Bir başka ilginç makale daha. Kanımca yaşadığımız bu büyük
değişimin ÖZÜNde, bize düşen ve üzerinde yeterince vurgulama yapılamayacak
kadar önem taşıyan, kendimizi UYANDIRMA ve sonraki yaşam için hazırlama
yatıyor. Aşağıdaki makale bu konuda bizlere bir nebze yardımcı olabilir
düşüncesindeyim.
Hepimiz Yalancıyız.
Evet, dürüstlüğünüzle gurur duyarsanız bile, mutlak bir
güvenle, içinizde mecazi bir yalan kemiği olduğunu ve bunun sandığınızdan çok
daha büyük olduğunu biliyorum.
Belkide başkalarına yalan söylemiyorsunuzdur, fakat
kesinlikle kendinize yalan söylüyorsunuz. Ancak endişelenmeyin – ben de dahil
hepimiz bunu yaptık ve bu yüzden
kendimize söylediğimiz en yaygın görülen yalanlardan altı tanesinin bir
listesini ve bunlara inanmanın getirdiği sonuçları bir araya topladım.
Bu makalenin arkasındaki amaç, kendinizi sahtekar
hissetmeniz değil, gereksiz yere inandığınız bazı şeylerin farkına varmanıza
yardımcı olmak amacıyla size bir fırsat vererek onu değiştirmek ve umarım,
hayatınızı daha da refahlaştırmaktır.
Kendimize, söylemeyi sevdiğimiz altı yalan:
1. Ben Böyle Doğdum
Belirli bir karakter, yetenek ya da fiziksel şeklinizin
oluşumu için duyduğumuz gururu göstermek sağlıklı bir ifade şekli olabilir.
Ancak atıfta bulunmak istediğim, sunulan değişikliğe veya belirli bir
davranışın ispatına açık olmamak. Nedeni, bunun hep böyle olduğuna dair olan
inancımızdır, herhalde.
Belirli inançları uzun bir süre muhafaza etmiş olsanız bile,
siz de değişiyorsunuz, öğreniyorsunuz ve büyüyorsunuz her gün. Dolayısıyla,
kendinizi temsil ettiğini düşündüğünüz şeylere sıkıca tutunmayı bırakın. Var
olma yolunuzda tam bir 180 yapmanızı önermiyorum; ben sadece, değişime daima açık fikirle yaklaşımı teşvik
ediyorum.
Sonuçlar: Kapalı bilinçlilik, aşırı inat ve yaşamınızı yalnızca dar ve küçük konforlu bir
alanda yaşama riski.
2. Yaşadığımız Dünya Bir Kurtlar Sofrası Dünyası
Bu belirli jargon'u kullanmayı tercih etmememiz gerekir,
temsil ettiği şey herkesin özünde bencil olduğu inancıdır ve bunun sonucunda
herkesin daima sizin peşinizde olduğu inancı yatmakta. Özellikle iş dünyasında,
bu inancı destekleyen gereğinden çok fazla örnekler olabilir, ancak belkide en
az bunun kadar yada bundan fazla bunun tersini öneren örnekler te vardır.
Herkese açıkça güvenip, pervasızca hareket etmenizi
önermiyorum, aksine bu inancın kendi kendinizi başkalarına kapatmanıza ve
herşeyi kendinizin yapmak zorunda olduğunuzu düşündürmesine izin vermeyin. Bu
dünyada sizi sadece sevmekle kalmayıp aynı zamanda sizi ve fikirlerinizin
gelişmesini isteyen birçok kişi var. Kararlara, herkesin sizi mahvetmeye
çalıştığı inancıydan ziyade dengeli bir bakış açısıyla yaklaşın.
Sonuçlar: Algılanan düşmanlara karşı kendinizi korumanın
yolu olarak görülen; güvensizlik, yalnızlık ve edepsizlik.
3. Dünyayı
Değiştiremezsiniz
Aşırı tepki
vermeden önce, Dünya’nın belirli bir konudaki var oluş biçimini tek başımıza
değiştirebileceğimizi önermiyorum. Ancak, çoğu zaman çoğumuz yaratıcı fikirlerin
önüne duvarlar örmekte veya kendimizi güçsüz hissettiğimizden dünya’ya
yardım etmek için oluşan projeleri takip edip katılmadığımızı belirtmek isterim.
