Auschwitz'den
(Nazi toplama kampı) Pediatriye: Çocukları Öldüren Aynı Bilim şimdi Onları
"Tedavi Ediyor?"
Gerçeği
söylediğim için bana tehlikeli diyorlar - ama ilaçlar sessizce Holokost'u
geride bıraktı ve ölüm kampları inşa eden aynı makine şimdi çocuğunuzun
reçetelerini yazıyor.
Holokost 6
milyon Yahudi'nin katledilmesiyle sona erdi. İlaç endüstrisi mi? Daha fazlasını
öldürdü - ve hala serbestçe ortalarda dolaşıyor.
Yasal
reçeteli ilaçlardan 20 yılda 10 milyondan fazla ölüm. Her yıl 1,3 milyon insan
olumsuz ilaç reaksiyonlarından ölüyor.
Reçeteli,
onaylı ve zorlanan 600.000'den fazla opioid ölümü.
Ve sadece
ABD'de her yıl 13.000'den fazla çocuk, ilaçların yan etkileri, toksik maruziyet
ve klinik "hata" ile bağlantılı tıbbi rahatsızlıklardan ölüyor.
13.000
çocuk. Her yıl!
Bu, her 30
dakikada bir sınıf dolusu çocuğun öldüğü anlamına geliyor. Ama tehlikeli
dediğiniz kişi ben miyim?
IG
Farben—Zyklon B'yi üreten Nazi karteli—asla yok edilmedi. Pfizer. Bayer.
Sanofi. Hoechst olarak yeniden markalandı.
Bilim
insanları hapse atılmadı. Verileri silinmedi. Şimdi vücudunuzu, çocuklarınızı,
zihninizi kontrol eden sisteme emildi.
Şu partiden
bu partiden olmayı tartışırken onlar sizin soyunuzu biçiyorlar.
John D.
Rockefeller Dünya'yı patentleyemedi. Bu yüzden tıbbı bir tekele dönüştürdü.
Flexner
Raporu, vücuda saygı duyan her geleneği yok etti: Siyah tıbbı. Kadın tıbbını. Doğal
tıbı. Ruh tıbbını. Bunların yerine haplar ve sessizlik koydular.
Ve şimdi
"modern tıp" dediğiniz şey petrokimyasallar üzerine kurulu—antifriz,
plastik ve böcek ilaçlarıyla aynı temel.
Çocuğunuzun bunlara
dokunmasına bile izin vermezken— onları aşı adı altında enjekte etmelerine izin
verirsiniz ama ve buna korunma dersiniz.
Bu şifa
değil. Beyaz önlük büyücülüğü. Kutsal türden değil. Bu kısırlaştırma ritüeli. Steril
eldivenler ve bir pazarlama ekibiyle klinik bir ölüm tarikatı.
Ve küresel; Hindistan.
Çin. Afrika. Güney Amerika. Avustralya. Kuzey Amerika. Avrupa.
Her
geleneksel tıp sistemi aşalandı, ilkelleştirildi, yerden yere vuruldu, kısırlaştırıldı,
sonunda silindi. Neden? Çünkü iyileşmiş bir halk yönetilemez!
Ve asla
kabul etmeyecekleri şey şu: Yok ettikleri kültürler? İstedikleri gibi
yaşamadılar. Çocuklarını kemoterapiye gömmediler. 7 yaşındaki çocuklara intihar
depresyonu için ilaç vermediler. Çocuklarını 18 yaşına geldiklerinde otoimmün
hastalık, hormon çöküşü ve kısır rahimlerle ortalıkta dolaştırmadılar.
Bütün dünya
böyle değildi. Sadece Avrupa'ydı böyle olan. İmparatorluktu. O da Çürümekteydi.
Pisliği
onlar getirdi. Hastalığı onlar getirdiler. Ve buna medeniyet adını verdiler.
Ve şimdi, Sen
hala aynı sistemi savunuyorsun. Bunu bildikten sonra hala bu sistemi
savunuyorsan—milyonlarca çocuğun kanı senin eline de bulaşmış.
COVID senin
uyanma çağrın olmalıydı. Böyle olacağını düşünmüştüm.
Ürettikleri
bir virüs için dünyayı kilitlediklerinde—kiliselerini kapattıklarında,
bebeklerini maskelediklerinde ve sana aynı Nazi şirketler tarafından yapılmış
deneysel bir enjeksiyon verdiklerinde—Sonunda durumu göreceğini düşünmüştüm. Ama
görmedin!
Tepkini ve
davranışlarını onların istediklerinin iki katına çıkardın. Dalavereyi savundun. Durumu görüp uyaran bizleri alaya
aldın.
Ve şimdi farkına
varıp yanılgından geri döneceğinden bile emin değilim.
Milyarderlerin
beni öldürdüklerini görmemenin yanı sıra, senin kendi çocuklarını da öldürdüklerini
kabul etmemeyi tercih ediyorsun.
Buna rağmen
hala hatırlıyorum; Dünyayı hatırlıyorum, Kanı hatırlıyorum, Kutsal ateşi
hatırlıyorum, İtaat etmenin değil, korumanın ne anlama geldiğini hatırlıyorum.
Bu bir isyan değil. Bu diriliş. Bu savaş. Ve bu benim sessiz kaldığım son an.
Ya şimdi durumu
fark edersiniz ya da başladıkları işi bitirmelerine yardım edersiniz!
Ç: N. gülşan