31 Ocak 2015

GALAKSİ TARİHİ 1

GALAKSİ TARİHİ 1

Bir süreden beri yazamadım. Bu konulardaki çalışmalara ara vermekten ziyade Andrew Bartzis’i daha iyi anlamaya çalıştığımdan dolayı bir süre yazamadım. Andrew’nun anlattıklarını kavramak oldukça zor, daha önce öğrendiğimizle Andrew’nun söylediklerini kıyaslamak mümkün değil, çünkü Andrew’nun anlattıkları ile ilgili hiç bir şey öğrenmedik. Yeni bir sayfa açmak zorundayız. Yanlız şunu da söylemem gerekir, Andrew’nun söyledikleri gerçekleri bir çoğumuz anlamadan yaşamaktayız, sadece dikkatimizi yönlendirmemekteyiz.  Bugüne kadar onlarca videosunu izledim, izin verildiği ölçüde Andrew Bartzis’e yönelmek niyetindeyim. 2013 yılında yaptığı 20 bölümden oluşan bir seri olan Galaksi Tarihi’ni çevirmeye başlıyacağım. İkinci seriyide yapacağını söyledi. Sizden ricam bazen anlamadığınız yerler bile olsa okumaya devam edin. Her zaman çok anlaşılır konuşmamakta, acele etmemeli, zamanla okudukça anlaşılır hale geleceğinden eminim. Işık dilinde algılayıp gördüklerini İngilizceye aynı anda çevirdiğinden bazen cümleler düşük veya yarım kalmakta bazen de verilenler bizler tarafından anlaşılamamakta. Reportajın yapıldığı anda milyarlarca diğer başka Varlıklar da aynı anda Andrew'yu dinlemekteymiş, dolayısı ile Andrew her birinin anlıyabileceği düzeyde konuşmakta. Aslında anlatılanların hepsi bilincimizin derinliklerinde, bilincimizin üzerindeki tozu katman katman aldıkça söylenenlerin hepsini hatırlama imkanı bulacağız. Çoğumuz Andrew'nun söylediklerini yaşadık, oralarda, o zamanlarda bizler de vardık. Sadece hatırlama yetimiz elimizden alındı. Çeviri http://www.galactichistory.com' dan alınarak yapılmıştır.

Not: Çeviriyi yaptığım tarihte Archon (Arkon olarak okunan) olarak adlandırılan ve Türkçede, ne tür Varlıklar oldukları bilinmediğinden karşılığını bulmak imkansızdı. Birden fazla kişiden Archon'un Cin olduğunu duydum, dolayısı ile ben de Cin olarak çevirdim ilk daha sonra Archon'a dönüştürdüm. Son zamanlarda Archon'lar hakkında farklı açıklamalar yapılmaya başlandı. Tam kesin bilgiye hala ulaşmış değilim. Ruhsal Varlıktan ziyade yüksek zekaya sahip biyolojik olmayan mekanizmalar, biyolojik olmayan zekalar gibi düşünülebilirler. Belkide Cin'ler ve Archon'lar aynı Varlıklar? Archon'lar hakkında güveneceğim daha fazla bilgi edindiğimde sizler ile baylaşacağım. Düzeltmeyi Mart 2017 de yapıyorum.

                                            Lance White'ın Andrew Bartzis'le reportajı:

Lance White: Bugün 21 Haziran 2013 yaz dönümü. Bu video Mount Shasta’ da bulunan Stewart Mineral kaynak tesislerinde kayda alındı. Bu videonun amacı, Galaksi tarihçisi Andrew Bartzis ile birlikte, 52-54 milyon yıl geriye giden Galaksi tarihinin dökümünü yapmaktır. Andrew’nun Akaşik kayıtları okuma yeteneği var. Benim adım Lance White, radyo programları hazırlarım. Şimdi Andrew Bartzis ile tanışalım. Merhaba Andrew.
Andrew Bartzis: Mount Shasta’ya geldiğimden dolayı çok memnunum, çok ama çok güzel bir yer.
Lance White: Sizle tanışmak çok güzel, vermiş olduğunuz bilgileri anlayabilenlerden biri de benim. İsterseniz Galaksi Tarihçisi olmanın ne demek olduğundan, nasıl akaşik bilgileri okuduğunuzdan bahsederek videoya başlıyalım.
