
açılan kapılar, yaşam enerjilerini yitirmekte olan canlılar tarafından
sistemlerini ayakta tutmak için vazgeçilmez bir ziyafet sofrası olarak
görülmekte. Zaten binlerce yıldan beri bunu bekleyip durumu nasıl kendi
amaçları doğrultusunda kullanabilecekleri
konusunda çalışmaktaydılar. Şu anda, oldukça büyük ölçekli bir ‘Refah’
savaşı sürmekte. Bu sofradan her kez, en fazla ne kadar alırım savaşını
vermekte, gerçekten uzayda savaş yaşanmakta. Bizlerden çok ileri olan
teknolojilerini kullanarak bizleri binlerce yıl (en az 13.000) köle ettikleri
yetmez gibi, Kutupları değiştirerek felakete yol açıp insan varlığının tamamına
yakınını yeryüzünden sileceklerdi. Tabi ki bu Gardiyan Melekleri tarafından
engellendi. Kanımca Maya’lar bu durumu
bilmekteydiler ve onun içindir ki takvimlerini sonlandırdılar. İtiraf etmeliyim,
1yıl öncesi benimde eylimim bu yöndeydi.
Eklemeden geçemeyeceğim, Güneşte olan değişiklikler Dünyamızın sonuna
yaklaştığına dair deliller vermekte, Güneşsiz bir yaşam düşünülemeyeceği için
Gardiyan Dostlarımızın öngörüsü 2976 yılından önce Yeryüzününü mutlaka terk
etmek gerektiği yönünde. Fakat yine karamsar olmamakta yarar var, 2012 de
olacak, dost olmayan güçlerin gerçekleştirecekleri felaket nasıl önlendi ise
2976 da olacak olan Dünyanın sonu da önlenebilir. Fakat Güneş Sistemimizin
hatta Galaksimizin tam anlamı ile doğal anlamda çalışmadığından bahsedilmekte bundan
dolayı ki bizler dünyaya takılıp kalmaktayız. Başka bir değişle belirli bir
süre yaşadıktan sonra bir üst basamağa yükselmek yerine, burada ölmekteyiz. Bu
durum doğal olan bir süreç değil. Buraya kilitlenmiş, hapsedilmiş durumdayız,
enazından bu durum son 13.000 yıldan bu yana böyle.
Kısacası 2012 de
ölmeden bedenimizin içinde Aydınlanmayı yaşayacağız. Bu durum 2 sarmallı olan
DNAlarımızın sarmallarının sayısı arttırılarak olacak zira insan DNA’sının
orijinali 12 sarmallı imiş. Düşman güçlerinin malesef azimli çalışmaları ile
sarmallarımız 2’ye düşürülüp köle haline getirilmişiz. Bakınız İluminati
bizleri nasıl köle gibi yönetmekte ve bakınız bizler bunun için neler
yapabilmekteyiz, koca bir HİÇ.
Yazı genelde
Keylontic Öğretisinden esinlenerek Naci Gülşan tarafından yazılmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder