AFFETME
Affetme
anlayıştan doğar, ancak bir insan anlayışın ötesine bir sıçrama yaptığında
ortaya çıkar. Affetme, toplumsal devrimden daha ileri bir aşamadır. Bir insanın
anlayışlı ve iyi niyetli olması, bir toplumu planlayıp düzenleyebileceği
anlamına gelmez. Tarih, devrimlerin dünyayı asla değiştirmediğini göstermiştir
- sadece toplumu değiştirirler ve genellikle sadece kısa bir süre olur bu değişim.
Affetme, Yeniden
Doğuştur. Gördüğümüz gibi, anlayış, bir
tür toplumsal reformu kışkırtarak bütünlüğe hizmet etme dürtüsüne yol açar.
Bununla birlikte, bağışlama saf bir yüksek bilinç halidir ve bu nedenle hiç
huzursuzluk hissi yoktur.
Affetme form dünyasındaki sınırları eriten bir tür
kozmik sıcaklık gibidir. Affetmek her şeyin ardındaki Gerçeğin görünmesine izin
verir. Bundan da öte, kişinin gerçeği görmesini ve böylece kişnin Gerçeğe
dönüşmesini sağlar.
Bağışlamanın gücünün zamanla ilgisinde büyük bir
gizem var. Affetmek, gelişen bir güçten ziyade kapsayan bir gücü temsil eder,
çünkü kelimenin tam anlamıyla gelecekten geçmişe doğru gelir. Affetme insan
formuna inerken, tüm insanlığa elini uzatır ve zaman içinde geriye doğru yol
alır, kolektif geçmişimize oyuk açarak ilerler, ebediyet içinde hapsolmuş ve
durgun kalmış enerjiyi serbest bırakarak özgürleştirir.
Affetme, tüm insanlığın atalarının soyundan aşağı
doğru hareket eder, genetik blokları çözer ve hangi yöne giderse gitsin karmik
lanetleri kaldırır. Bu yüzden Affetme genellikle mucizelere neden olabilmekle
kredilendirilir, çünkü nesiller boyunca durgunlaşan karmik bir borcu serbest
bırakabilir. Bu tür borçlar serbest bırakıldıkça, yeryüzünde yaşayanlar
inanılmaz dönüşümlerden geçebilirler.
Affetme, yoluna çıkan her şeyi temizleyen ve serbest bırakan bir enerji frekansıdır. Bu genetik temizlik, yeni bir türün doğuşunu mümkün kılar.
Affetmek gerçekten kolektif bir olgudur, bu yüzden
biz insanlar onu asla kontrol edemedik ya da taklit edemedik. İçinde daha önce tıkanmış
bir şeyleri açmak için, üzerine gökten düşen bir sürpriz gibi. Bu gerçekten bir
mucize!
Daha fazla insan Affetmeyi uygulamaya geçirdikçe,
insanlığın kolektif karması çözülerek ortadan kalkar. Affetmeyi tam başaran
insanlar hayatta hiçbir şeye tutunmazlar çünkü anlayışın ötesine geçerek saf
Gerçeğe dönüşmüşlerdir.
Her şey affedildiğinde, affetmenin kendisi de artık yok olur, sadece Gerçek kalır. Son kader; geçmişle gelecek arasındaki, siyahla beyaz arasındaki, yin ile yang arasındaki kırılmayı, kopmayı onarmak ve sonunda uzay- zamanının mantıksal dokusuna bir son vermektir.
Gerçek affetme
merhametsizdir çünkü her şeyi kaynağına döndürür ve saf bir imha gücüdür. Affetmenin
nihai amacı aslında form dünyasına bir son vermektir.
AFFETME gerçek bir
MUCİZE!
Richard Rudd