Andrew Bartzis: Galaksi tarihçisi, bütün dramatik karmaların hepsini birden okuyabilendir. Galaksinin bir kısmında oluşan karma savaş temeli, diğer kısmında oluşan karma, müzik temelli veya ruksal nedene bağlı olarak oluşturulmakta. Böylelikle değişik karmalar oluşturulmakta. Oluşturulan karmaların bazıları iyi bazıları ise kötü olduğu gibi bazıları ise ne iyi ne de kötü olmakta. Galaksi tarihçileri bütün ailelerin (ruhun bağlı olduğu aile, bedenin değil) yaratıkları dramatik karmaların her birini tararlar.  Evrenin incelenen köşesinde oluşturulmuş bütün yerel karmaları derli toplu bir çerçeve içinde görürler. Tarihçinin işini çok zorlaştıran, gördüğü her aileye her zaman, her baktığında gerçek sevgi duymak zorunda olmasıdır.  Galaksi tarihçisi olmanın gerçeği, bütün dünyaları, yaşayan bütün enkarne ve reenkarne döngüsü ve her biriyle olmuş ruhsal akrabalıkları görebilmektir. Güneş sistemi yaratılırken Evrendeki karmaların oluşturduğu kirliliği temizlemek için herkes buraya getirildi, zaten herkes hali hazırda Evrenin her bir köşesinde karma yapmış durumdaydı, benden önce benim işimi yapabilecek 4 kişi vardı, onlara iş teklif edildiğinde hiç biri kabul etmedi. Bana sorduklarında ben kabul ettim, benden sonra 2 kişi daha bulunmakta, sırası geldiğinde onlara da aynı öneri yapılacak. Galaksi Tarihçisi olmanın basit tarifi budur. Herkes ile ruhsal akrabalığımın olmasının açıklaması; oldukça çok seyehat yaptım, ben oldukça yaşlıyım.
 Lance White: gülüyor... Ne zaman akaşik kayıtları okumaya başladın?
Andrew Bartzis: Küçük masum bir cocukken akaşik kayıtları okumaya başladım, o zamanlar şimdiki gibi uzman değildim. 9 yaşında iken babam beni amarikan futbol maçı izlemeye götürdü. Bütün stadyum heyecanlanıp ayağa kalktığında orada bulunan bütün insanların akaşik kayıtlarını bilincime indirdim, 80.000 kişiden fazlaydı, buna stadyumdan millerce uzakta olan insanların akaşik kayıtları da dahildi. O anda farklı olduğumu anladım. Bilincimde Atlantis’in ne olduğunu, Lemuria’nın ne olduğunu, arayıp buldum. Ruh dillerini konuşup, dünyadaki ailem ile konuşup anlaşmam hiçte kolay değildi, beni anlamalarının imkanı yoktu, böyle bir şeyi başkalarına söylemeye  nasıl, nereden başlarsınız? Yanlış anlaşılmasın ben dünyadaki ailemi seviyorum. Her ailede tam çalışmayan bir şeyler vardır, her halukarda  onlara hiç bir şey söyleyemeyeceğimi biliyordum. İki haftalık bir süre için Dünyanın derinliklerinden (Agartha), beynimdeki bilgileri hücresel hafızama yüklemek için gelen rehberler oldu. Hücresel hafıza iskeletteki hafızanızdır, kas enerjisi ile hiç bir ilgisi yoktur. Günümüzde gördüklerimizi ve mesajları derimizde depolayan bir tür olmamıza rağmen, bu yöntemi kullanmayıp, bunları iskeletimizdeki hafızamızda depolamalıyız.
Lance White:  Zaman üzerinde oynandığına dair çok şey söylenmekte, bilinmekte, bir çoğumuzun bilgisi ‘kanal-medyum’ yolu ile gelen bilgiden öte gitmemekte, bu konuda neler söylersiniz?
Andrew Bartzis:  52-54 milyon yıl önceye giderek konuya değineceğim. Dünyanın bu Evrende olmadığı bir 2 milyon yıl kaybettik. Başka Evrendeki bir varlık bizim Evrene gelerek Dünyayı alıp  kendisinin olduğu Evrene götürdü. O anda O’na dur diyecek kadar güçlü bir Enerji, karanlık güç dahil, bizim Evrende bulunmadığı için Dünya başka Evrende 2 milyon yıl geçirmek zorunda kaldı. Dünya yaradılışı gereği Evren için yeni yaşamlar(tohumları) yeşertir. Dünya götürüldüğü Evrende 2 milyon yıl boyunca yeni yaşamlar üretti.  Sonunda Dünya kızıp söküp getirildiği Evrene geri döndü.
Lance White: Sonunda kaçmayı başardı. Gittiği Evrenin bir adı var mı?
Andrew Bartzis:  Biz Ona ‘Zi La Qua’ adını veriyoruz (bu sesi verdi, nasıl hecelendiğini bilmiyorum). Özgür iradenin hüküm sürmediği bir Evren. Bizim bulunduğumuz Evren ise özgür iradenin yüzde yüz hakim olduğu bir yer, bu da, ‘yaşamımızı kendi kurallarımızı esas alarak gerçekleştirebilmek’ demek.
Lance White:  Bizim özgür irademiz milyonlarca yıldan beri çürütülüp kullanılmaz hale getirildi. Bunu yapan kimdi?
Andrew Bartzis:  Dünya drama ile birlikte yaratıldı. Drama doğal bir olgu. Drama, senden hoşlanmıyorum çünkü senin teknolojin benimkinden daha iyi, benim dinim senin dininden daha iyi gibi yaşanabilir. Bireylerin egoları yüksek Boyutlarda bile güçlüdür. Sadece farklı işler. Karma olgunlaşıp belirli bir noktaya geldiğinde, Yükseliş içinde olan ırklar kendi gezegenleri dışındaki gezegenlere ulaştıklarında, yeni veya genç gezegenler için karmik atmosfer oluşturabilirler. Dünya bu gezegenlerden biri, oluşan iyi ve kötü karmik atmosferleri binlerce gezeğene ulaştırmıştır. Dünya 7. Boyutta ilk yaratıldığı zaman yaşam tohumlarını üreten gezeğen olarak yaratıldı. Yaradılışının amacı, Dünya’nın Rahim şakrasının üzerinde yaşayan herkesin başka ırklarla birleşerek bilimsel veya ruhsal yollarla yeni DNA’ lar yaratabilme yetisine haiz olmasıdır (yeni cins canlılar yaratmak amacı ile Dünya yaratıldı). Nitekim Lemuria ve Atlatis Uzayın yoğunluğu hafif olan kısmında yaşamlarını hızla geliştirerek sürdürürken gelişmelerini durdurup Dünyanın orijinal amacına hizmet etmişlerdir. Hizmeti yerine getirirken, Dünyanın daha yoğun enerjiye girdiğinin bilinci içindeydiler, tekamül için enkarne olan ruhlar onları yenilgiye düşürmekteydi. Çünkü enkarne için gelen bu yeni ruhlar yolu ile ruhsal bir işkal olmaktaydı. Her zaman bu böyle olmuştur, Teknoloji yolu ile kazanılmayan zafer hep bu yolla kazanılmıştır ( Türkiye gerçeğinde bunu görmek zor değil, şehirlerdeki gelişme göçler yolu ile yavaşlatılmakta ve hatta geriletilmekte, İstanbul ve diğer büyük şehirlerde olduğu gibi). Yıkıcı güçler enerjiden oluşan vasıtalar oluşturmak için, yani enkarnasyon yolunu kullanarak, hiç ruhsal akrabaları olmamasına rağmen, bizlerin dünyasında bedenlendiler. Çok hızlı bir üreme oranına ulaşarak işkal başarıldı.   
Lance White: Öldükten sonra öteki tarafa geçemeyen ‘Astral kabuklar (Bünye)’ da kullanıldı değilmi?