Evet, hepimiz
büyük bir denizde küçücük bir balık’ız, fakat dolayısı ile tarihteki en
etkileyici figürlerden bazılarıyız. Endişelenmeyin – Nutuk Sandığınızın üzerine
çıkıp en gözde ülkünüzü desteklemek için çığlık atmaya başlamanızı beklemiyorum,
ancak dünya’ya bakış açınızı değiştirme gücünüzün her zaman var olduğunu fark
etmenizi umuyorum. Çünkü özünde, Dünya’yı değiştirebilecek güç olan bu görüş
açısı, bildiğiniz tek açı.
Sonuçlar: Tembellik,
güçsüzlük ve sayısız harika fikirlerin öldürülmesi.
4. Yarın
/ Sonraki Hafta / Bir Sonraki Ay Başlayacağım
Bu kesinlikle en az açıklama gerektirir ve
ayrıca en çok inanıp, yaptığımızdan dolayı en çok suçlu olduğumuz yer de burasıdır.
İster diyet değişimi, ister yaşam tarzı revizyonu, isterse aylık takvimdeki yapılacak
günlük işler listemizi artıran basit bir not olsun, başka bir güne işi ertelemeyi
seviyoruz.
Tek bir takvim gününde yapmak istediğimiz
her şeyi gerçekleştirmemizi beklemek gerçekçi değilken, yarın için bazı şeyleri
sürekli ertelediğimizde, sorun ortaya çıkıyor. Asla daha genç olamazsın ya da yarın
ertelediğin işi halledebilmen bugünkünden daha kolay olmayacaktır, bu yüzden
şimdi harekete geçmen gerektiğine dair inancını yeniden gündeminize koymaya
başlayın!
Sonuçlar: Sağlıksız alışkanlıklar ve dürtü
yetersizliği.
5. Eğer …………… yaparsam aptal gibi görüneceğim
Eğer yaptığımız herşey hiç kimse tarafından görülmez ve
yaptığımız şeylere hiç kimseyi dahil etmemiş
olsaydık, sezgilerimizle davranmak ve kendimiz olmak konusu bize
şaşırtıcı gelebilirdi. Ancak bunun yerine, teşekkürlerin büyük bir kısmını
hakeden internet sayesinde, işler ters yöne gitti. Hayatlarımız hiç bir zaman
bu denli ifşa edilmemiştir ekranlarda.
Benlik-bilinci’nin kararlarımızı süzmesine izin vermenin
sonucu, alay konusu olma korkusundan dolayı, bizi kendimiz olmaktan
alıkoymaktır. Bir şey yapmanız sizin için gerçekten önemliyse, istediğinizi
yapmanız için gereken cesareti bulmak zor görünebilir, ancak ölünceye kadar
korku ve yargı endişesi ile dolu bir yaşam sürmekten çok daha kolaydır.
Sonuçlar: Aşırı düşünce, gücünüzü başkalarına verme ve
gerçek kimliğinizi yaşayamama.
6. Çok Geç
-Bunu daha önce fark etseydim.
-Artık benden geçti.
-Şu an yapmanın hiç bir anlamı yok.
-Bir sonraki neslin yapması gerekir.
Kullandığınız sözcükler her ne olursa olsun veya ne kadar
yaşlı olursanız olun, anlaşılan hepimiz, basit bir inanç olan “benim için
bunları yapmak artık çok geç” e inandığımız için bazı şeyleri zihinsel atık
sepetimize atmayı çok seviyoruz. Bazı şeyleri yapmamız için bazen yaş
kısıtlamaları sözkonusu olabilir, ancak kenara attığımız şeylerin çoğu, şu anda
yaşınız ne olursa olsun, ileri yaşlarda bile hala yapılablir.
Dünya, yaşamının son dönemlerinde çok şeyler gerçekleştirmiş
kişilerin örnekleri ile doludur, bu yüzden kendinizi hurdaya çıkarmaktan
vazgeçin ve düşlerinizin peşinden gidin!
Sonuçlar: Karamsarlık ve pişmanlık.
Mark DeNicola
Çeviren: Naci Gülşan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder