12 Temmuz 2017

Hepimiz Yalancıyız.



Bir başka ilginç makale daha. Kanımca yaşadığımız bu büyük değişimin ÖZÜNde, bize düşen ve üzerinde yeterince vurgulama yapılamayacak kadar önem taşıyan, kendimizi UYANDIRMA ve sonraki yaşam için hazırlama yatıyor. Aşağıdaki makale bu konuda bizlere bir nebze yardımcı olabilir düşüncesindeyim.  



Hepimiz Yalancıyız.

Evet, dürüstlüğünüzle gurur duyarsanız bile, mutlak bir güvenle, içinizde mecazi bir yalan kemiği olduğunu ve bunun sandığınızdan çok daha büyük olduğunu biliyorum.
Belkide başkalarına yalan söylemiyorsunuzdur, fakat kesinlikle kendinize yalan söylüyorsunuz. Ancak endişelenmeyin – ben de dahil hepimiz bunu  yaptık ve bu yüzden kendimize söylediğimiz en yaygın görülen yalanlardan altı tanesinin bir listesini ve bunlara inanmanın getirdiği sonuçları bir araya topladım.
Bu makalenin arkasındaki amaç, kendinizi sahtekar hissetmeniz değil, gereksiz yere inandığınız bazı şeylerin farkına varmanıza yardımcı olmak amacıyla size bir fırsat vererek onu değiştirmek ve umarım, hayatınızı daha da refahlaştırmaktır.

Kendimize, söylemeyi sevdiğimiz altı yalan:

1. Ben Böyle Doğdum

Belirli bir karakter, yetenek ya da fiziksel şeklinizin oluşumu için duyduğumuz gururu göstermek sağlıklı bir ifade şekli olabilir. Ancak atıfta bulunmak istediğim, sunulan değişikliğe veya belirli bir davranışın ispatına açık olmamak. Nedeni, bunun hep böyle olduğuna dair olan inancımızdır, herhalde.

Belirli inançları uzun bir süre muhafaza etmiş olsanız bile, siz de değişiyorsunuz, öğreniyorsunuz ve büyüyorsunuz her gün. Dolayısıyla, kendinizi temsil ettiğini düşündüğünüz şeylere sıkıca tutunmayı bırakın. Var olma yolunuzda tam bir 180 yapmanızı önermiyorum; ben sadece,  değişime daima açık fikirle yaklaşımı teşvik ediyorum.

Sonuçlar: Kapalı bilinçlilik, aşırı inat ve yaşamınızı yalnızca dar ve küçük konforlu bir alanda yaşama riski.

2. Yaşadığımız Dünya Bir Kurtlar Sofrası Dünyası

Bu belirli jargon'u kullanmayı tercih etmememiz gerekir, temsil ettiği şey herkesin özünde bencil olduğu inancıdır ve bunun sonucunda herkesin daima sizin peşinizde olduğu inancı yatmakta. Özellikle iş dünyasında, bu inancı destekleyen gereğinden çok fazla örnekler olabilir, ancak belkide en az bunun kadar yada bundan fazla bunun tersini öneren örnekler te vardır.
Herkese açıkça güvenip, pervasızca hareket etmenizi önermiyorum, aksine bu inancın kendi kendinizi başkalarına kapatmanıza ve herşeyi kendinizin yapmak zorunda olduğunuzu düşündürmesine izin vermeyin. Bu dünyada sizi sadece sevmekle kalmayıp aynı zamanda sizi ve fikirlerinizin gelişmesini isteyen birçok kişi var. Kararlara, herkesin sizi mahvetmeye çalıştığı inancıydan ziyade dengeli bir bakış açısıyla yaklaşın.

Sonuçlar: Algılanan düşmanlara karşı kendinizi korumanın yolu olarak görülen; güvensizlik, yalnızlık ve edepsizlik.

3. Dünyayı Değiştiremezsiniz

Aşırı tepki vermeden önce, Dünya’nın belirli bir konudaki var oluş biçimini tek başımıza değiştirebileceğimizi önermiyorum. Ancak, çoğu zaman çoğumuz yaratıcı fikirlerin önüne duvarlar örmekte veya kendimizi güçsüz hissettiğimizden dünya’ya yardım etmek için oluşan projeleri takip edip  katılmadığımızı belirtmek isterim.