Andrew Bartzis: Doğru, ‘Bedene girme’ de kullanıldı. Şimdi 51 milyon yıl önceye dönelim. Dünya ait olduğu Galaksiden sökülüp alındı. Şavaş Galaksisinden gelen bizim Galaksimizi işkal eden karanlık güçler, Galaksimize geldiklerinde, Dünyayı ganimetlerin en büyüğü olarak görüp, diğer gezegenler ile ilgilenmeyip, Dünyayı işkal ettiler. Yukarıda bahsedilen üreme yolu ile nufusunu artırıp, politikayı yozlaştırıp, toprağı bozdular, savaşlar yarattılar. Sonunda diğer karanlık güçler yardımı ile Dünyanın şakra sistemini ve birlik bilincini ele geçirdiler ve rızası olmamasına rağmen Dünyayı başka Galaksiye ışınladılar. İlk ışınlamada Dünya ölümden döndü, Dünya ağlayarak, tüm Evrenden ve Evren ötesinden yardım istedi. 7 değişik Evrenden yardıma gelenler Dünyaya indiler. Üreyerek karanlık güçleri güçsüz bıraktılar. Karanlık güçlerin ilk tohumlarının dışındaki nufusunu, Dünyadan attılar. Dünya iyileşme sürecine başladığında, bu aşağı yukarı Dinazorların Dünyada olduğu zamana raslamakta, karanlık güçler fiziksel Dünya yüzeyinden alınıp ‘Teori Alemi’ne götürülmüştür. Bizlerin yaşadığı Dünya yüzeyi, mevzuniyet ‘zaman dilimi’dir. Burada, yüksek Boyutlara gitmek için veya Dünyanın işlevi ile içli dışlı olmak için veya uzayı bilinciniz ile keşfetmek, araştırmak için bulunursunuz. Yukarıda, aşağıda ve ortada olmak üzere Dünyada 3 zaman dilimi bulunur. Ortada bulunan zaman dilimi, mevzuniyet zaman dilimidir.. Daha sonra Dünyanın enerjisini güçlendirmek için Piremit yapımının ilk aşamasına girişildi. Dünyanın işkal edileceği daha önceden bilindiği için Dünya bilincini güçlendirmenin ilk adımı başlatıldı, bu adım Dünyanın kaçırılışından sonraki ilk hasarı onarmak için atıldı. Piramitler şakra noktaları ve şakra kesişme noktaları üzerinde yapıldı. Buda Lokal yaşayan varlıkların yeteneklerini güçlendirip, lokal gerçekliklerin kurulması için ortam yarattı. Böylelikle yeni gelen ruhların elenebileceği bir tür elek yapılıp her yeni gelenin Dünyada yaşamaya başlamadan önce, Dünya ile bir ruhsal sözleşme yapması sağlandı.  Bu noktada karanlık güçler bir kaç bin dünyayı daha işkal edip, düşük seviyedeki varlıklar üzerinde hakimiyet ve kontrol kurarak, tecrübelerini artırıp bizi nasıl işkal edeceklerini öğrendiler.  Dünyanın hafif enerji (aydınlık) alanından daha yoğun enerji alanınına doğru hareket ettiğini bilmekteydiler, Dünya yoğun (karanlık) enerji alanındayken Dünyaya toplu göçleri başarıp, Dünyayı ruhsal açıdan işkal edip, yeryüzü nufusunun DNA yapısına, ruhsal akrabalıklara ve ruhsal kontratlara müdahale ederek, Dünya bilincini düşürmüşlerdir. Yavaş yavaş yaşamımızın her kesimini kontrol altına alarak doğal yaşama hakkımız elimizden alındı.
Lance White: Başka bir değişle ‘Kaynak’ ile olan iletişimimiz kesilmiş oldu. Bu durum Piramitlere kadar geri gitmekte, değil mi?
Andrew Bartzis: Piramitler 9 safhalıdır. Dünya 12 defa işkal edilip kaçırıldı.  Astral düzeydeki Dünyada ise 9 kat güçlendirme (takviye, sağlamlaştırma) yapıldı. Evrenimizde hiç bir gezegende bu denli güçlendirme yapılmadı, hatta diğer 3 ayrı Evrende de bu görülmedi. Öyle bir pozisyondaydık ki, karanlık güçler Dünyayı işkal edip savunmasında güçlendirme yaptı, daha sonra iyi güçler Dünyayı kurtardı ve onlarda Dünyanın savunmasında sağlamlaştırma yaptılar, bu böyle devam etti ta ki yapılan sağlamlaştırmalar neti ve iyi güçlerin sağladığı karantina bizim için engel oluşturmaya başlayıp, hareket edemez duruma gelene kadar. Bu duruma, bizlerin arasında olan ÇokBoyutlu karanlık güçlerin yaşanılan dramayı ve ruhsal kontratları kışkırtmaları da eklenince, birlik bilinci Dünyada yaşanılır olduğunda, ÇokBoyutlu varlıklar,binlerce yıl süren propagandalarını programlayabilecek, meyvelerini alacaklar, bizler unutkanlığı olan ırkız ve rehin alınmış durumdayız, en güçlü insanları, kendi inançları doğrultusunda alıp başka yerlere götürebilecek mükemmel bir durumu yakalayacaklar. 
Lance White: Şu anda hasat dönemine mi giriyoruz? Yükseliş dönemindeyiz.
Andrew Bartzis: Karanlık zaman diliminden çıkıyoruz, aydınlık zaman dilimine giriyoruz. Güneş sistemimizde var olan 66 gezegenin büyük bir kısmı hali hazırda aydınlık kısımda, Dünya ve Mars en karanlık kısmında, bizleri bu kısımda tutanlar ise hala UYANMAyı gerçekleştiremeyen insanlardır.
Lance White: Mars'ta üstler var..... Her yerde?
Andrew Bartzis: Güneş sistemin bu bülümünü Galaksinin antika gösterisi yapıldığı bölüm olarak adlandırıyorum. Çünkü ‘Tür’lerin çok geniş bir kesimine burada oluşan drama çekici geldi, sayısız gezegenlerden gelen onbinlerce uzay gemileri sistemimizi kirletmekte.
Lance White: İçinde bulunduğumuz zamanı nasıl yönlendireceğiz?
Andrew Bartzis:  50 milyon yıllık olan kısıma bakalım, Zaman dilimi savaşları başladığı zaman, düzenbazlık kısmı, tam olarak 480.000 yıl önce, başlangıçta var olan 3 zaman diliminden sadece orta zaman dilimine yöneldiler, İlk gelen ÇokBoyutlu varlıklar burada ilk inkarne olduklarında, Dünya nufusunun %40’ı oluşturdular. Yani 15 varlık Dünya insanının %40’nı oluşturdu, o dönemde 70 milyon insan oldular. Varlıkları oldukça büyük rakamlara ulaşmıştı, bundan dolayıdır ki hemen hemen herkes ile ruhsal akrabalık sağlayabilmişlerdir. Sonra ‘Boyut teknoloji’ getirdiler, ki bu teknoloji sadece araçlara ait bir teknoloji iken Dünyada da uygulamaya başladılar. Böylelikle Dünyadaki herhangi bir kıtayı bu zaman diliminden alıp herhangi bir uzak zaman dilimine götürebildiler. Bunu bir bir yaptılar. Öyle bir yere ulaşıldı ki, ilk insan cinsini orada oluşturduklarını idda ettiler. Böylelikle 72 original insan tipi yaratıldı. Her defasında insan tipleri yaratıldığında, silip yok edemeyeceğinden Dünya her yaratılanı ilk insan cinsi olarak kabul etti. Zaman savaşlarının anlamı, ilki yaratıp kabul ettirmek.  Şu anda Dünyada 72 orijinal insan tipi var, dahası kendi Dünyaları yok edildiği için Dünyaya gelip bizimle yaşayan 6.000 farklı göçmen türü de var. Bu Dünyanın hali bu, her zaman Dünyaya gelen ve Dünyadan ayrılan göçmen türler var.  Dünya göçmen Ruhlarının uğrak yeridir. 100% özgür irade vardır burada, Boş bir bilinçle gelirsin buraya, başka Dünyalarda ise geçmiş yaşamlarının hepsini hatırlarsın, 4 aylık olduğunda konuşmaya başlarsın, biz (Dünya insanı)  uzun ve yavaş bir büyüme yolu izleyerek gelişiriz, bu durum başka Dünyadakiler için özenilecek bir durum.
Lance White:  Oysa bu bizim tarafımızdan sakatlık gibi algılanmakta, başkaları tarafından programlanıp, kışkırtılarak, hakimiyet altına girmemiz, bundanda öte ruhsal kontratlar da var, sizin bahsettiğiniz üzere ruh Dünyaya geldiğinde seker, bu durum ise bizim yolumuzu gösterir, bu bir yol, diğer yolda ise ruhsal kontrata küçük yazılar eklenir (istemediğimiz, onların çıkarına olan). Bunlar hakkında konuşmak isermisiniz?
Andrew Bartzis:  İlk Lemuria’da başladı. Lemuria’da yaşanılan gerçek yüksek bilinçti, Dünya 7. Boyutta ve DNA’lar yaratıyor, diğer türleri davet edip Dünyanın rahim şakrasında bir süre yaşamalarını sağlıyor, burada yarattıkları DNA’ları alarak başka Dünyalara götürmeleri için olanak sağlıyor. Hiç bir zaman bu türlerden herhangi bir şekilde zorlama yolu ile yeni DNA’lar yaratmaları istenmemiştir,  tamamen özgür iradenin hakim olduğu bir ortam bu durum seyretmiştir. Aynı zamanda Dünya kendi rahim şakrasında üretilen DNA’ları akaşik kayıtları boş olan gezegenlere ışınlama yetisine de sahip. Bu da, ilk ruhları o gezegenlere davet edip yaşamlarını başlatmak anlamındadır ki bu görev Dünyanın yaradılışının amacıdır. Lemuria zamanında, havada asılı şehirler ve yeryüzünde yapılanmış şehirler vardı. 5.000 tür varlık, DNA’lar üzerinde çalışıp yeni DNA’ler üretmek ve yaymak üzere Dünyaya gelmişti, Karanlık güçler boş durmayıp ellerini sokarak drama yaratmaya başladılar. Toplum zirveye ulaştığı zaman, hizmet birimleri oluşmaya başladı;  Ruhsal hizmetler, bilimsel hizmetler,  hiç teknolojinin olmadığı hizmetler, yüksek teknolojinin olduğu hizmetler. Bu hizmetler sonunda bölünmeye yol açtı, 7. Boyut olan Dünya, 6. Boyuta düştü, Enerjisini kaybetmeye başladı bu da Dünya üzerinde yaşayanların göçlerini başlamasına neden oldu. Dünya savunmasız bırakıldı ve sonunda Dünya işkal edildi.  Böylelikle Lemuria’nın ilk gerilemesi başladı. bu işkali burada olan ÇokBoyutlu varlıklar yaptı. Yeni geleneler kalan nufusu, kontrol ettikleri diğer Dünyalardan kendi çıkarlarına uygun yeni göçmenleri davet ederek yeniden düzenledi, hakimiyet ve kontrol mekanizmasını Lemuria’da hayata geçirdi. Evrenin diğer kısımlarında olan iyi varlıklar bir araya gelip durumu değerlendirdikten sonra gidişata dur deme kararı aldılar, yükseliş ustaları ve filozoflar arasında tartışma vardı. Başka bir galakside şavaş için verilmiş olan izin Dünya için de çıktı ki bu yaratıcısının yaptığı ilk hata olarak bilinir, zira içinde bulunduğumuz Galaksi şavaşa hazır değildi, zaten savaşın barınabileceği bir Galaksi olarak yaratılmamıştı. Hatanın sonucunu görebilmek uzun bir süre aldı. Bu süre içinde bir çok tür savaşa girişip kendilerini savunmaya başlamışlardı. Böylelikle dramanın ilk satırını başlatıldı, Mars yüksek teknolojinin fakat çok düşük ruhsallığın olduğu bir gezegen, ticaret merkezi idi fakat ticaret merkezi askeri merkeze dönüşdü. Dünya ve Mars kendi dramalarının ilk satırlarını yaşamaya başladıklarında, Dünyanın kendi savunma sistemini destekleyip güçlendirmesi için teknolojiye ihtiyacı vardı, Güneş sistemine getirilmeden önce Dünya ile Mars’ın birbirleri ile olan ilk iletişime geçişinin sebebi budur. Venus çok yüksek felsefenin yapıldığı bir gezegendi, binlerce değişik türler felsefenin gerçekliklerini tartışmak için Venüs’e davet edilmiştir. Venüs’te ikiz alevden oluşan dişi enerji bulunmakta, böylelikle diğer gezegenlerden gelen bilinçleri barındırıp desteklemek kolaylaşmakta.  420.000 ile 480.000  yıl önceki zaman savaşları dilimde, 2200 türün en büyük oyuncuları kendi aralarında Dünyanın kimin olacağına dair rekabet etmekteydiler. Bütün hepsi zaman yolculuğu teknolojisine, Boyutlar arası seyehat edebilceği taşıtlara sahipti, hali hazırda bütün Evreni dolaşmış ve ilk insan neslini yaratmak için birbirleri ile yarıştaydılar (zaman dilimi savaşları). Zaman savaşları bitmeden önce Dünyaya baktığımda, Dünya sadece dev bir karmaşa olarak görünmekteydi. Bu düzensizlik içinde neyin yapılıp yapılmadığını bilme imkanı yoktu. Birinin yaptığını öbürü yok edip yeniden yapmaktaydı, herhangi biri 5.000 zaman dilimi (alternatif zaman) yaratıp, sadece bir zaman dilimi içinde bir tane önemli olay  yaratığını varsayım, bunu bulmak sonsuza kadar araştırmayı gerektirmekteydi. İşte bu anlamda bütün her şey böyle çalışmaktaydı. Lemuria ilk geriletildi, sonra zafer kazanılıp gerilemesi durduruldu, ışık geri getirildi, ışık ile zaman dilimleri tekrar düzenlendi, ilk insan türlerin yaratılması durduruldu, yaratılanlar mezun olup başka yerlere gittiler, yeni göçmen ruhlar geldi, bu arada da karanlık güçler de enkarne olmaya devam ettiler. Daha sonra 2. Gerileme başlatıldı, o anda Lemuria savaşı kazanamayacağını anladı, aynı zamanda Dünya’nın gelecekteki hareketlerini de bilmekteydi, karanlıktan aydınlığa dönecek, tekrar aydınlıktan karanlığa dönecek ve bu döngü devam edecekti. Bunlardan dolayı, yaşayan nufusun üçte birini, içinde yaşadıkları havada asılı olan şehirleri ile birlikte alarak zaman içinde birden fazla kurbağa sıçraması yaparak geleceğe aktarıp, gelecekteki insanları geçmişlerinin etkilerinden kurtardı. Büylelikle Lemuria Dünyanın mevzuniyet zaman dilimini savunmaya başladı. Seçimlerini yüksek Boyutlara ait olan varlıkların geldikleri ve yükseliş uzmanları olarak davrandıkları ve insanlara rehber olandukları zaman dilimini veya hayvan ruhlarının veya tekamüle yeni başlayıp, insan vucuduna girmek için zaman içinde tekamül ettikleri, zaman dilimlerini esas almayıp, mevzuniyet seviyesine gelen insanların yoğunlukta oldukları orta zaman dilimi yönünde yaptılar. Zaman savaşlarının büyük bölümü burada olmakta. Bu konuda sorunuz var mı?
Lance White:  Hiç mezun olduğumuz oldu mu?
Andrew Bartzis:  410.000 yıldan beri mezun verilmedi.
Lance White: Normal süreç, mezun olmak ve evrimleşmek, öyle değil mi?
Andrew Bartzis: Doğal gelişme budur.
Lance White: Öyleyse, bütün bu zaman dilimi savaşları ve karanlık güçler doğal gelişmeyi bozdu. İnsanlar yükselip, başka yerlere gidememekte, tekrer tekrer reencarne olmaktalar. Basitçe anlatmak gerekirse, Ruhlar Astral dünyaya gittiklerinde geri gönderilmekteler. Ruhların genel açıdan guruplandırılıp  bir havuza kondukları ve orada yeni proğramlamalara tabi tutulduğu bir ortamda olduğunu mu düşünelim....
Andrew Bartzis: Evet, Ruhlar Dünyaya tıkılıp kaldılar, Ayrıca bedenlenmeye izin verilmeyen göçmen ruhlar da Astral Dünyada takılıp kalmakta, Dünyada yaşam sürmeden de başka yere gidememekteler. Astral Dünya bu gibi orada takılıp kalmış çaresiz Ruhlarla doludur.
Lance White: Şeytani, karanlık güçler de varmı oralarda?
Andrew Bartzis: Evet, çok sayıda varlığın sabrı taşmak üzere, delirmek üzereler. Bunların bir çoğu karanlık varlıklar, onlarda sırada beklemekteler, onlardan buraya gelip oyunda rollerini almak istemekteler, onlarda ‘15 varlık’ın kıçına tekme atmak istemekteler (15 Varlık ileride açıklanacak), ancak istediklerini yapamamaktalar, Astral Dünyada tıkılı kalmışlar, Oyun bu 15 Varlığın kurduğu bir oyun. 
Çeviren : Naci Gülşan