Evet, hepimiz büyük bir denizde küçücük bir balık’ız, fakat dolayısı ile tarihteki en etkileyici figürlerden bazılarıyız. Endişelenmeyin – Nutuk Sandığınızın üzerine çıkıp en gözde ülkünüzü desteklemek için çığlık atmaya başlamanızı beklemiyorum, ancak dünya’ya bakış açınızı değiştirme gücünüzün her zaman var olduğunu fark etmenizi umuyorum. Çünkü özünde, Dünya’yı değiştirebilecek güç olan bu görüş açısı, bildiğiniz tek açı.

Sonuçlar: Tembellik, güçsüzlük ve sayısız harika fikirlerin öldürülmesi.

4. Yarın  / Sonraki Hafta / Bir Sonraki Ay Başlayacağım

Bu kesinlikle en az açıklama gerektirir ve ayrıca en çok inanıp, yaptığımızdan dolayı en çok suçlu olduğumuz yer de burasıdır. İster diyet değişimi, ister yaşam tarzı revizyonu, isterse aylık takvimdeki yapılacak günlük işler listemizi artıran basit bir not olsun, başka bir güne işi ertelemeyi seviyoruz.
Tek bir takvim gününde yapmak istediğimiz her şeyi gerçekleştirmemizi beklemek gerçekçi değilken, yarın için bazı şeyleri sürekli ertelediğimizde, sorun ortaya çıkıyor. Asla daha genç olamazsın ya da yarın ertelediğin işi halledebilmen bugünkünden daha kolay olmayacaktır, bu yüzden şimdi harekete geçmen gerektiğine dair inancını yeniden gündeminize koymaya başlayın!

Sonuçlar: Sağlıksız alışkanlıklar ve dürtü yetersizliği.

5. Eğer  ……………  yaparsam aptal gibi görüneceğim 

Eğer yaptığımız herşey hiç kimse tarafından görülmez ve yaptığımız şeylere hiç kimseyi dahil etmemiş  olsaydık, sezgilerimizle davranmak ve kendimiz olmak konusu bize şaşırtıcı gelebilirdi. Ancak bunun yerine, teşekkürlerin büyük bir kısmını hakeden internet sayesinde, işler ters yöne gitti. Hayatlarımız hiç bir zaman bu denli ifşa edilmemiştir ekranlarda.

Benlik-bilinci’nin kararlarımızı süzmesine izin vermenin sonucu, alay konusu olma korkusundan dolayı, bizi kendimiz olmaktan alıkoymaktır. Bir şey yapmanız sizin için gerçekten önemliyse, istediğinizi yapmanız için gereken cesareti bulmak zor görünebilir, ancak ölünceye kadar korku ve yargı endişesi ile dolu bir yaşam sürmekten çok daha kolaydır.

Sonuçlar: Aşırı düşünce, gücünüzü başkalarına verme ve gerçek kimliğinizi yaşayamama.

6. Çok Geç

-Bunu daha önce fark etseydim.
-Artık benden geçti.
-Şu an yapmanın hiç bir anlamı yok.
-Bir sonraki neslin yapması gerekir.
Kullandığınız sözcükler her ne olursa olsun veya ne kadar yaşlı olursanız olun, anlaşılan hepimiz, basit bir inanç olan “benim için bunları yapmak artık çok geç” e inandığımız için bazı şeyleri zihinsel atık sepetimize atmayı çok seviyoruz. Bazı şeyleri yapmamız için bazen yaş kısıtlamaları sözkonusu olabilir, ancak kenara attığımız şeylerin çoğu, şu anda yaşınız ne olursa olsun, ileri yaşlarda bile hala yapılablir.

Dünya, yaşamının son dönemlerinde çok şeyler gerçekleştirmiş kişilerin örnekleri ile doludur, bu yüzden kendinizi hurdaya çıkarmaktan vazgeçin ve düşlerinizin peşinden gidin!

Sonuçlar: Karamsarlık ve pişmanlık.

Mark DeNicola
Çeviren: Naci Gülşan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder